Türkiye'de son 2 yılda hemen hemen tüm sektörlerde özelliklede temel gıda ürünlerinde yaşanan fiyat artışları 1970'li ve 1970'li yıllarda yaşanan zam furyalarını akla getiriyor.

Sabah alınan bir ürünün akşam zamlandığı, neredeyse saatlik zamların yaşandığı bir dönemde, özellikle asgari ücretle hayata tutunmaya çalışan ücretliler, temel ihtiyaçlarını karşılayamayacak duruma geldi.

Yaşanan zamlarla ilgili Şanlıurfa'daki toptancı ve perakende esnafı İLKHA'ya konuştu.

Özellikle yağ fiyatlarının yüzde 100 artmasının ardından tenekelerle sattıkları sıvı yağı, şu an litre ile satabildiklerini belirten esnaf, yaşanan zamlardan dolayı halkın alım gücünün bitme noktasına geldiğine dikkat çekti.

Abdullah Buzluoğlu

"18 litre yağ alanlar şimdi bir litre yağ alabiliyor"

Zamların artmasıyla birlikte insanların alım gücünün azaldığını belirten Abdullah Buzluoğlu, " Zamların artmasıyla birlikte insanların alım gücü sıfıra indi. Eskiden 18 litre yağ alanlar şimdi bir litre yağ alabiliyor. Bu durumun sebebi; doların yükselmesi, palmiye ağaçlarının yeterli olmaması ve dışarıdan yağ alamız gibi sebeplerdir. Bu hal ne olacak bilmiyorum. Eskiden asgari ücret ile bir insan fevkalade geçinirken şu an geçinemiyor. Asgari ücretin 5 bin lira olması gerekir. 5 bin lira olmazsa o insanın yaşama şansı yoktur. Açlık sınırı 2-3 bin lira olmuş. Allah yardımcımız olsun. " şeklinde konuştu.

"Geçen seneye oranla bu yıl fiyatlar yüzde 100 arttı"

Yağ fiyatlarının artmasında birçok şey sebebi olduğunu ifade eden Buzluoğlu, "Palmiye ağaçlarının yeterli olmaması, katı yağları dışarıdan almamız sebeplerin başındadır.  Katı yağlar yükselince otomatik şekilde bisküvi ve gofret gibi bütün ürünlere zam geldi. Dışa bağlı olmamızın büyük etkisi oldu.  Geçen seneye oranla bu yıl fiyatlar yüzde 100 arttı. Geçen yıl 20 kilogramlık bir yağ 130-140 lira iken şimdi 250-260 liraya alıyoruz. Üreticiler nasıl bisküvi yapıp satacak? İki kat zam geldi. Glikoz da aynı şekilde zamlandı. Mısıra zam gelmesinden dolayı nişastanın fiyatı iki kat arttı. İş yerimde eskiden 40-45 kişi çalışırken şu an 12-13 kişi çalışıyor. Çalışan elemanların dahi maaşlarını ödeyemiyorum. " diye konuştu.

"Mutfakta yağ damla damla kullanılıyor"

Yapılan zamların espri konusu olduğunu ifade eden Buzluoğlu, "Eskiden müşteriler alışveriş yaparken ürünlerde birer ikişer kilogram alırlardı, şimdi ise 100-200 gram şeklinde alışveriş yapıyorlar. Yapılan zamlar ile ilgili sosyal medyada esprili paylaşımlar yapılıyor. Yağı saklamaları, damla damla kullanmaları gibi paylaşımlar var. Yapılan paylaşımlar şaka değil cidden durum bu şekildedir. Nevşehir çekirdeğini 44-45 liraya satıyoruz. Çekirdek; Urfa, Antep ve Siirt fıstığından daha pahalı olmuş." dedi.

