2012 yılında yayımlanan yönetmelikle yaşayan dil ve lehçeler adı altında Kürtçe seçmeli dersi Milli Eğitim Bakanlığı müfredatına girdi / Fotoğraf: AA
2011 yılında Mardin Artuklu Üniversitesi'nde Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü açıldı. 

Daha sonra Bingöl, Muş, Van Yüzüncü Yıl ve Diyarbakır Üniversitesi'nde de aynı bölüm açılarak derslere başlandı.

Bu üniversitelerden 2 binden fazla insan eğitim alarak öğretmen olmaya hak kazandı.

Bununla beraber 2012 yılında yayımlanan yönetmelikle yaşayan dil ve lehçeler adı altında Kürtçe seçmeli dersi Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) müfredatına girdi.

Aynı yıl 28 ilde binlerce öğrenci Kürtçe (Kurmanci-Zazaki) dersini seçti. 

Ancak öğretmen ve materyal yetmezliği ile hükümet ve okul idarecilerin tutumu nedeniyle Kürtçe derse ilgi gittikçe azaldı.

2021-2022 eğitim ve öğretim döneminde okutulacak seçmeli dersler için başvuru sürecinin başlaması dil kurumlarını harekete geçirdi.

Kürtçe'nin seçmeli ders olarak tercih edilmesi için başta Twitter ve Facebook olmak üzere sosyal medya platformlarında kampanyalar yürütülüyor.

Öğrencilerin 4 – 22 Ocak 2021 tarihleri arasında okul müdürlüklerine bildirmesi gerekiyor.

2012 yılında yayımlanan yönetmelikle yaşayan dil ve lehçeler adı altında Kürtçe seçmeli dersi Milli Eğitim Bakanlığı müfredatına girdi / Fotoğraf: AA
 Kürt Dil Platformu da öğrencilerin seçmeli ders olarak Kürtçe'yi tercih etme çağrısında bulundu.  

"Bu reformları gerçekleştiren AK Parti hükümetinin kendisiydi"

Konuyla ilgili Independent Türkçe'ye konuşan Kürt Dil Platformu Sözcüsü Şerefhan Ciziri, ilk başlarda Kürtçe seçmeli derse 70-80 bin civarında başvurunun olduğunu ama yerel yöneticilerin çıkardığı engeller nedeniyle talebin gittikçe azaldığını söyledi.

Yerel yöneticilerin çıkardığı engellere hükümetin sessiz kalmasını eleştiren Ciziri, "Hükümet ve MEB'in sessiz kalmasını anlamıyoruz. Yanlış olduğunu düşünüyorlarsa neden hala TRT Kurdi'de 24 saat Kürtçe yayın var? Bu reformları başlatan AK Parti hükümetinin kendisiydi. AK Parti bu reformlara sahip çıktığı gibi daha da ileriye taşımasını bekliyoruz. Eğer sahip çıkmazlarsa başkaları sahip çıkacak" dedi.

Şerefhan Ciziri / Fotoğraf: Twitter
 Kürtçe seçmeli dersin tercih edilmesi meselesinde hükümetin tutumu netleştirmesi gerektiğini kaydeden Ciziri, "Yöneticiler ebeveynleri korkutuyor, öğrencilerin Kürtçe'yi seçmesini engelliyor. Hükümetin bu konuda neyi savunduğunu bilmek istiyoruz" diye konuştu.

"AK Parti ve İYİ Parti randevu talebimizi kabul etmedi"

Ciziri, şunları kaydetti:

"Okullarda dilimizi öğrenmek için bir fırsat oluşmuş. Bu hakka sahip çıkmalıyız. Seçmeli ders bir adım görülmeli. Amaç Kürtçe'nin resmi eğitim dili olmasıdır. Dili, kültürü, sanatı, müziği ve edebiyatımızı ilerletmek istiyorsak Kürtçe'yi öğrenmeliyiz. Dilimiz vazgeçilemez değerimiz ve varlığımızdır. Dilimiz onurumuzdur."
Aydın, yazar, sanatçı, siyasi parti ve sivil toplum kuruluşlarının da seçmeli dersin tercih edilmesi hususunda destek talebinde bulunan Ciziri, "Şimdiye kadar birçok kişi ve kurumu ziyaret ettik. Siyasiler olarak HDP, CHP ve Saadet Partisi bunlardan birkaçı. AK Parti ve İYİ Parti'yi de ziyaret etmek istedik ancak talebimiz kabul edilmedi. Şimdide randevu verirlerse görüşürüz" ifadelerini kullandı.


Kürtçe ders kitapları / Fotoğraf: AA
 "TDK'da Kürtçe kürsüsü kurulmalı ve dil uzmanları istihdam edilmeli"

Kürt Dili Platformu olarak Türk Dil Kurumu'na (TDK) Kürtçe ve Türkçe mektup gönderdiklerini ifade eden Ciziri, "Yeri geldiğinde Kürtlerin asli unsur olduğu söyleniyor. Eğer bu konuda samimiyseniz buyurun Kürtçe için bir şeyler yapın. Türkçe'ye güzel hizmetlerde bulunan Türk Dil Kurumu neden Kürtçe için de bir şeyler yapmıyor. Biz vatandaş değil miyiz? TDK şimdiye kadar sadece bir Kürtçe-Türkçe sözlük çıkarmış. Sözlüğün çıkarılması iyi elbette ama çok yetersiz" değerlendirmesinde bulundu.

Bu konuda herkesin üstüne düşen görevi yerine getirmesi gerektiğini aktaran Ciziri, TDK'den somut taleplerde bulunduklarını belirtti.

Ciziri, talepleri şöyle sıraladı:

TDK'nin Diyarbakır'da veya merkezde Kürtçe dil kürsüsü kurmasını, Kürt dil uzmanlarının kurumda istihdam edilmesini, dijital ve geniş kapsamlı olmak üzere Kürtçe sözlük hazırlamasını ve 3 ayda bir yayınlanmak üzere Kürtçe dergi çıkarılmasını talep ettik. Ayrıca şimdiye kadar yayınlanmış belli başlı eserlerin tekrar yayınlanmasının yanı sıra Kürtçe için uluslararası bir konferansın gerçekleştirilmesini de istedik. Bunların hepsini istiyoruz. Taleplerimize cevapları ne olur bilmiyoruz ama bu konuda ısrarcı olacağız. Bu ülkede yaşıyoruz ve vergi ödüyoruz. Ayrıca bu bizim doğal hakkımızdır. Bu taleplerimiz gönderdiğimiz mektupta belirttiğimiz gibi bunları bugün düzenleyeceğimiz bir basın toplantısıyla da tekrar duyurmuş olacağız.