BİNGÖL - Eğitim-Bir-Sen Bingöl Şube Başkanı Kava, 28 Şubat Postmodern Darbesinin yıldönümü nedeniyle yazılı bir açıklama yaptı.
"Postmodern Darbe siyasi hayatımıza kara bir leke olarak geçmiştir" Postmodern darbesinin, üzerinden 16 yıl geçmesine rağmen, açtığı tahribatın telafi edilemediğini ifade eden Kava, "TBMM Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu bünyesinde oluşturulan alt komisyon raporunun tespitine göre millete 381 milyar dolarlık bedel ödeten, oluşturduğu etki nedeniyle kamu açıkları marifetiyle devlete 7 yılda 75 milyar dolar faiz yükü getiren 28 Şubat`ın sermayeyi hizaya getirmek için esnafa ve iş adamlarına uyguladığı baskı ve yıldırmalar, inancı dolayısıyla bazı kamu çalışanlarına yaptığı zulümler milletimizin hafızasında hâlâ tazeliğini korumaktadır. Dönemin Başbakan`ı merhum Necmettin Erbakan`a siyasallaşmış yargı adamları, tetikçiliğe soyunmuş karargâh medyası ve devlet terbiyesinden nasibini almamış müsvedde paşalar ve onlara yardakçılık yapan köşe tutmuş maşalar tarafından yapılanlar ise siyasi hayatımıza kara bir leke olarak geçmiştir" dedi.
"Erbakan`ı rahmetle anıyoruz"
"27 Şubat 2011`de vefat eden 28 Şubat`ın siyaseten mağduru ve millet adına bedel ödeyen 54. Hükümetin Başbakanı Necmettin Erbakan`ı rahmetle anıyor ve `Savunan Adam` olarak tarihe geçen Sayın Erbakan`ı milletin de unutmayacağını düşünüyoruz" diyen Kava, sözlerine şöyle devam etti:
"27 Şubat 2011`de vefat eden 28 Şubat`ın siyaseten mağduru ve millet adına bedel ödeyen 54. Hükümetin Başbakanı Necmettin Erbakan`ı rahmetle anıyor ve `Savunan Adam` olarak tarihe geçen Sayın Erbakan`ı milletin de unutmayacağını düşünüyoruz" diyen Kava, sözlerine şöyle devam etti:
"Bu dönemde, Milli Güvenlik Kurulu`nun dayatmasıyla gerçekleştirilen 8 yıllık kesintisiz eğitim nedeniyle imam hatip okulları ve meslek liseleri ağır yaralar almış, üniversite sınavlarında meslek lisesi mezunlarına uygulanan haksız katsayı uygulamasıyla mesleki eğitim baltalanmış, uygulanan başörtüsü yasağı dolayısıyla üniversite kapıları nizamiyeye, kampüsler ise kışlaya dönüştürülmüş, sadakat yarışına soktukları bilim adamlığından nasipsiz rektörler vasıtasıyla üniversitelerde ikna odaları adı altında imha süreçleri yaşatılmış, kendini paşa zannedenler eğitim müfettişlerine brifing vererek eğitimde başörtülü avı başlatmış, düzmece dosyalar marifetiyle binlerce öğretmen Yüksek Disiplin Kurulu kararıyla meslekten ihraç edilmiş, Kur`an eğitimine yaş sınırı konularak kurslar kapatılmış, Milli Güvenlik derslerine giren bazı darbeciler eliyle okullarda terör estirilmiş, televizyon dizileri dahi kullanılarak toplum mühendisliğinin en uç örnekleri sergilenmiştir."
"Darbecilerin `pardon` demesi masumiyet nişanesi olarak görülmemeli"
Kava, "Dönemin hükümetini istifaya zorlayan, yargıya müdahale eden, tüm toplumu denetim altına almaya çalışan, kamu kaynaklarını hortumlayan, temel hak ve özgürlükleri ihlal ederek, hukuku çiğneyerek yaptıkları fişlemeler ve dışlamalarla binlerce insanın hayatını zehir eden darbeciler ve suç ortaklarının millete ödettiği bedellerin unutulması asla mümkün değildir. Bin yıl sürecek diye müstağni ve mütekebbir bir edayla topluma tehdit savuranların halka ödettiği bedellerin karşılığı ödetilmeden, hortumlayarak batırdıkları bankaların ve iç ettikleri kamu kaynaklarının iadesi sağlanmadan, haksız elde ettikleri kazançlarla sürdükleri saltanatlar sonlandırılmadan, darbecilerin `pardon` demesi masumiyet nişanesi olarak görülmemeli ve yaptıkları zulümler mübah sınıfına asla sokulmamalıdır" ifadelerini kullandı.
