DIŞ HABERLER SERVİSİ

Ülkelerindeki iç savaşlardan, yoksulluk ve imkansızlıklardan kurtulmak için yurtlarını terk etmek zorunda kalan mülteciler gittikleri yerlerde de rahat yüzü göremiyorlar. Bu mültecilerin en bariz örneği de Sureye halkı. Ne gittikleri ülkelerde ne çadır kamplarda ne de Avrupa yolunda rahata ulaşabilmiş değiller. Özellikle yıllardan beri çadır kamplarda hayat mücadelesi vermeye devam eden yüz binlerce Suriyeli mülteci, dondurucu kış çilesine karşı umutlarını insani yardımlara bağlamış durumda.

SURİYELİ MÜLTECİLER

Son yılların en acımasız ve ilkesiz savaşı Suriye coğrafyasında devam etmektedir. 12 milyon Suriyeli yerinden olmuş, bir milyonun üstünde insan ölmüş, milyonlarcası yaralanmış, on binlercesinin akıbeti de bilinmemektedir. Bu insani dramdan en çok kadınlar, çocuklar ve yaşlılar etkilenmektedir.

İDLİB'TE 50 BİN SİVİLİN ÇADIRI SULAR ALTINDA KALDI

Suriye'nin kuzeybatısındaki İdlib ilinde kar yağışı, Baas rejiminin yerinden ettiği sivillerin sığındığı çadır kamplardaki hayatı olumsuz etkiledi. Geçtiğimiz hafta Suriye'nin İdlib ilinde başlayan şiddetli sağanak sonucu sınır hattında yaklaşık 50 bin sivilin yaşadığı 110 çadır kamp sular altında kalmıştı.

LÜBNAN'DA ÇADIR KAMPLARDA YAŞAYAN SURİYELİ MÜLTECİLERİN KIŞ ÇİLESİ BİTMİYOR

Ülkelerindeki iç savaştan kaçarak Lübnan'a sığınan bir milyona yakın Suriyeli mülteci, Lübnan'da ekonomik kriz, işsizlik, yoksulluk ve yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının gölgesinde hayat mücadelesi vermeye çalışıyor.

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği'nin (BMMYK) verilerine göre, ülkedeki her 10 Suriyeli aileden 9'u aşırı yoksulluk içinde yaşıyor.

Çoğunun kadın, çocuk ve yaşlılardan oluşması hasebiyle insani yardımlarla geçinmekten başka çareleri olmayan Lübnan'ın farklı bölgelerindeki çadır kampların sakinleri, özellikle yüksek rakımlı bölgelerde dondurucu soğuklara karşı yakacak sıkıntısının yanı sıra işsizlik ve yoksulluk nedeniyle yiyecek bulmakta zorlandıklarını dillendiriyor.

“SURİYELİ MÜLTECİLERİN YÜZDE 88'İ YOKSULLUK SINIRININ ALTINDA YAŞIYOR"

BMMYK Lübnan Sözcüsü Lisa Ebu Halid geçtiğimiz haftalarda yaptığı açıklamada, Lübnan'daki Suriyeli mültecilerin yüzde 88'i yoksulluk sınırının altında yaşadığını, bu oranın 2019'da yüzde 55'lerde olduğunu belirtmişti.

AKDENİZ’DE YİNE GÖÇMEN FACİASI YAŞANDI

Akdeniz’de yine bir göçmen faciası yaşandı. Birleşmiş Milletler (BM) Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) ve BM'ye bağlı Uluslararası Göç Örgütünün (IOM), yaptığı ortak yazılı açıklamada, Libya açıklarında kaçak göçmenleri taşıyan bir teknenin battığını 10 kişinin kurtarıldığı, en az 43 kişinin ise hayatını kaybettiğini açıkladı.

Açıklamada, 2021'in Akdeniz'deki "ilk trajik tekne kazasında" en az 43 düzensiz göçmenin yaşamını yitirdiği kaydedildi. Batan tekneden kurtarılan 10 kişinin ise Libya'nın Zuvara kentindeki sahil güvenlik ekiplerince kıyıya çıkarıldığı bilgisi paylaşıldı.

Teknenin Zaviye kentinden yola çıktıktan birkaç saat sonra motorunun durduğu ve kötü hava koşulları nedeniyle alabora olduğu açıklandı.

Kurtarılan düzensiz göçmenlerin çoğunluğunun Fildişi Sahili, Nijerya, Gana ve Gambiya'dan, ölenlerin tamamının ise Batı Afrika ülkelerinden olduğu ifade edildi.

BM'nin her iki alt kuruluşu, "son trajik kazadan" sonra uluslararası topluma çağrıda bulunarak, Akdeniz'deki duruma ilişkin yaklaşımların acilen gözden geçirilmesini istedi.

Avrupa sahillerine ulaşmaya çalışan yüzlerce düzensiz göçmen 2020'de Akdeniz'de çeşitli tekne kazalarında can vermişti.

KAYIP MÜLTECİ ÇOCUKLAR

Mültecilikten en çok etkilenenler şüphesiz çocuklardır. Avrupa’nın sınır kapılarını mültecilere açmaması ve yalnızca sahipsiz çocukları alması endişe verici seviyelere ulaştı. Geçen hafta Almanya’nın yaptığı açıklama resmi rakamların ulaştığı korkunç seviyeyi gözler önüne serdi. Habere göre, Almanya’da en az bin 579 mülteci çocuk kayıp. 14-17 yaşlarında 972 çocuk ile 13 yaşından küçük 607 çocuktan haber alınamıyor.

