İçişleri Bakanlığı tarafından 1 Aralık 2020 tarihinde yayımlanan "Yeni Kısıtlama ve Tedbirler Genelgesi" ile Coronavirus'un toplum sağlığı ve kamu düzeni açısından oluşturduğu riski yönetme, sosyal izolasyonu temin, fiziki mesafeyi koruma ve hastalığın yayılım hızını kontrol altında tutma amaçlanmıştı.

Yayımlanan genelge ile Sağlık Bakanlığı, Coronavirus Bilim Kurulunun önerileri ve Cumhurbaşkanının talimatları doğrultusunda kontrollü sosyal hayat döneminin temel prensipleri olan temizlik, maske ve mesafe kurallarının yanı sıra hayatın her alanına yönelik uyulması gereken kurallar ve önlemler belirlenmişti.

Genelgeye göre; sokağa çıkma kısıtlaması, cuma günleri saat 21.00’de başlıyor, cumartesi ve pazar günlerinin tamamını kapsayacak şekilde pazartesi günü saat 05.00'te sona eriyor.

Hafta içerisinde yer alan günlerde (pazartesi, salı, çarşamba, perşembe ve cuma) 21.00 ile 05.00 saatleri arasında sokağa çıkma kısıtlaması uygulanıyor.

Sokağa çıkma kısıtlamaları ile ilgili İLKHA'ya konuşan Şanlıurfalılar, kısıtlamaların bir an önce bitmesini ve normal hayata dönmek istediklerini belirttiler.

"Allah'ım sen bizi bu virüsten kurtar"

Coronavirus'un bir an önce bitmesi temennisinde bulunan Esma Dusak, "Sokağa çıkma kısıtlamasından dolayı dışarı çıkamıyoruz. Allah'a kurban olayım, sürekli evdeyiz. Rabbim iyi etsin. Allah,  bizi Ümmet-i Muhammed'e komşu eylesin. Allah, Müslümanları daha iyi etsin. Allah'ım sana kurban olalım, sen doğru yapıyorsun.  Allah'ım sen bizi bu virüsten kurtar, bizi doğru yoldan ayırma. Bu yıl yağmur yok; Allah,  bu kuraklığı kaldırsın. İnsanlar açlıktan ölüyor. Allah emretsin ve bu kuraklığı kaldırsın. Allah'ım bizleri affet." şeklinde konuştu.

"Halkımız, ödeyecekleri borçlar yüzünden mağdur durumda"

Pandemiden dolayı esnafın zor günlerden geçtiğini belirten Ömer Toprak, "Şu an okullar pandeminden dolayı kapalıdır. Öğrenciler okula gidemediği için canlı derslere katılıyor. Evde interneti ve akıllı telefonu olmayan insanlar var. Derslere katılamıyorlar. Cafeler, berberler gibi esnaflarımız,  pandemiden dolayı kapalıdır. Coronavirus'ten dolayı bir yıldır çalışamıyorlar. Devlete ödeyecekleri vergi ve çeşitli borçları var. Gelirleri olmadığı için ödeme yapamıyorlar. Halkımız, ödeyecekleri borçlar yüzünden mağdur durumda. Örneğin, ailesi çalışmayan bir çocuk, ailesine destek olmak istiyor. 20 yaşından küçük olduğu için sokağa çıkamıyor, bir yerde çalışamıyor. Yetkililerin kısıtlama getirirken daha çok düşünmeleri gerekir. Yetkililer, esnafları düşünmüyorlar. Esnaflar çalışamadığı halde vergi ödüyor, bence saçma bir şeydir. Halkımıza yardım yapılsın, vergiler düşürülsün ya da pandemi süresince kaldırılsın." diye konuştu.

