DİYARBAKIR- Türkiye tarihinin utanç sayfalarından biri olan 28 Şubat Post Modern Darbesi`nin 16. yılı nedeniyle Tesettüre Çağrı Platformu adına açıklama yapan Platform Başkanı Mehmet Duyu, 28 Şubat`ın Türkiye`nin kara lekelerinden kapkara bir leke olduğuna vurgu yaparak, Cumhuriyetin ilke ve inkılâplarından mütevelid zulüm uygulamaları arasında, 60 darbesi, 12 Eylül darbelerinin karanlık lekeler arasında, yerini aldığını ve Türkiye`nin, tarih sayfalarından bir sayfayı daha karattığını belirtti.
 
`28 Şubat İsraillilerin hesabına yapıldı`
"Kimin hesabına yapıldığı meçhul mü malum mu halkın ferasetine havale edilmişken, `Batı Çalışma Grubu` düşünüldüğünde, Gölcüklerde İsrail generallerinin katıldığı toplantı ve brifingler düşünüldüğünde aslında kimin hesabına yapıldığı pek meçhul sayılmaz uğursuz darbenin" ifadelerini kullanan Duyu, "Hedef tahtasına oturtulanların kimler ve hangi kesimden olduğu da aydınlatma babından iyi bir veri teşkil etmektedir sanırız. " dedi.
 
`28 Şubat dindar Müslümanlara yapıldı`
Duyu, basın açıklamasını daha sonra şöyle sürdürdü: "Onların tabiriyle `Yeşil sermaye` ye savaş açıp mütedeyyin insanlardan oluşan ticaret şirket ve holdinglerden tutun, başörtüsüyle okulunu okuyan öğrencilere, ders veren öğretmenlere, çalışan memurelere, hanımları başörtülü olan muvazzaf subay ve astsubayların YAŞ kararlarıyla haksız bir şekilde görevlerinden derdest edilmelerinden hanımları tesettürlü olan yargı adamlarının meslektaşları olan karaktersizlerin alayvari ve aşağılayıcı tavırlarına kadar. Kur`an kurslarının kapılarına kilitlerin vurulmasından cami kapılarının namaz zamanı dışında kilitlemelerine kadar, bir nebze dini hassasiyetle ders veren `İmam Hatip Okullarının` önüne geçmek için katsayısı zulüm uygulamalarına kadar, çeşitli zulüm sahnelerini sergileyip hükümetler deviren ülkeyi bataklığa sürükleyen zulümler yumağı bir post modern darbedir 28 Şubat."
 
`İnsanlar yargı adına yargısız cezalara tabi tutuldu`
İnsanların yargı adına yargısız cezalara tabi tutulduğunu dikkat çeken Duyu, işkencelerin tavan yaptığı, insan haysiyet ve onurunun ayaklar altında çiğnendiği bu kara leke içerikli darbenin unutulmasının asla mümkün olmadığına vurgu yaparak, "Müslüman halkın teslim bayrağını çekmeden Allah`ın yardımıyla darbecilere direnmeleri sonucu, gereksiz hülyalara kapılıp pembe rüyalarında İslam`ı bu Müslüman memleketten atmak sevdasında olanlara gereken dersi vermeleri takdire şayan olduğu gibi pek büyük bir şükrü muciptir" dedi.
 
`Din ve dindarlar adına halen gerekli iyileştirmeler yapılmamasına anlam veremiyoruz`
Birçok alanda halkın duyarlılığı neticesinde olumlu gelişmelerin kaydedilmesine rağmen din ve dindarlar noktasında gerekli iyileştirmelerin yapılmamasına anlam vermekten güçlük çekildiğini belirten Duyu, "Haksız yargılanmalar neticesinde mahkum olan mütedeyyin insanlardan bedenen mefluç olanlarının çıkarılan yasaların kapsama alanına girmesine rağmen haklarından istifade ettirilmemesinden tutun haksız sürgünlerine kadar, tesettürlü Müslüman bacılarımızın memurluk ve çalışma alanlarında yasakçı zihniyetli idarecilerin keyfi uygulamalarına maruz kalmaları ve inançlarının gereğini yerine getirememeleri, başörtülü öğrenci bacılarımızın okullardan okullara sürgün edilmeleri ve bu alanlarda çok büyük halk kitlesinin imza kampanyalarına rağmen sorumluk makamında olan idarecilerin sağır ve lal kesilmelerini yadırgıyor ve zulüm bitene kadar mazlumun yanında olduğumuzu deklare ediyoruz" ifadelerini kullandı.
 
`28 Şubat zihniyeti ürünü olan uygulamaları sürdürenleri en üst perdeden kınıyoruz`
Duyu son olarak, "Bu Müslüman memlekette İslam`ın şiarlarına ters düşüldükçe bizleri karşılarında bulacaklarından hiç kimsenin şüphesinin olmaması lazımdır. Söylemleri ile 28 Şubata karşı olduklarını her platformda dile getirip uygulamada 28 Şubat zihniyeti ürünü olan uygulamaları sürdürenleri en üst perdeden kınıyor, zulüm içerikli uygulamalara bir an önce son vermelerini istiyoruz" şeklinde açıklamalarda bulundu. (Osman İçli-İLKHA)