2017 yılıda Müslümanlar kırımdan geçirilirken Devletin başında Su Çi vardı. Köylerine baskınlar yapılan onbinlerce Müslüman, Bangladeş sınırına yığılmış, Myanmar'ın Nobel Barış Ödüllü lideri ise katliam ve sürgünler karşısında sessiz kalmıştı
NOBEL ÖDÜLLÜ MÜSLÜMAN KATİLİ
İnsan haklarının iflas ettiği ülke Myanmar'da; ırkçı askeri yönetimin devrilip, özgürlük vaadiyle seçimleri kazanan sivil hükümetin kurulması da mazlum Müslümanların dertlerine çare olmadı. 2015 yılındaki seçimlerde 54 yıllık askeri diktayı devirerek devlet başkanı olan Nobel ödüllü siyasetçi Ang San Su Çi, Arakan'daki zulmü bitireceğine yönelik beklentileri boşa çıkardı. Müslüman katili ordunun etkisinden kurtulamayan Su Çi, katliamlara göz yumarak, insan hakları söylemlerinde samimi olmadığını ispat etti.
1991'de Myanmar'daki darbe yönetimine karşı duruşu sebebiyle Nobel Barış Ödülü verilen Su Çi, Arakanlı Müslümanlara yönelik zulümlerin kapsamlı bir soruşturmayla inceleneceğini söylemesine rağmen bugüne dek katil Myanmar ordusunun kanlı operasyonlarına sessiz kaldı. Su Çi, zulme uğrayan Arakanlı Müslümanlar meselesini çözmek için zamana ihtiyacı olduğunu söylemişti. Su Çi'nin idareyi ele almasının ardından geçen sürede Arakanlı Müslümanların insani haklarına kavuşturulmasına yönelik hiçbir olumlu adım atılmadı.
SÖZDE DEMOKRASİ KAHRAMANI
Kendi öz vatanlarında eğitim, sağlık, barınma gibi bir çok insani haklardan mahrum bırakılan Arakan Müslümanları ırkçı Myanmar yönetiminin baskısı altında gün yüzü görmüyor. Ülkenin batısındaki Rohingya bölgesinde hayatta kalma mücadelesi veren Arakan Müslümanlarının, sivil hükümetin işbaşına gelmesiyle rahat bir nefes alması bekleniyordu. Fakat, Nobel ödüllü insan hakları savunucusu olarak reklamı yapılan Su Çi, kanlı operasyonlara sessiz kalarak Arakan Müslümanlarının katledilmesine ortak oldu. İslam düşmanı Budistler tarafından mahallelerine, köylerine, cami ve tesislerine kanlı baskınlar düzenlenen Arakanlı mazlumlar, Birleşmiş Milletler tarafından 'Dünyada en fazla eziyet gören azınlık' olarak tanınıyor.