"Keşke devletimiz daha sıkı önlemler alsa kimse ölmese"

 İnsanların sokağa çıkma kısıtlamalarından dolayı evde bunaldığını ifade eden Mehmet Fatih Küçük, "Yetkililer, pandemi dönemindeki krizi fırsata çevirdiler. Maskesiz dolaşan insanlara ceza yazıyorlar. Devlet bundan faydalanıyor, çıkar peşindedir. Keşke devletimiz sadece uyarsa… Uyarı olunca insanlar daha çok dikkate alır. Son zamanlarda sokağa çıkma kısıtlaması oluyor. Durumlar tam düzelirken kısıtlamayı kaldırıyorlar ve insanlar tekrar sokağa döküyor. İnsanlar virüs bitti sanıp kaynaşıyorlar ve hastalık tekrardan artıyor. Yine yüzlerce insan ölüyor. Keşke devletimiz daha sıkı önlemler alsa kimse ölmese. Can kayıplarını görünce üzülüyorum. Devlet yetkililerinden bu konuda gereken neyse yapmasını rica ediyoruz. Sokağa çıkma kısıtlamasın ya tam gelmesi ya da tamamen kaldırılması gerekir. Ülkemizde düzen kalmadı, artık insanlar ayaklanacak. Araba piyasası çok arttı ve alım-satım yapılamıyor. İşlerimiz durdu. İnsanlar kiralarını ödeyemiyor. Her gün elektrik ve doğalgaz faturalarına zam yapılıyor. İnsanlar evde bunaldı, sokağa çıkmamak için kendini zor tutuyor." dedi.

"Bir senedir eğitim göremiyoruz"

Pandemi süresince evde kalarak kitap okuduğunu belirten Hasan Kırşan, "Sokağa çıkma kısıtlamalarının yapılmasını mantıklı buluyorum. Kısıtlama olunca vakalar düşer ve insanlar ölmez. Hayatın eski hale dönmesi için kısıtlamalar mantıklıdır. Bizler bir senedir eğitim göremiyoruz. Bir an önce bu kısıtlama kalksın, virüs hayatımızdan çıksın ve eski hayatımıza geri dönelim. Devletimiz, insanların sağlığını düşünüyor. Vakalar azalsın, insanlar ölmesin ve sağlık çalışanlarımızın yükü azalsın istiyor. Hastaneler eskisi gibi olsun. Eskisi gibi birbirimize gidip gelelim. Öğretmenler, öğrenciler ve çocuklar eğlensin. Sokağa çıkma kısıtlamasında evde kitap okuyorum, dışarıya çıkmıyorum. Virüsün bulaşmaması için evlerimizde oturalım ve sabredelim. Okullar açılsın ve eğitim görelim." ifadelerini kullandı.

"Köydeki öğrenciler, internet olmadığı için EBA ve canlı derslere katılamıyorlar"

Pandemi döneminde durumu iyi olmayan ailelere yardım yapılması gerektiğini vurgulayan Abdulvahid Taş, "Sokağa çıkma kısıtlamaları, iş ve okul açısından insanları çok etkiliyor. Öğrenciyim. Devletimiz bizi virüs salgınından korumaya çalışıyor. Okulların kapatılması bizim için sıkıntıdır. Köydeki öğrenciler, internet olmadığı için EBA ve canlı derslere katılamıyorlar. Pandemi sürecinden dolayı dışarıya çıkamıyorum.  Dışarıya çıkamadığımdan dolayı satış yapamıyorum. Bundan dolayı işlerimiz aksıyor. Şu anda sokakta boş boş geziyoruz.  Bize değil de maddi durumu olmayan, geçinemeyen insanlara yardım yapılsa iyi olur." şeklinde konuştu.

"Evde boş boş oturuyoruz"

Sokağa çıkma kısıtlamasının kaldırılmasını isteyen Yusuf Toprak, "Esnaflar, doğru düzgün iş yapamıyor. 20 yaş altına gelen kısıtlama Şanlıurfa için çok zor. Burada küçük yaşta çalışanlar var. Dışarıya çıkınca ceza yazıyorlar. Evde boş boş oturuyoruz, televizyon izliyoruz ve internete giriyoruz.  Bu sefer internet yetmiyor. Sokağa çıkma kısıtlaması kaldırılsın, faydası yok." diye konuştu.

Mehmet Tanrıkulu ise yaptığı açıklamada, "Sokağa çıkma kısıtlaması olduğu için sokakta oyun oynayamıyorum. Evde canım çok sıkılıyor. Telefonum olsa evde oyun oynardım. Evde bol bol kitap okuyorum ve namazımı kılıyorum. Benim yaşımdaki çocuklar evlerinde namaz kılsınlar, Kur'an ve kitap okusunlar ve ödevlerini yapsınlar." dedi. (İLKHA)