Madde bağımlılığı ile mücadele kapsamında fikir alışverişi yapan ve yaşanan toplumsal sorunlara yönelik hep birlikte mücadele edilmesinin gerekliliğini ifade eden Elibüyük, İHH Mütevelli Heyet Üyesi Osman Atalay'ın hazırladığı Madde Bağımlılığı ve Bağımlılıklarla Mücadelede Sivil Toplumun Rolü adlı saha raporunu incelemek ve siyasi parti olarak önerilerini dile getirmek için İl Başkanlığında ağırladı.

 

Milyonlarca insanı etkileyen ve toplumları uyuşturan madde bağımlılığı ile mücadelede sorunun temeline yönelik yapılan çalışmaların çok önemli olduğunu belirten Elibüyük, sahada yapılan çalışmaların çok daha etkili olduğunu ifade etti.

Sorunlar ile mücadelede sorunun kendisinin konuşulmamasının yapılan çalışmayı kısır bir döngünün içine düşüreceğini aktaran Elibüyük, hükümete, STK'lara ve aileye büyük sorumluluk düştüğünü dile getirdi.

"Madde bağımlılığı toplumsal soruna dönüştü"

Elibüyük, "Sizin adınıza İHH'yı böylesi güzel çalışmalarından dolayı tebrik ediyorum. Bağımlılık ile mücadelede acil eylem planı önümüze koymamız gerekiyor. Ulusal eylem planı. Madde bağımlılığı toplumsal soruna dönüştü. Madde bağımlılığı ile ilgili konuşmanın çok kıymetli olduğunu düşünüyorum. Meselenin farkına varılıp sorun teşhis edilir ise çözüm bulunabilir. Var olan sorunun konuşulmaması nedeni ile bu alanda verilen mücadelenin kısır kalacağını düşünüyorum. STK'ların eli ile yapılan çalışmalar var, birde hükümet eli ile yapılacak olan çalışmalar var. Ailelere düşen önemli sorumluluklar var." dedi.

"Çocukları oyalamak için ellerine telefon verilmesi beni kahrediyor"

Misafirin eve geldiği vakitlerde çocukları ortamdan uzaklaştırmak için telefona yönlendirilmesinin yanlış olduğunu ifade eden Elibüyük, şöyle devam etti:

Çocukları oyalamak için ellerine telefon verilmesi beni kahrediyor. Zihnen ve fizikken çocukları yıpratan bir teknoloji bağımlılığı ile karşı karşıyayız. Bağımlılık ile mücadele içinde olmak ve sorunun çözümüne katkı sunmak hepimizin görevi. Madde bağımlılığı ile ilgili parti olarak seminerler, konferanslar ve çalışmalarımız oluyor. Aynı zamanda gençlere faydalanmaları için açmış olduğumuz sosyal alanlar var. Yapmış olduğunuz çalışmayı değerlendireceğiz ve istifade edeceğiz inşallah. Bizim için çok değerli veriler ve çalışma olduğu kanaatindeyim. Toplumsal bir farkındalık oluşturduk ama irade sorunumuzun olduğunu düşünüyorum.

2018 yılında vakıf adına madde bağımlılığı ile mücadelede çözüm arayışlarına başlayan İHH Mütevelli Heyet Üyesi Osman Atalay, Türkiye'de tütün, alkol, kumar, uyuşturucu ve teknoloji ile ilgili saha çalışması gerçekleştirdi.

2 yıl boyunca 36 ilde toplumun ve kamunun önde gelenleri ile iletişim kurarak hazırlanan raporda 14-24 yaş aralıkların riskli olduğunu ifade eden Atalay, milyonlarca gencin tehlikede olduğunu belirtti.

"Seferberlik başlatıldı"

Atalay, "2018 yılı Sağlık Bakanı Recep Akdağ döneminde, Türkiye'de 5 bağımlılık ile seferberlik başlatıldı. Bu seferberlik ilanı; tütün, alkol, kumar, uyuşturucu ve teknoloji bağımlılığına karşı başlatıldı. Sağlık bakanı 2018 yılında, 3 yıl içerisinde bu mücadelede başarılı olamazsak eğer Avrupa'nın uyguladığı metotlara da bakabiliriz demişti. İHH olarak 2018 yılında resmi olarak Türkiye'nin 36 ilinde istişare toplantıları yapalım dedik. Bu çalışmayı Vakıf adına ben yürüttüm. Belirli şehirlerde öğretmenler, din görevlileri, muhtarlar ve STK temsilcileri ile salon toplantıları yatık. Toplumun önde gelen kamu kurumları ve STK'ları ile bu meseleyi tartıştık. AMATEM de maddeyi bırakmak için tedavi gören bağımlı arkadaşlar ve aileleri ile görüştük. Raporumuzda hepsini toparladık. Eksik ve zayıf taraflarımız nelerdir ve bağımlılık ile mücadelede neler yapabiliriz diye çalışmalar yürüttük." ifadelerine yer verdi.

"Teknoloji bağımlılığı problem olmaya başladı"

Teknoloji bağımlılığının geniş kitlelere ulaşabildiğini belirten Atalay, STK'lara, Milli Eğitim Bakanlığına, Gençlik ve Spor Bakanlığına, Diyanet ve siyasilere çok büyük işler düştüğünü dile getirdi.

Atalay, "Uyuşturucu ve alkol tedavi merkezlerini biliyoruz ama bunun yanında teknoloji bağımlılığı merkezleri de açılıyor. Teknoloji bağımlılığı o kadar problem olmaya başladı ki 4 yaşından 70 yaşına kadar iletişim araçları kullanılmaya başlandı. İş yerinde, okulunda veya sosyal sosyal hayatında rutin olarak yapması gereken işlerini engelleyecek duruma geliyor. Teknoloji bağımlılığı hayatında uyuşturucu, tütün ve alkol olmayan insanları da etkileyebiliyor. İşin içine girdiğimizde bugün uyuşturucu ve alkol küresel anlamda halk sağlık problemi olarak ifade ediliyor. Dünya Sağlık Örgütü 2018'de teknoloji bağımlılığını ciddi bir zihinsel hastalık olarak tanımladı. İşimiz gerçekten de zor. Bizim burada riskli olarak gördüğümüz bir grup var. STK'ların ve siyasi partilerimizin burada çok büyük görev alması gerekiyor. 14-20 yaş dönemleri çok riskli dönemlerdir. 14-24 yaş aralığı riskli gruplardır. Buda Türkiye'de yaklaşık 15 milyona tekabül ediyor. Hiç değilse STK'lara, Milli Eğitim Bakanlığına, Gençlik ve Spor Bakanlığına, Diyanet ve siyasilere çok büyük işler düşüyor. Riskli yaş aralıklarında bulunan gençlere ve dezavantajlı ailelere yönelik projeler hazırlanmalı." dedi.

Son olarak Atalay, madde bağımlılığı ile mücadele kapsamında HÜDA PAR'a, medya organlarına ve REHBER TV'ye verdikleri mücadeleden dolayı şükranlarını dile getirdi.(İLKHA)