TRABLUS (AA)
İmam Şafii Ehli Sünnet ve'l Cemaat olarak adlandırılan 4 mezhebin üçüncüsünün (Hanefi, Maliki, Şafii ve Hanbeli) kurucusu olarak bilinir.
Hanefi mezhebinin kurucusu Ebu Hanife bin Numan ve Maliki mezhebinin kurucusu Malik bin Enes’ten yaş olarak daha küçük olan İmam Şafii, dördüncü mezhebin imamı Ahmed bin Hanbel’in hocasıdır.
Ağustos 767'de Gazze’de dünyaya gelen İmam Şafii, 20 Ocak 820’de Mısır’ın başkenti Kahire’de vefat etti. Mısır'da vefat eden İmam Şafii'nin türbesi, restorasyonu halihazırda devam eden Kahire'dedir.
İmam Şafii'nin soyunun Hazreti Muhammed'in mensup olduğu Kureyş kabilesine dayandığı, bu nedenle soyadının Kureyşi olduğu biliniyor. Ahmed bin Hanbel onun için "dünya için bir güneş insanlık için bir iyilik gibiydi" ifadesini kullanmıştı.
AA'ya konuşan El-Ezher Üniversitesi'nde Fıkıh Profesörü Ramadan Abdurrazık, İmam Şafii’nin fıkhında gerçekleri dikkate aldığını bu nedenle Irak’ta yaptığı bazı içtihatları Mısır’a geldiğinde değiştirdiğini söyledi.
Aburrazık, "İmam Şafii insanlara İslam fıkhının metodunu ve fıkıh anlayışının reel gerçeklere göre tekrar yorumlanabileceğini öğretti. Sadece onun mezhebinde Irak’ta söyledikleri Mısır’da söyledikleri olmak üzere 'eski ve yeni söz' vardır." ifadelerini kullandı.
Abdurrazık İmam Şafii’nin ömrünün son dönemlerinde Kahire’deki Amr bin As Camisi'nde vaaz ettiğini ve dersler verdiğini de hatırlattı.
Gazze’den Mekke’ye yolculuk
Gazze’de 2 yaşındayken babasını kaybetmesinin üzerine annesi onu Mekke’ye götürdü. İmam Şafii, 7 yaşındayken Kuran-ı Kerim'i ezberledi, 20 yaşına gelmeden fetva vermekle yetkilendirildi.
İlim için Mekke’den Medine’ye giderek orada Maliki mezhebinin kurucusu Malik bin Enes’ten ders alan Şafii, ilmin peşinden önce Yemen’e sonra da Irak’a gitti ve burada Hanefi mezhebinin fıkhını öğrendi.
Şafii fıkhının temelleri
İmam Şafii, hilafetin başkenti Bağdat’ta uzun süre kalarak akla ve kıyasa dayanan Hanefi fıkhını ve usullerini iyice öğrendikten sonra tekrar Mekke’ye döndü.
Mekke’de daha çok Hazreti Peygamber’in sözlerini esas alan hadis ehlinin görüşleri ve Hanefi anlayışının karışımı yeni bir fıkıh ekolü oluşturarak, kendi mezhebinin ve düşünce yapısının temellerini attı.
Şafii fıkhının temellerini oluştururken Kur'an hükümleri ve hadislere dayandırdı. Bu iki kaynakta olmayan konularda Hanefiler gibi kıyası esas aldı.
Bağdat’a dönüp oradaki ilim ehliyle tekrar istişarelerde bulunarak fıkıh usulleri konularını içeren "Risale fil-Usul" kitabını yazdı. Hadisçi ve nakil ehli kabul edilen Şafii'ye göre hadisler, Kur'an’a yakın kaynak kabul edilir.
Mısır’a yolculuk
815 yılında Mısır’a gelen Şafii, 20 Ocak 820’de burada 54 yaşında hayatını kaybetti. Mısır’la ilgili bir şiirinde, şu ifadeleri kullanmıştır:
"Mısır’ı sevmeye başladım, Mısır’a gelmeden önce prestijim yoktu ve fakirdim, Allah’a yemin ederim ki en büyük kazanç ve prestij kabre götürülendir."
Mısır’da hikmetli sözleri, belagat ve şairliği ile de tanındı ve Mısırlılar onu çok severek, "imam" lakabını verdi. İlk kez ona Mısır’da "İmam Şafii" ve "Şeriat’ın Kadısı" denildi.
Amr bin As Camisi'nde ders veren ve insanların sorunlarını çözen İmam Şafii, burada Irak ile Mısır arasındaki sosyal ve kültürel farkı görerek bazı konulardaki içtihatlarını ve fikirlerini değiştirdi.
Bu nedenle Irak’taki sözleri ve içtihatlarına "eski söz" Mısır’dakilere ise "yeni söz" deniyor. Öğrencisi ve Hanbeli mezhebinin kurucusu Ahmed bin Hanbel'in de "Hocamız Şafii’nin Mısır’da söylediklerini alınız." dediği aktarılır.