Günlük hayatta yapılan sözleşmeler, internetten indirilen uygulama sözleşmeleri, telefon hattı/kartı sözleşmeleri, banka sözleşmeleri, gelen mesaj içerikleri, web sitelerinde veya garanti şartlarında yazılan sözleşmelerin mutlaka okunması gerektiğini söyleyen Hukukçu Ömer Salih Yemez, anlaşılmayan metinlerin kabul edilmeden önce bir hukukçuya danışılması gerektiğini belirtti.
Sözleşmeler hakkında bilgi veren Yemez, “Klasik anlamda sözleşme, tarafların karşılıklı ve birbirine uygun irade beyanlarında yaptığı anlaşmalardır. Ancak günümüzde teknolojinin de getirdiği yenilikler ile birlikte farklı sözleşme türleri doğmaktadır. Bu sözleşmelerin genel ismi ‘genel işlem’ koşullarıdır.” dedi.
Yemez, “Sözleşmelerde düzenleyen tarafın hazırladığı bir metin var. Bu metni, karşı taraf onaylamak veya reddetme zorundadır. Bu sözleşmeler üzerine müzakere yapma hakkı yok. Genel işlem koşullarına örnek vermek gerekirse banka sözleşmeleri, telefonda indirdiğimiz uygulamalar, abonelik sözleşmeleri ve kredi kartları başvuru sözleşmeleri bunların kapsamındadır.” ifadelerini kullandı.
“Sözleşmelerde vatandaşa herhangi bir seçim hakkı sunulmuyor”
Vatandaşa dayatılan sözleşme metinlerinin olduğunu söyleyen Yemez, devamında şunları aktardı:
“Vatandaşın, bu metnin üzerinde inceleme yapma ve bu metin üzerine tartışıp herhangi bir maddesini değiştirme şansı yoktur. Kabul veya reddetme hakkı vardır. Vatandaşa herhangi bir seçim hakkı sunulmamıştır. Klasik anlamda sözleşme yapabilmek için kişilerin 18 yaşından büyük ve fiil ehliyetine sahip olması gerekir. Ancak günümüzdeki sözleşmeler incelendiğinde telefon uygulamalarından örnek verebiliriz. Bu uygulamalarda 3 yaşındaki bir çocuk dahi anne babasını veya telefon sahibini borç altına sokabiliyor. Bir uygulama indirdiğinde uygulamada karşısına bir sözleşme çıkıyor. 3 yaşındaki bir çocuğun bu sözleşme metni okuyup inceleme şansı olmadığı için sadece uygulamaya erişebilmek için onaylayıp telefona indiriyor. Bu uygulama, içeriğinde telefon sahibini borç altına sokabileceği gibi bazı kişisel verilere ulaşmasına ve kişisel verilerin farklı mecralarda kullanılmasında da yol açabiliyor.”
“Vatandaş mevcut sözleşmeleri kabul veya ret hakkına sahiptir”
Yemez, “Borçlar kanununda, vatandaşın menfaatine aykırı olan genel işlem koşullarının geçerli olabilmesi için vatandaş ve sözleşmeyi düzenleyenin maddeler üzerinde açıkça tartışması, vatandaşın menfaatine aykırı olan maddelerin vatandaşa açıkça belirtilmesi gerekir. Vatandaş, bu açıklamadan sonra kabul veya ret hakkına sahiptir. Eğer kabul ederse sözleşme bu metin üzerinden devam eder. Ancak vatandaş tartışmadan böyle bir sözleşme metnine imza atmışsa, vatandaşın menfaatine aykırı olan genel işlem koşulu sözleşmeden çıkartılabilir, yazılmamış sayılır ve sözleşme geri kalan maddeler üzerinden hükümlülüğünü devam ettirir. Ancak uygulamada vatandaşların bunu ispat etmesi oldukça zordur.” şeklinde konuştu.
“Vatandaşın hakkını vatandaş değil de devletin koruması gerekir”
Devletin, kendi vatandaşını koruma adına bu sözleşmelere müdahale edip bir standart oluşturması gerektiğini belirten Yemez, “Genel işlem koşulları ile ilgili ciddi bir düzenleme yapılması gerekir. Kapsamlı bir mevzuat düzenlemesi gerekir. Vatandaşın hakkını vatandaş değil de devletin koruması gerekir. Çünkü vatandaş, çoğu zaman hakkını aramaya dahi çekiniyor. Uygulamada gördüğümüz kadarıyla vatandaşlar bu sözleşme metinlerini okumuyorlar veya okuyamıyorlar. Ancak iletide ciddi anlamda menfaat ihlalleriyle karşılaşmamaları için vatandaşlara uyarımız, imzaladıkları veya onayladıkları tüm sözleşme metinlerini dikkatlice okusunlar. Anlamadıkları bir husus varsa mutlaka bir hukukçuya danışsınlar.” dedi. (İLKHA)