DOĞRUHABER – Hasan Işık – Analiz
İşin açıkçası TÜİK’in açıkladığı beklentilerin üzerinde gerçekleşen %14,97’lik (siz %15 deyin) enflasyon rakamını görünce “ne oldu?” diyesim geldi ama diyemedim.
Neden diyeceksiniz? Çünkü Merkez Bankası’nın son PPK toplantısından önceki iki toplantısında faizleri %17 gibi berbat bir rakama yükselttiğinde bunu enflasyonu düşürmek ve fiyat istikrarı adına yaptığını açıklamıştı.
Biz de o zaman bunun yanlış bir yol olduğunu faizler yükselirse enflasyonunda yükseleceğini söylemiş ve yakın zamanda bunu herkesin göreceğini vurgulamıştık.
“Ne oldu?” diyerek ellerimizi ovuşturacak kadar memleketini sevmeyen birileri değiliz tabii ki ama bu inat niye onu da anlamış değiliz.
Şimdi sizlere faizlerin artması ile piyasanın psikolojik dengesinin nasıl bozulduğunu “fiyat istikrarının” “fahiş fiyat terörüne” nasıl dönüştüğünü anlatmaya çalışacağım.
Öncelikle son üç yılın faiz ve enflasyon oranlarını kısaca hatırlatayım…
ENFLASYON VE FAİZ ARASINDA HERKESİN ANLAYABİLECEĞİ RAKAMSAL BAĞ!
2021 yılı ocak ayında enflasyon, % 1,68 artarak yıllık % 14,97 oldu. 2020 yılının ilk ayında ise enflasyon %12,5 idi. Peki 2019 yılı ocak ayında enflasyon ne kadardı hatırlıyor musunuz? Tam %20,35. Şimdi bu rakamları niçin peş peşe verdiğimi açıklamaya çalışayım.
2019 yılında Merkez Bankası yine faiz yılanına sarılmıştı o zaman bugünkü ismi ile politika faizi %24, aynı ayda enflasyon da %20,35 idi. Zaten yüksek faiz tavrı nedeniyle o zaman ki TCMB Başkanı Murat Çetinkaya görevden alınmıştı. Sonra yerine Murat Uysal başkan olarak atandı.
Uysal gelir gelmez faizleri düşürmeye başladı; görevden alınmadan iki PPK toplantısı öncesine kadar da %24’den aldığı faiz %8,25’e kadar düşürmüştü. 2020 yılı ocak ayında politika faizi % 11,25, enflasyon aynı ayda enflasyon %11,84 idi.
Yani dikkat ederseniz faiz ile enflasyon arasında bir bağ var.
Faiz yüksekse enflasyon da yüksek oluyor, faizler düşerken enflasyon da düşüyor.
Nihayet 2021 yılı ocak ayına geldiğimiz zaman. Göreve gelir gelmez faiz politikasına sert bir dönüş yapan Naci Ağbal başkanlığındaki TCMB, politika faizlerini iki PPK toplantısında %17’ye kadar artırdı.
Peki, faizler artınca enflasyon ne oldu? Tabi ki enflasyon da arttı ve işte son açıklanan rakama yani %14,97’ye yükseldi.
Yani ekonomi bilmese bile sadece 4 işlemi bilen her vatandaş bu rakamsal bağı görebilir.
YÜKSEK FAİZ ZAMLARI TETİKLİYOR VE ZAMLAR DA ENFLASYONU HORTLATIYOR
Evet evet, tamamen bu şekilde: “yüksek faiz zamları tetikliyor ve zamlar da enflasyonu hortlatıyor”.
İnanın ekonomi biraz da psikolojidir. Hatta bir adım ileri gidiyorum ekonomik olayların arkasında güçlü bir psikolojik etken vardır. Hatırlayın koalisyonlu hükümet yıllarında enflasyon hiç düşmezdi, etrafta savaş kokusu varsa döviz ve altın fiyatları zirvelere çıkardı. Bunlar psikolojik değil mi?
Bugün faizin anası israil’de faizler niye sıfır ve faizin babası ABD’de faizler neden %0,25 ve dahi şu an faizi sıfır olan Japonya niçin negatif faizi hedefliyor?
Çünkü sizin Merkez Bankanız faizleri yükseltiyorsa piyasalar “anormal” bir durum olduğu hissine kapılıyor. Ve bu telaşla piyasada fiyatlar zamlanmaya bunun sonucu olarak da enflasyon yükselmeye başlıyor.
Ama faizleri düşürdükçe ayakları yere basan gerçekçi bir ekonomiye doğru gittiğiniz mesajını veriyorsunuz piyasaya. O zaman da fiyatlarda bir istikrar oluyor enflasyon da kontrol altına alınabiliyor. İşte rakamlar ortada…
FAİZ EMPERYAL BİR ZULÜM ARACIDIR VE ENFLASYONUN TEMEL SEBEPLERİNDEN BİRİSİDİR
Ekonomi yönetimindeki kişilere ne oluyorsa Merkez Bankası’na bulaştılar mı aniden faizsever bir hale geliyorlar! Ve öyle bir hale geliyorlar ki başlarındaki Cumhurbaşkanı’nı bile dinlemiyorlar. Çünkü yüksek faizlerin enflasyonu da yükselttiğini Sayın Cumhurbaşkanı da yıllardır söylüyor. Bunu anlamak çok mu zor? Ya da anlaşılmasına rağmen bizim bilmediğimiz başka sebepler mi var da faize sarılmak bir huy haline gelmiş.
Tüm bu gerçeklere rağmen tutturamadığı enflasyon rakamı nedeniyle hükümete hesap verme adına mektup yazan TCMB, enflasyonun yükselmesinde en önemli etkenlerden birisinin de yüksek gıda fiyatları olduğunu beyan etti. Artırdığı faizlerin piyasaya ve enflasyona olumsuz etkisinden hiç bahsetmedi.
Ama biz tekrar etmekten hiç yorulmayacağız; “faiz reel bir ekonomik araç” değildir, “faiz bir emek sömürüsüdür”, “faiz emperyal bir zulüm aracıdır”, “faiz enflasyonun temel sebeplerinden birisidir”.