İbrahim Toprak / Doğruhaber

Sağlık alanında yüzlerce sorun halkı mağdur ederken ve hala bu alanda birçok eksiklik, aksaklıklar giderilmemişken geçtiğimiz günlerde göreve başlayan yeni Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, uygulanması zor ve tehlikeli bir projeye imza atmaya hazırlanıyor.

Prematüre doğan bebeklerin anne sütünden mahrum kalmaması ve sütü olmayan annelerin çocuklarına anne sütü verilmesi için düşünülen Süt Bankası, düşünce olarak olumlu olmasına rağmen uygulanması zor ve en küçük bir aksaklıkta geri dönülemez tehlikeleri içinde barındıran bir proje olarak değerlendiriliyor. Projeyle ilgili akla ilk gelen soru “Sütkardeş evliliklerinin önüne nasıl geçilecek?” olurken İslam’a göre sütkardeşle evlenmenin haram olduğunu belirten İslam âlimleri, Nisa Suresi’nin 23. ayetini delil olarak gösteriyorlar.

Eğer bu proje uygulanırsa sütkardeşlerin birbiriyle evlenmelerinin önüne geçilebilecek mi?

DÜŞÜNÜLEN TEDBİRLER

Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, ortaya çıkabilecek sorunlarla ilgili alınacak tedbirleri şöyle sıralıyor: “Bir annenin yalnız bir tane süt evladı olmalı. Kız çocuğu doğuran annenin sütü kız çocuğa, erkek evlat sahibi annenin sütü de erkek çocuğa verilmeli. Cinsler arası farklılık olmamalı. Annenin sütü tıbbi tetkiklerden sonra alınmalı. Ailenin rızası olmalı. Sütkardeşliği nüfus kütüklerine işlenmeli. Çocuklar 5 yaşındayken kurum tarafından kardeşlere bilgi notu gönderilecek. Bunu, çocuklar 25 yaşına gelene kadarki süreçte 5 yılda bir yapmalıyız.”

DİYANET FETVA VERDİ AMA…

Ortaya çıkan endişelerle ilgili Sağlık Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan fetva sordu. Diyanet İşleri Başkanlığı, Sağlık Bakanlığı’na gönderdiği cevapta uygulamanın İslami açıdan bir sakınca doğurmayacağını, ancak bunun için 7 şartın yerine getirilmesi gerektiğini söyledi. Yerine getirilmesi gereken 7 şart ise şöyle sıralandı:
1. Süt verecek kadının kendi çocuğunu sütten mahrum bırakmaması,
2. Başka kadının sütünü içen çocuklar arasında oluşacak mahremlik dairesini olabildiğince daraltmak için pratik bir tedbir olarak bir kadından alınan sütün sadece erkek veya sadece kız çocuklara verilmesi,
3. Süt veren kadın ile süt verilen çocuğun kimliklerinin kayıt altına alınması ve bu bilginin her iki tarafa da verilmesi,
4. Bu hususun yasal düzenleme ile güvence altına alınması,
5. Evliliğe engel teşkil eden süt akrabalığı dairesinin daha da genişlememesi için birden fazla anneye ait sütlerin karıştırılmaması,
6. Süt veren anneye masrafları dışında bir ücret verilmemesi, alınan sütlerin para karşılığı satılmaması,
7. Kendi annesinin sütü ile beslenme imkânı bulunan çocukların bu sistemden yararlandırılmaması.

AKILLARA TAKILAN BAZI SORULAR
Sağlık Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığı’nın yaptığı açıklamaların ardından akıllara bu kez başka sorular takıldı.
-Süt bankacılığı işi ileride bir sektör haline gelmez mi? Bu durumun İslami açıdan bir sorunu yok ancak bir kadın devamlı sütünü bankaya vermek isterse Sağlık Bakanlığı’nın bir çocuğa bir sütanne tedbiri delinmez mi?

-Ayrıca Sağlık Bakanlığı’nın tedbirler içerisinde saydığı, “Kız çocuğu doğuran annenin sütü kız çocuğa, erkek evlat sahibi annenin sütü de erkek çocuğa verilmeli. Cinsler arası farklılık olmamalı” maddesi ise anlaşılmaz bir durum. Çünkü erkek çocuğu olan bir annenin daha sonra kız çocuğu doğabilir. Bu durumda sütkardeş evliliği tehlikesi yeniden ortaya çıkar.
-Öte yandan sütkardeş evlilikleri engellense bile kişinin teyzesi ve halası, sütkardeşinin süt teyzesi ve süt halası oluyor. İslam’a göre kişinin süt halası ve süt teyzesiyle de evlenmesi caiz değildir. Peki devlet, süt teyze ve hala veya süt amca ve dayı ile evlenmeye nasıl engel olacak.

-Merak edilen bir başka soru ise bugün iktidarda muhafazakâr bir parti var. Diyelim ki Ak Parti iktidarı hükümette olduğu süre boyunca bu konuya büyük bir hassasiyet gösterildi. Peki, bir gün Ak Parti iktidardan düşerse ve sütkardeşlik mahremiyetine dikkat etmeyen bir parti başa gelirse o zaman ne olacak?


