Evlilik hayatı sonrasında çeşitli sebeplerle boşanmak zorunda kalanlar, yasa ile kadınlara verilen süresiz nafaka hakkı sebebiyle ömür boyu nafaka ödemeye mahkum oluyorlar.

Kamuoyunda "Süresiz Nafaka Mağdurları" olarak bilinen binlerce kişi boşandıkları eşlerine nafaka ödeyebilmek için bazen anneleri, kardeşleri onların yerine çalışarak eski eşlerine nafaka ödemek zorunda kalıyor.

Süresiz olarak ödedikleri nafaka sebebiyle bir kez daha evlenemeyen mağdurlar, evlenmeye güç yetirmeleri halinde ise yeni evliliklerinde tekrar aynı sorunlarla karşılaşmaktan korktukları için tekrar bir evlilik yapmaktan çekiniyorlar.

Uzun süre basında yer alan ve çeşitli yollarla hükümet yetkililerine kadar ulaşan mağdurlar, sorunlarını birinci elden yetkililere anlatarak süresiz nafakanın süreli olarak belirlenmesi için talepte bulundular.

Yapılan görüşmeler sonrasında nafakanın evlilik süresince (en kısa evliliklerde bile en az 2 yıl) ödenmesi gibi bir konu gündeme gelse de henüz bu konu ile ilgili bir adım atılmadı.

Süresiz Nafaka Mağdurları Platformu Başkanı İlhan Ergincan öncülüğünde kadın ve erkeklerden oluşan 10 kişilik bir heyet, HÜDA PAR İstanbul İl Başkanı Erdal Elibüyük ile görüşerek yaşadıkları sorunlarla ilgili detaylı bilgi paylaştı.

Erdal Elibüyük

Heyet aynı zamanda sorunlarının HÜDA PAR Genel Başkanı İshak Sağlam'a iletilmesi ve oradan da hükümet yetkililerine yeniden ulatılması talebinde bulundu.

HÜDA PAR Genel Başkanı İshak Sağlam'ın şimdiye kadar Sayın Cumhurbaşkanı ile yaptığı görüşmelerde halkın mustarip olduğu meseleleri ilettiğini ve iletmeye devam edeceğini belirten Elibüyük, özellikle İstanbul Sözleşmesi gibi konuları ilettiklerini, parti olarak bu konularda çeşitli programlar düzenlediklerini söyledi.

“Toplumun DNA'sına uymayan bir takım yasa ve kanunlar ithal edilip birebir uygulanmaya çalışılıyor”

Elibüyük, "Eğer bugün nafaka meselesi ve diğer meseleler ülke gündemindeyse, bunlar tartışılıp konuşuluyorsa öncelikle bu konularda faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşları ve partimizin yaptığı çalışmalar sonucunda olmuştur. Yoksa bu mesele yıllardır kronik hale gelmişti ve devam edecekti. Nafaka meselesiyle alakalı yıllardır genel merkezimizin yaptığı açıklamalar var. Bizim de il başkanlığı olarak yaptığımız çalışmalar vardı. Zaman zaman basın açıklamaları, sosyal medya çalışmaları ve televizyon programlarıyla bu konuyu işledik. Hakikaten Türkiye'deki kanunlar çıkartılırken toplumun hassasiyeti gözetilmeden bir takım ithal yöntemlerle alınıp bu coğrafyanın kodlarına, hassasiyetlerine, aile yapısına, ahlakına, toplumun DNA'sına uymayan bir takım yasa ve kanunlar ithal edilip birebir uygulanmaya çalışılıyor. Bu da toplumun genel yapısıyla uyuşmuyor. Bu yüzden bu yasalar çıkartılırken toplumun hassasiyeti gözetilmeliydi. Maalesef şimdiye kadar bu yapılmadı." dedi.

