Reilly, Çin hükümetiyle isim paylaşımının bugün de sürdüğünü savunuyor. Buna delil olarak ise BM'nin 2017'de yayımladığı bir basın bildirisini ve 2019'da kendisinin "davalı" sıfatıyla katıldığı duruşmada, BM'nin uygulamanın halen devam ettiği yönündeki açıklamasını örnek gösteriyor. Emma Reilly'ye göre, bu durum uygulamaya 2015'te son verildiğine dair BM beyanıyla çelişiyor.
OHCHR'nin 2 Şubat 2017 tarihli basın açıklamasında, şu ifadeler dikkati çekiyor:
"Çinli yetkililer ve diğerleri, sıklıkla BM İnsan Hakları Ofisine, İnsan Hakları Konseyi (İHK) oturumlarından birkaç gün ya da hafta öncesinde bazı sivil toplum kuruluşu üyelerinin toplantılara katılıp katılmayacağını sorar. Ofis ise akreditasyon süreci resmi olarak tamamlanana ve açık bir güvenlik tehdidi olmadığı tespit edilene kadar bu bilgileri teyit etmez."
Açıklama, isim paylaşımının akreditasyon süreci tamamlandıktan sonra yapılabileceğini gösteriyor. İHK oturumları için akreditasyon süreçlerinin haftalar öncesinde tamamlandığı göz önünde bulundurulduğunda ise Çin hükümetinin arzu etmesi halinde söz konusu kişilere baskı uygulaması için yeterli süreye sahip olacağı anlaşılıyor.
Aralarında, "UN Watch" ve "Human Rights Watch"un da bulunduğu bazı örgütler, söz konusu BM uygulamasının sadece Çinli aktivist ve muhaliflerin değil, bu kişilerin aileleri ve yakınlarının hayatlarını da tehlikeye attığını öne sürüyor.
AA'nın ulaştığı e-posta yazışmaları, iddiaları doğruluyor
Muhaliflerin isimlerinin paylaşılmasıyla ilgili iddiaları gündeme getiren Reilly'nin AA muhabiriyle paylaştığı yazışmalar, BM'deki sorunlu işleyişi ortaya koyuyor.
7 Eylül 2012 tarihli bir e-postada, BM Çin Delegasyonundan bir diplomat, OHCHR'de sivil toplum kuruluşlarıyla ilgilenen irtibat görevlisine, "her zaman olduğu gibi" 21. BM İnsan Hakları Konseyi oturumuna gönderdiği listede yer alan isimlerden katılım olup olmayacağı hakkında bilgi vermesini talep ediyor.
BM görevlisi ise cevaben, Çinli diplomata "Dolkun İsa" ve Çinli aktivist Gao Zhisheng'in eşi Hı Gıng'ın katılımcılar arasında yer alacağını bildiriyor.
2013'teki yazışmalarda da Çinli diplomat, "Daha önceki oturumlarda, Çin misyonu ve biriminiz arasında çok iyi bir iş birliği yapıldı. Yine yardımınıza ihtiyacımız var." vurgusunu yaparak, bir kez daha hangi isimlerin oturuma katılacağını teyit etmek istiyor.
E-posta yazışmalarının sürdüğü dönemde, Çin'in BM Cenevre Ofisi nezdindeki Daimi Temsilciliği Büyükelçisi'nin de farklı tarihlerde OHCHR çalışanlarını öğle yemeğine ve çaya davet ettiği görülüyor.
AA