Türkiye`de ilk defa yüzde 100 Arapça eğitim verdiği belirtilen Yalova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi`nin, 6 ay önce lisans düzeyinde öğrenci almasına rağmen uluslararası bir fakülte olma yolunda hızla ilerlediği bildirildi.

Fakülte Dekanı Prof. Dr. İbrahim Hatiboğlu, fakültenin 2011 yılında kurulduğunu belirterek, 63 lisans öğrencinin öğrenim gördüğünü, 40`dan fazla da öğretim üyesi ve araştırma görevlisi bulunduğunu söyledi.

Hatiboğlu, 15`er kişilik sınıflarda öğrencilerin konuşma, yazma ve anlama becerilerine ilave olarak dini ilimlerin temel kaynağını okuyabilme kabiliyetlerini kazandıracak şekilde ders yapılanmasını müfredata dahil ettiklerini anlatarak, şöyle konuştu:

``Devlet üniversiteleri içinde ilk kez yüzde yüz Arapça eğitimi veren bir fakülteyiz. Öğretim görevlilerimizin büyük bir kısmını, Arap ülkelerinde doktora yapmış araştırmacılardan, öğretim görevlisi olan ve Türkiye`de çalışmak isteyen belirli sürelerle çalışmış arkadaşlar arasından seçiyoruz. Eğitim sezonunun başından itibaren hazırlık eğitimine başladık. Bütün derslerimiz tamamen Arapça olarak işleniyor. Öğrencilerimizin tamamı, eğitim dilinin Arapça olması dolayısıyla bilinçli olarak fakültemizi tercih ettiler. Türkiye`deki devlet üniversiteleri arasında bu yıl 5. sıradan öğrenci almak suretiyle daha ilk yılımızdan itibaren çok güzel performans yakaladık ve yarışa çok iyi bir yerden başladığımızı düşünüyoruz. Bundan sonraki hedefimiz, bu sıralamayı daha da yukarılara çıkarmak. Yeni kurulmuş bir üniversite ve bir fakülte olarak `evet biz de varız, evet biz de iddialıyız` demek istiyoruz.``

HEM BATI HEM ARAP ÜNİVERSİTELERİYLE İLİŞKİLER

Öğrencilerin yurt içi ve yurt dışı etkinliklerini daha güçlü sürdürebilmelerini sağlamak üzere bir dizi çalışmalar yaptıklarını belirten Hatiboğlu, ``Arap ülkeleriyle olan ilişkilerimiz kadar batı ülkeleriyle olan ilişkilerimiz de devam ediyor. Yalova Üniversitesi`nin genel politikası gereği uluslararası ilişkilere önem veriyoruz. Erasmus, Sokrates gibi programlar dolayısıyla batıyla olan üniversitemizin ilişkileri, Mevlana programı vesilesiyle de Arap ülkeleriyle sürüyor`` dedi.

Arap ülkelerinden 4 farklı üniversiteyle anlaşma imzaladıklarını vurgulayan Hatiboğlu, ``Allah izin verirse nisan ve mayıstan itibaren 3 ay süreyle öğrencilerimizi Arap ülkelerine göndermek suretiyle hedef olarak belirlediğimiz, konuşma, anlama ve yazma becerilerini bizzat yerinde tecrübelerle daha ileri seviyelere getirmek istiyoruz. Bugün itibarıyla öğrencilerimizin tamamının yurt dışında Arapça eğitimi almak için gönderilmek üzere çalışmalarını başlattık ve resmi evraklarla müracaatlarımızı yapmış olduk`` diye konuştu.

ÜNİVERSİTEYE OLAN İLGİ

Temel İslam bilimlerinde yüksek lisansa ara dönem olmasına rağmen 70`ten fazla başvuru olduğuna dikkati çeken Hatiboğlu, şöyle devam etti:

``Hem yüksek lisans hem doktora programlarıyla fakültemizin kısa sürede harekete geçmiş olması, fakültemize hem şehrimizden hem bölgemizden ne kadar büyük bir teveccühün olduğunu göstermektedir. Biz lisansta değil yüksek lisansta ve doktorada da aynı şekilde iddialı olduğumuzu uluslararası bir üniversite olduğumuzu ilerleyen zamanlarda kamuoyuyla paylaşacağız. Bazı arkadaşlar bana yüzde 100 Arapça eğitim vermenin Türkiye şartlarında mümkün olmadığını söylüyorlar. Ben 6 aylık çalışmalarımızın bile bu faaliyetlerin mümkün olduğunu göstermesi açısından son derece verimli geçtiğini ifade edebilirim. İlerleyen yıllarda tamamı Arapça olan eğitim dilimizle şu anda yakaladığımız performansın çok daha ileri boyutlarda başarılı bir şekilde sürdürülebileceği kanaatindeyim. İlahiyat Fakültesi`ne güvenmeyen arkadaşlarımız dostlarımız veya Arapça eğitim dilinde başarılı olamayacağımızı düşünenlerden, sadece bize bir mezun verinceye kadar 5 yıl fırsat tanımalarını ve bizi izlemelerini talep ediyorum.``

Hazırlık sınıfında öğrenim gören Zeynep Betül Saraç, Bursa Turhan Tayan Anadolu Lisesi`nden geldiğini belirterek, ``Üniversiteye ilk başladığımda çok şaşırdım, Arapça değişik geldi. Şimdi yoğun çalışmalar sayesinde oldukça ilerlediğimizi düşünüyorum. İnşallah devamı daha güzel olacak`` dedi.

Üniversiteye nereden geldiğini ve Arapçasının nasıl geliştiğini anlatan Tahir Izrak ise Ankara Kızılcahamam Anadolu İmam Hatip Lisesi`nden mezun olduğunu ifade ederek, ``4 ay önce Yalova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi`ne kayıt oldum. Şu anda burada olmaktan mutluluk duymaktayım. Buraya geldiğimde hocaların dediklerini anlamakta zorluk çekiyordum. Ama artık öyle bir sıkıntım yok. 4 ayda İmam Hatip Lisesi`nde öğrendiğimin 4 katı kadar bir şeyler öğrendim. Bu yüzden çok mutluyum`` diye konuştu.

Arap Dili ve Belagatı Öğretim Görevlisi Iraklı Othman Saeed Hauran da ``15 kişilik sınıflarda Arapça eğitimi veriliyor. Burada sadece Arapça konuşmak lazım başka türlü bu dil öğrenilmez. Öğrenciler de maşallah çok zekiler`` ifadelerini kullandı.