İlhan Ergincan

“Sorunun çözümü için tüm partilerden mutabakat şartı isteniyor”

Yapılan görüşme sonrasında İLKHA muhabirine konuşan Süresiz Nafaka Mağdurları Platformu Başkanı İlhan Ergincan, "Süresiz nafaka normalde yeni yargı reformu paketi içerisinde olacaktı. Ancak geçenlerde Cahit Özkan (AK Parti Grup başkan Vekili) çıktığı bir programda 'aile ile ilgili tüm partilerin katılımıyla mutabakat sağlanmalı' diye bir açıklama yaptı. Yani CHP, MHP, İYİ PARTİ ve HDP ile oturup mutabakat sağlanması gerektiğini söyledi. Buradan şunu anlıyoruz ki 'Süresiz Nafaka' meselesini bu pakete almayacaklar.” diye konuştu.

“Ailenin yaşatılması için nafaka ödeme süre 1-3 yıl arasında sınırlandırılmalı”

“AK Parti ve MHP tarafından istenen bir kanun olduğunda mutabakata bağlanmadan hemen çıkartıyorlar." diyen Ergincan, “Biz bugüne kadar HDP'yi hiçbir şekilde muhatap alıp görüşmemişken kalkıp toplumsal mutabakat için bu partiyi de işin içine katmak işi sulandırmaktan başka bir şey değildir. Burada aslında çözüm çok basit. Bunu yıllardır söylüyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız da bunun adil olmadığını söylüyor. Bizim isteğimiz 1 ile 3 yıl arasında bir süre boyunca nafaka bağlanması ve her davanın ayrı ayrı (Kadının eğitim, yaş, tekrar evelenip evlenmeyeceği) bakılarak değerlendirilmesidir. Şu anda standart kararlar alınıyor. Bir günde evli kalsanız, bir yılda evli kalsanız, 10 günde evli kalsanız ömür boyu nafaka ödemekle yükümlüsünüz. Nafakanın ortadan kalkması için 3 sebep gerekiyor. Birisi kadının yeniden evlenmesi, birisi kadının 3 bin 800 liradan az gelirinin olmaması diğeri de ahlaksız bir yaşam sürmesidir. Kadının ölümüyle zaten nafaka son buluyor. Türkiye şartlarında erkekler bile 3 bin 800 lira almazken kadınların zaten öyle bir gelirleri olmuyor. Kadının ahlaksızlık yaptığını ispatlamaya çalıştığınızda 'özel hayatı ihlal' suçundan hapse giriyorsunuz. Yani kadın evlenmediği takdirde sizden ömür boyu nafaka alır. Aileyi yaşatmak istiyorsak 1-3 yıl arasında süre belirlenmelidir. Ardından kadın mağdur oluyorsa aile fonu oluşturularak boşanan insanlardan toplanan paralarla kadına nafakayı devlet ödemeye devam eder." şeklinde konuştu.

“Nafakasını ödemediği için 4 yıldır cezaevinde olanlar var”

Evli oldukları halde zührevi hastalık sebebiyle eşiyle ilişkisi yaşamayan bir kişinin eşi (kadın) tarafından aldatıldığını, ancak buna rağmen boşanırken kadına tazminat ödemek zorunda bırakıldığını söyleyen Ergincan, şöyle dedi:

"Bir gün, 10 gün evli kalıp benim gibi ömür boyu nafaka ödeyen insanlar var. Evinden altınları çalındığı halde nafaka ödeyenler var. Boşanma davaları da çok uzun sürüyor. En büyük sıkıntılardan birisi de budur. Benim davam 5 yıl sürdü. 8-10 yıl ren davalar var. Bu süre içerisinde kadın suçlu olsun veya olmasın tedbir nafakası adı altında kadına nafaka ödemek zorundayız. Nafakayı ödemediğinizde (paranızın olup olmaması, çalışıp çalışmamanız önemli değil) şikâyet edilmeniz halinde 3 ay hapis cezası var. Bu süre her bir nafaka için böyle. Şu anda 4 yıldır içerde (cezaevi) olan var. İçeri girdiğinde nafaka ödeyemiyor. Çıktığında kadın 'nafakamı ödemedi' diye şikâyetçi oluyor. Bu sefer tekrar cezaevine giriyor. Böylelikle çok fazla mağduriyet ve evden uzaklaştırmalar var.” (İLKHA)