Kava, "Dönemin hükümetini istifaya zorlayan, yargıya müdahale eden, tüm toplumu denetim altına almaya çalışan, kamu kaynaklarını hortumlayan, temel hak ve özgürlükleri ihlal ederek, hukuku çiğneyerek yaptıkları fişlemeler ve dışlamalarla binlerce insanın hayatını zehir eden darbeciler ve suç ortaklarının millete ödettiği bedellerin unutulması asla mümkün değildir. Bin yıl sürecek diye müstağni ve mütekebbir bir edayla topluma tehdit savuranların halka ödettiği bedellerin karşılığı ödetilmeden, hortumlayarak batırdıkları bankaların ve iç ettikleri kamu kaynaklarının iadesi sağlanmadan, haksız elde ettikleri kazançlarla sürdükleri saltanatlar sonlandırılmadan, darbecilerin `pardon` demesi masumiyet nişanesi olarak görülmemeli ve yaptıkları zulümler mübah sınıfına asla sokulmamalıdır" ifadelerini kullandı.
"Bin yıl sürecek denilen darbenin izleri temizlendi"
Postmodern darbenin yapıldığı yıllarda darbenin izlerinin bin yıl süreceği belirtildiğini anımsatan Kava, darbenin izlerinin 16 yılda önemli ölçüde temizlenmeye çalışıldığını kaydederek, "Bugün gelinen noktada katsayı engeli ve üniversitelerdeki başörtüsü yasağının kaldırılması, kesintisiz eğitimden kesintili eğitime geçiş, Milli Güvenlik Dersi`nin kaldırılması, Kur`an eğitimine yaş sınırının kaldırılması, inancı dolayısıyla YAŞ kararları ile meslekten ihraç edilenlerin ve kamu kurum ve kuruluşlarından atılanların haklarının iadesi gibi önemli adımlar atılmış ve bin yıl sürecek denilen darbenin izleri 16 yıl içerisinde önemli ölçüde temizlenmeye çalışılmıştır" ifadelerini kullandı.
Postmodern darbenin yapıldığı yıllarda darbenin izlerinin bin yıl süreceği belirtildiğini anımsatan Kava, darbenin izlerinin 16 yılda önemli ölçüde temizlenmeye çalışıldığını kaydederek, "Bugün gelinen noktada katsayı engeli ve üniversitelerdeki başörtüsü yasağının kaldırılması, kesintisiz eğitimden kesintili eğitime geçiş, Milli Güvenlik Dersi`nin kaldırılması, Kur`an eğitimine yaş sınırının kaldırılması, inancı dolayısıyla YAŞ kararları ile meslekten ihraç edilenlerin ve kamu kurum ve kuruluşlarından atılanların haklarının iadesi gibi önemli adımlar atılmış ve bin yıl sürecek denilen darbenin izleri 16 yıl içerisinde önemli ölçüde temizlenmeye çalışılmıştır" ifadelerini kullandı.
Kava son olarak, "Eğitim-Bir-Sen olarak, 28 Şubatların,12 Eylüllerin, 12 Martların ve 27 Mayısların bir daha yaşanmaması adına darbelerle millete bedel ödetenlerin de yaptıkları hukuksuzlukların ve derebeyliklerinin bedelini ödemelerini, mağdurların haklarının ve itibarlarının iadesini, darbe dönemi mevzuatının ayıklanarak kalıntılarının temizlenmesini; milletin ortak beklentisi olan hak ve özgürlüklerin öne çıktığı, bireyin merkeze alındığı, vatandaşını tanımlayan değil, tanıyan yeni bir anayasanın bir an önce hayata geçirilmesini istiyoruz" dedi. (Yusuf Çevlik, Furkan Bingöl, Nihat Kanat - İLKHA)