AK PARTİ HER ZAMAN İKTİDARDA OLMAYABİLİR

Konuyu Doğruhaber’e değerlendiren bölgenin tanınmış fakihlerinden Molla Enver Kılıçaslan, Sağlık Bakanlığı’nın bebeklere anne sütü verilmesi konusunda güzel düşündüğünü ancak süt bankası konusunda ciddi problemlerin olabileceğini ifade etti. İleriki zamanlarda sütkardeş evliliklerinin ortaya çıkmaması için sıkı tedbirlerin alınması gerektiğini dile getiren Kılıçaslan, sütkardeşlerin takibi konusunda ortaya çıkacak en küçük gevşeklik neticesinde nesli bozan bir durumun ortaya çıkacağını belirtti. Kılıçaslan, “Devlet sütkardeşleri ne kadar takip edebilecek? Bu bir muamma. Diyelim ki AK Parti hükümeti bunu sıkı takip etti. Peki, AK parti iktidardan düştüğünde yerine gelecek parti bu konuda hassas olmazsa o zaman ne olacak?” diye konuştu.

TEHLİKELİ SONUÇLAR DOĞURABİLİR

Sütkardeşlerin takibi konusunda ortaya çıkacak en ufak bir gevşekliğin önüne geçilemez tehlikeli sonuçlar doğuracağını söyleyen Molla Enver Kılıçaslan, şöyle konuştu: “Bu proje tehlikeli bir iştir. Çok sıkı bir takip yapılabilirse olabilir ve bazı ülkelerde bu uygulama vardır ancak uygulaması olan ülkelerde sütkardeş evlilikleri gibi bir sorun yoktur. Yusuf El-Karadavi de süt bankası olabileceğini ancak sıkı takip edilmesi gerektiğini belirtiyor. Bize göre süt bankası olmaması daha uygundur. Çünkü sonuçta birçok sorunun ortaya çıkma ihtimali yüksektir. Bir hatanın ortaya çıkması veya sütkardeşlerin takibi konusunda bir gevşekliğin olması, önüne geçilemez tehlikeli sonuçlar doğuracaktır.

SÜTKARDEŞ EVLİLİĞİ YASAL OLARAK YASAK DEĞİL
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Sağlık Bakanlığı’na gönderdiği fetvada yasal bir boşluk da ortaya çıktı. Diyanetin gönderdiği fetvanın 4. Maddesinde yer alan, “Bu hususun yasal düzenleme ile güvence altına alınması” maddesi İslam’a göre haram olan sütkardeş evliliklerinin TC. Medeni Kanunu’nda yasak olmadığını ortaya koydu. Bu durum ise daha bir tehlikeli. Çünkü süt bankası projesinin bir fiyaskoyla sonuçlanması durumunda ortaya sütkardeş evlilikleri çıkacak. İslam’a göre haram olan bu durum kanuni olarak engellenemeyecek. Bu kez de akıllara şu soru geliyor: “Sütkardeş evliliklerini engelleyen yasal bir düzenleme yapılmadan böyle bir projeye girişmek nesli koruma yerine ilerleyen zamanlarda nesli bozmaz mı?”

İSLAM’DA SÜTKARDEŞLİĞİ
İslâm’da evlenme engeli taşıması bakımından “doğurmak” ile “süt vermek” arasında hiçbir fark yoktur. Sütanne ile evlenmek haram olduğu gibi, sütkardeşlerle evlenmek de haramdır. Hatta sütannenin torunlarıyla bile evlenmek haram kabul edilmiştir. İslam’da süt evliliklerindeki yasağın formülü şudur: “Emenin emzirene nefsi haramdır, emzirenin emene nesli haramdır.”
Süt emzirmedeki miktar kimi İslam âlimlerine göre 1 damla, kimilerine göre bir doyumluk, kimilerine göre 5 doyumluk, kimilerine göre de 15 doyumluk olarak belirtilmiştir. Kur’ân, kendisiyle evlenilmesi haram kılınan kadınlar arasında, “sütanneleri ve sütkardeşleri” de sayar.


Sağlık Bakanı, Başbakan’a şirin mi görünmek istiyor?

Sağlık ve Gıda Hareketi Başkanı Kemal Özer de, yaklaşık bir yıldır bazı basın organları tarafından konunun işlendiğini ve zihinsel bir altyapı oluşturulduğunu ifade etti. Projenin sistematik bir şekilde küresel güçler tarafından arzu edilen bir uygulama olabileceğini de dile getiren Özer, Sağlık Bakanı’nın Başbakanın gözüne girmek için de böyle bir proje üretmiş olabileceğini vurguladı. Özer, “Başbakanın mama çıkışı sonrasında Başbakana daha şirin gözükmek için bir hamle olma ihtimali de var” diye konuştu.


KAYIT BİLGİLERİNE ZARAR GELİRSE NE OLACAK

Sağlık Bakanlığı’nın belirttiği tedbirlerin zuhuratı kurtarmaya yönelik tedbirler olduğunu aktaran Özer, “Pratikte uygulanması çok kolay bir şey değil. Sağlık Bakanı teknolojinin geliştiğini, tek tıkla birçok işlemin yapılabildiğini söylüyor. Teknolojiye her zaman güven olmaz. O datalarınızı bir gün kaybedebilirsiniz, sunucunuz yanabilir veya evraklarınız yanabilir. Bunların dışında aile buna ihtimam göstermeyebilir veya aile gösterse bile çocuk göstermeyebilir. Bu da endişe edilen durumların ortaya çıkmasına neden olur” şeklinde konuştu.


PROJE İYİ NİYETLİ GÖRÜNMÜYOR

Projenin çok iyi niyetli olmadığını söyleyen Özer, “Süt kardeşliği meselesi yeni bir mesele değil. Hz. Peygamberin de sütanne ve sütkardeşleri var. Bu meselenin başka çözüm yolları varken bunun ülke sathında çok mahir bir şeymiş gibi duyurularak bir şovla yapılmış olması tamamen iyi niyetle bağdaşmayan bir girişimdir.” dedi.