EUROPOL'un 2020’de hazırladığı raporda Avrupa ülkelerinde 11 bin kayıp çocuktan bahsedilirken Avrupa Parlamentosu da 170 bin refakatsiz göçmen çocuğun olduğunu bildirdi. Öte yandan Yunanistan’daki göçmenlerden yalnızca refakatsiz çocukların bir kısmının ülkeye alınmasını kabul eden Almanya, kayıp çocukların akıbeti ile ilgili kapsamlı bir soruşturma yürütülmesini de engelliyor.

Uluslararası insani yardım kuruluşları ve siyasi partiler, zengin Batı Avrupa ülkelerine ulaşmaya çalışan göçmenler için kalıcı çözüm bulmaları ve sorumluluk almaları gerektiği yönünde sık sık uyarılarda bulunsa da AB ülkeleri konuya duyarlı bir tutum sergilemiyorlar.

Kayıp çocuklar ile ilgili uluslararası iş birliği sağlanarak ivedilikle kapsamlı bir soruşturma başlatılmalı, ihmal ve sorumluluğu bulunanlar cezalandırılmalıdır. Göçmen çocukların aileleriyle birlikte güvenli alanlarda barınabilmeleri için bir program başlatılmalı ve göç veren bölgeler için ekonomik ve siyasi desteği de kapsayan uluslararası projeler hayata geçirilmelidir.

AVRUPA SINIRINDAKİ MÜLTECİLER KIŞIN ZOR ŞARTLARI ALTINDA YAŞAM MÜCADELESİ VERİYORLAR

Aileleriyle birlikte yola çıkarak Hırvatistan sınırına kadar ulaşan göçmenler, sığınma talebi de karşılık bulmayınca eksi 15'lere varan dondurucu soğuklarda derme-çatma çadırlarda yaşamak zorunda kaldılar.

Avrupa'ya açılan bir kapı olarak kullandıkları Hırvatistan sınırı yakınlarında mahsur kalan kadın ve çocukların da aralarında bulunduğu göçmenler zor koşullarda yaşıyor.

Hırvatistan'a geçmeye çalışan yüzlerce göçmen aylardır insani koşullardan uzak çadırlarda yaşıyor. Hırvatistan sınır polisi tarafından sert muameleye maruz bırakılan mültecilerin dondurucu soğuklarda adeta ölüme terk edilmeleri karşısında Avrupa Birliği ülkeleri sessizliğini koruyor.

ARAKANLI MÜLTECİLER

Mülteci durumuna düşen diğer bir halk ise Arakan halkı. Budist ve Hinduların soykırımından kaçarak Myanmar ve Bangladeş’e sığınan Arakanlılar gittikleri yerlerde de rahat yüzü göremediler. Geçtiğimiz günlerde Bangladeş'te Arakanlı Müslüman mültecilerin kaldığı Cox Bazar'da bir kampta çıkan yangın, yüzlerce kişinin kaldığı 550 çadırı kullanılamaz hale getirmişti.

MYANMAR, ARAKANLI MÜLTECİLERİ YURTLARINA YENİDEN YERLEŞTİRMEYE BU YIL BAŞLAYACAK

Mültecilerin yeniden yurtlarına yerleşmesi için Çin’in gözetiminde Myanmar ile Bangladeş hükümetleri arasında yapılan görüşme olumlu sonuçlandı.

Bangladeş Dışişleri Bakanı Mesud bin Mümin, çevrim içi gerçekleştirilen üçlü toplantının ardından yaptığı açıklamada, Arakanlı Müslümanların bu yılın ikinci çeyreği içinde yurtlarına dönmeye başlayabileceklerini bildirdi.

Bakan Mümin, Bangladeş tarafının görüşmede geri dönüşün yılın ilk çeyreğinde başlatılmasını talep ettiğini ancak Myanmarlı yetkililerin lojistik ve fiziksel düzenlemeler yapılması gerektiğini ileri sürerek ikinci çeyreğe ertelediğini belirtti.

Öte yandan, Mümin, Çin ve Myanmar'ın mültecilerin güvenliğinin sağlanabilmesi için Arakan eyaletinde uluslararası kuruluşların gözlemci olarak bulunması gerektiğine ikna olduğunu ifade etti.

BM: DOĞU AFRİKA'DAKİ MÜLTECİ VE GÖÇMENLER KOVİD-19'A KARŞI DAHA SAVUNMASIZ

Birleşmiş Milletlere (BM) bağlı Uluslararası Göç Örgütü (IOM), Doğu Afrika ülkelerindeki mülteci ve göçmenlerin yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınına karşı daha savunmasız olduğu uyarısında bulundu.

Yoksulluğun tıbbi malzeme ve sağlık malzemelerine erişimi de olumsuz etkilediğine dikkat çekilen açıklamada, mülteci ve göçmenlerin Kovid-19 salgınına karşı daha savunmasız olduğu vurgulandı.

Açıklamada, mültecilerin bazı ülkelerde tacizlere maruz kaldığı kaydedildi.

IOM verilerine göre, Doğu Afrika ülkelerinde 6 milyondan fazla kişi çeşitli nedenlerle göç etmek zorunda kaldı.

Yaklaşık 350 bin kişide yeni tip koronavirüs tespit edilen Doğu Afrika ülkelerinde 6 binden fazla kişi virüs nedeniyle hayatını kaybetti.