Abdullah Gümüşkan

"Yağ üreten fabrikalar, aybaşında ürünlerine yüzde 25 daha zam yapacağını söylüyor"

Pandemi sürecinin bütün esnafı mağdur ettiğine dikkat çeken Abdullah Gümüşkan, "Fiyatların artış sebebinin kaynağı pandemi dönemidir. Yağ fiyatlarının artmasının sebebi; ithalat ve ihracatın olmamasıdır. Pandemi dönemi biz esnafları olumsuz etkiledi. Fiyatlarının artması bizim işlerimizi engelledi. Yağ üreten fabrikalar, aybaşında ürünlerine yüzde 25 daha zam yapacağını söylüyor. Biz bu durumdan çok tedirginiz. Okulların, lokantaların ve otellerin kapalı olması da bizi mağdur etti. Pandemi döneminden dolayı çok mağduruz. Benim dükkânımda 10 çalışan var ama maaşlarını ödeyemiyorum. Asgari ücret 3 bin lira ama yağ tenekesi ve pirinç torbası 250 lira olmuş. Bir kişi 6 kişilik aileye bakıyorsa mağdur duruma düşmüştür. Asgari ücretin fiyatını mantıklı bulmuyorum. Bu sene kuraklık olacak dediler. Kuraklığın yaşanması da bizleri etkiliyor. " ifadelerini kullandı.

"Satışlarımızda pandemiden dolayı düşüş oldu"

Yaşanan zamları müşterilerine anlatamadıklarını belirten Gümüşkan, "Geçen sene 120 liraya sattığımız yağı bugün 240 liraya satıyoruz. Müşteriye fiyatları söyleyince sanki kendisine argolu bir kelime söylemiş gibi bize bakıyorlar.  Müşteri de haklı. İlk kez böyle bir zamla karşılaşıyorlar. Müşterinin o davranışını bu yüzden normal karşılıyorum. Dükkânımda eski mal varsa yeni fiyattan alıncaya kadar eski fiyattan satıyorum. Halka zam olduğunu anlatamıyoruz. 3 bin lira alan insan 10 kişilik bir eve bakıyorsa nasıl geçinecek? Satışlarımızda pandemiden dolayı düşüş oldu. Ekonomik sıkıntı var, çiftçi ve esnaf perişan haldedir. Antep, Ankara ve İstanbul gibi illerde, büyükşehir belediyeleri esnafa imkân sağlamış. Büyükşehir belediyeleri kendi kiracısı olan esnaflardan kira almıyor;  ama bizim belediyemiz kira alıyor. Biz bu duruma karşıyız." şeklinde konuştu.

Feyzettin Gümüşkan

"Sattığımız ürünlerini yerine koyamıyoruz"

Bugün sattıkları ürünleri fabrikadan daha önceden aldıkları fiyata alamadıklarını belirten Feyzettin Gümüşkan, "Normalde dolar 8,5 lira iken şu an 7 lira 40 kuruş olmuş. Yağ, süt, pet bardak gibi ürünlerin fiyatı yüzde 50 arttı. Gelen artışları izliyoruz, başka bir şey yapmıyoruz. Bugün sattığımız ürünü, fabrikadan dolayı yarın yerine koyamıyoruz. Satış yapmazsak daha kârlıyız. " ifadelerini kullandı.

Harun Karabağ

"Müşteri yaşanan zamlara tepki gösteriyor"

Tüm ürünlere yüzde 30 zam geldiğini vurgulayan Harun Karabağ, "Dolar konusunda ülkemizde sıkıntı var. Sadece kuruyemiş de değil tüm sektörlerin ürünleri yurt dışından ithal ediliyor. Şu ana kadar yaşanılan durum zam kaynaklıdır. Tüm ürünlerde yüzde 30 artış oldu. Yüzde 30 artış da ciddi bir durumdur. Kuruyemiş veya gıda sektörü yüzde 10-15 kârla çalışıyor. Ürünlerde yüzde 30 artış olursa esnaf, kârdan fazla zarar ediyor. Müşteriler aylık olarak kuruyemiş alıyor.  Müşteri,  70-80 lira fındık aldığında 2'nci ay gelince fiyatta yüzde 10-15'lik zam görüyor. Müşteri yaşanan zamlara tepki gösteriyor." diye konuştu. (İLKHA)