Geçtiğimiz günlerde Boğaziçi Üniversitesine rektör olarak atanan Prof. Dr. Melih Bulu'ya yönelik başlatılan protesto gösterileri, İslam düşmanlığına dönüşmüştü.
Sözde öğrenci görünümlü sapkın protestocular, Kâbe-i Muazzama fotoğrafını yere sererek provokasyona adeta çanak tuttular.
İstanbul Valiliğinden yapılan açıklamada, Boğaziçi Üniversitesinde 1 Şubat’ta yapılan yasadışı gösterilerde Cumhuriyet Başsavcılığı talimatlarıyla gözaltına alınan ve savcılık sorgusunun ardından Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğine sevk edilen E.D.A, A.D.A, M.H, U.B.Ç, V.Ç.A, H.Y, H.S, G.T, R.D, R.Ö ve A.Ö isimli şahısların adli kontrol şartıyla serbest bırakıldıklarını ifade edildi.
Yine Kadıköy'de düzenlenen son yasadışı toplanmada yakalanan 94 şüphelinin 29’u hakkında Cumhuriyet Başsavcılığı talimatları ile gözaltı işlemi uygulandığı, 65'inin ise ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakıldığını bildirdi.
Rektörlük binasının ablukaya alınması nedeniyle 159 şüpheli gözaltına alınmıştı. Yapılan incelemelerde bu şüphelilerden 102’sinin Boğaziçi Üniversitesinde okumadığı ortaya çıkmıştı.
Boğaziçi provokasyonlarında 528 kişiden 2'si tutuklandı
İçişleri Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı ise yakalanan 528 kişiden 2'sinin tutuklandığını 108'i adli kontrolle toplam 498 kişinin serbest bırakıldığını söyledi. Çataklı, “159 kişiden 79'unun terör irtibatı tespit edildi.” dedi.
Provokasyona halk ne diyor?
Sapkın protestocuların, Kâbe fotoğrafını yere atarak kutsala büyük hadsizlik yapması, Müslüman öğrencileri fişleyerek tehdit etmesi; meselenin rektör atamasından ziyade İslam’a düşmanlık olduğunu net bir şekilde ortaya koyuyor. Peki, Mardin halkı, yaşanan olaylara nasıl bakıyor, ne diyor?
“Müslümanların duyarlı ve uyanık olması lazım”
Kürtçe konuşan Bilal Akın, meselenin üniversite rektörü değil İslam düşmanlığı olduğunu belirtti.
Akın, “Bunlar sapkındırlar ve hadsizce İslam’ın kutsallarına saldırmaya çalışıyorlar. Müslümanların bir araya gelerek bu hadsizliğin önüne geçmesi gerekir. Müslüman bir ülkede bir daha böyle şeylerin yaşanmaması için önlem alınması lazımdır. Aksi takdirde bunlar, sapkınlarına devam edecekler ve İslam ile Kur’an-ı Kerim’e dil uzatmaya, hakaret etmeye devam edeceklerdir. Müslümanların bu gibi konularda duyarlı ve uyanık olması lazımdır.” dedi.
“İslam ümmetinin mukaddesatlarına yapılan her türlü saldırıyı şiddetle ve nefretle kınıyorum”
Vatandaşlardan İbrahim Bahadur ise Kâbe-i Muazzama yapılan çirkin saldırıyı kınayıp lanetlediğini söyledi.
Bahadur, “Yapılan provokasyon masumane bir olay değildir, bilinçli bir şekilde planlanmış ve uygulanmıştır. İslam’ın kutsalına yönelik dış destekli bir kalkışmadır. Provokasyondan sonra hem ABD hem de Avrupa Birliği, olayı destekleyen açıklamalarda bulunarak sapkınlara arka çıkmıştır. İslam’ın kutsalına hakaret edilerek bir kaos ortamı yaratmak isteniyor. İslam ümmetinin mukaddesatlarına yapılan her türlü saldırıyı şiddetle ve nefretle kınıyorum.” diye konuştu.
“Kâbe’mize yönelik yapılan hadsiz saldırı cezasız kalmasın”
Esnaf Turan Kavan da Boğaziçi Üniversitesindeki provokasyonu medyadan takip ettiğini ve özellikle İslam’ın değerlerine yapılan çirkin saldırıyı kınadığını söyledi.
Kavan, “Boğaziçi Üniversitesi’nde kıblemiz olan Kâbe’mize yönelik yapılan hadsiz saldırı sadece bir grup öğrencinin rektör atamasını bahane ederek yapılan bir eylem değil, bilakis bir grup azgın azınlığın her zaman sinelerinde gizledikleri İslam düşmanlığının küçücük bir kısmının dışa yansıması olarak görüyorum. Bu sebeple bu iğrenç saldırıyı şiddet ve nefretle kınıyorum. Umarım bu saldırı cezasız kalmaz.” dedi. (İLKHA)