İNZAR DERGİSİ / Mehmet Ziya Gümüş

 

Dünyanın ilk üniversitesinin nerede ve banisinin kim olduğunu biliyor musunuz?

 

Dünyanın ilk üniversitesi Qarawîyyîn Üniversitesiymiş. Ben de yeni öğrendim. Kurucusu da Fatime Binti Muhammed El-Qûreyşî El-Fihri’dir. Yazımızın başında sorumuza hemen cevap verdik, diye yazımızı okumaktan vazgeçmeyesiniz. Daha anlatacaklarımız var çünkü.

Tunus’un Qayrewan şehrinde dünyaya gelen, gökyüzünde saklı yıldızlar arasında bulunan ama bizim gözümüzden kaçmış veya başımızı kaldırmadığımız için göremediğimiz bu kutup yıldızını, bu değerimizi hepimizin tanıması gerekir. Tarih şahittir ki, değerlerimize sahip çıkmadığımız için değerimizi kaybetmişiz. Yazımızın başında ismini andığımız bu bayanın bir melikin, bir ağanın, bir padişahın kızı olduğunu düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Alelade bir hanımefendi ama tarihe vurduğu damga ile fevkalade biri o…  Çünkü o dünyanın ilk üniversitesi olarak kayıtlara geçmiş Fas’ın Fes şehrinde bulunan Qarawiyyin üniversitesinin kurucusu…

Miladi 859’da sözünü ettiğimiz âlime tarafından yaptırılan bu üniversitenin UNESCO’nun (Birleşmiş Milletler Bilim Eğitim ve Kültür Kurumu) dünya mirasları listesinde ve Guinness Rekorlar Kitabında dünyanın ilk üniversitesi olduğunun kabul edildiği gerçeğinden birçoğumuz ne yazık ki habersiziz.

İlk ilmî alan şubelerinin ve ilk ilmî uzman kürsüsünün de bu üniversitede kurulduğunu belirtmeden geçmeyelim.

Gün yüzünde olan ama bizim göremediğimiz bu mirasımızı biraz daha tanıyalım. Ailesi 9’uncu asırda Tunus’tan Fas’a göç etmiştir. Bu hanımefendi zengin ve kültürlü bir ailenin içinde büyümüştür. Kendisine miras kalan bütün mal varlığını insanlığın hizmetine sunarak günümüze kadar ayakta kalan bu üniversiteyi dünyada yaptırırken ahirete de iyi bir yatırım yapmıştır.

Babasından kendisine miras kalan bütün malını ilim-irfan için harcamaktan çekinmemiştir. Yaptırdığı üniversitede ilk yaptığı Kur’an ilimleri ve fıkıh bölümlerini açmak olmuştur. Daha sonra sağlık, astronomi, tarih ve coğrafya bölümlerini açmıştır. Bilmem ona tarihteki ilk rektör de desek mi? Neden olmasın? Arapçada rektöre رئيس الجامعة denilir. Yani üniversitenin başkanı gibi bir şey. Nereden bakarsanız bizim Fatime’miz bu üniversitenin sadece banisi değil, başkanı da sayılır.

Kız kardeşi Meryem’i es geçmeyelim. İspanya’dan birçok göçmen Fas’a gelip yerleşince orada cami Müslümanlar için yetersiz gelmeye başlamıştır. Bunun üzerine kız kardeşi Meryem, 859 yılında Endülüs Camisini yaptırmıştır.   O da iyi bir eğitim almıştır. 14.yy tarihçilerinden İbn Ebu Zaraa’nın onun hakkında bize aktardığı bilgiler dışında ne yazık ki fazla malumata sahip değiliz. Miladi 1353 yılında Qarawîyyîn kütüphanesinin bir yangında küle dönmesi sebebiyle kendisiyle ilgili ulaşabileceğimiz kaynakları da kaybetmişiz.

Fatime Binti El-Fihri Fas’a yerleştikten kısa bir süre sonra evlenmiştir. O da bir hüzün dönemi yaşamış kardeşi, babası ve eşi peş peşe vefat etmiştir. Onlardan kendisine ve kız kardeşi Meryem’e bir servet miras kalmıştır. Bu servet ile dünyanın zevk û sefasına dalabilirlerdi. Ancak sadaka ve hayratlar ile onların hasenat defterlerini açık bırakarak ruhlarını şad etmeyi tercih etmişlerdir.

Fatime b. Muhammed el-Qureyşî el-Fihri, içinde birçok eğitim kurumunun da bulunduğu büyük bir cami yaptırdı. Kendisi bizzat işin takipçisi oldu. 859 senesinin Ramazan ayının başında caminin inşasına başlanmıştır. Çok ilginçtir ki, caminin inşası 18 yıl sürmüş ve caminin bitimine kadar geçen 18 yıl boyunca, Fatime binti Muhammed El-Qureyşî oruç tutmuştur. Görünen o ki; bu işe büyük bir ihlasla girişmiştir. Ondan olacak ki eseri de çok bereketli olmuştur.

Miladi 1088 yılında inşa edilen Polonya Üniversitesi Avrupa’nın en eski üniversitesi olarak kabul edilmektedir. Qaraweyyin Üniversitesi ise bu üniversiteden 229 yıl önce hizmet vermeye başlamıştır. Qarawiyyin Üniversitesi Oxford Üniversitesinden de yüz yıllar önce inşa edilmiş olduğunu da buraya not düşelim.

Bu üniversitede başta dini ilimler ve hifzul-Kur’an (Hafızlık) alanında hizmet vermiştir.  Bu üniversiteye kayıt olabilmek için mutlaka Kur’an-ı Kerim’i ezberlemiş olmak, Arapçaya ve İslami ilimleri içeren bazı eski metinlere de vakıf olmak gerekiyordu. Daha sonra Arapça dilbilgisi, tasavvuf ve tıp gibi alanlara yönelmiştir. Her şeye rağmen 1947 senesine kadar devletin eğitim sistemine dâhil olmamıştır. 1963 senesinde devletin modern eğitim sistemine dâhil olmuştur. Buna rağmen üniversite birçok yönden geleneksellikten hali olmuş değildir. Yaşları 13 ile 30 arasında değişen öğrencilere hâlâ geleneksel medrese sisteminde lise düzeyinde diploma verilmektedir. Diyebiliriz ki, Qarawîyyîn Üniversitesinin bir özelliği de geleneksel eğitim sistemi ile modern eğitim sistemini aynı anda vermesi…

Üniversitenin birkaç mezununun isimlerinin burada belirtilmesi faydalı olacaktır. Fatime el-Fihri (Üniversitenin kurucusu) İbni Haldun, İbni Ruşd, İbni Mace, tıp bilginlerinden İbni Meymun, coğrafyacı Eş-Şerif El-İdrisi, mutasavvıf İbni Hazm ve Abdusselam Bin Meşiş…

Qarawiyyin Üniversitesinin Marakeş, Titwân ve Ağadir şehirlerinde çeşitli fakülteleri bulunmakta ve İslami eğitim-öğretime devam edilmektedir.

Çıkarılacak Dersler

 

Kaynak: İNZAR DERGİSİ / Mehmet Ziya Gümüş / 7 Ocak 2021