Partisinin genel merkezinde gündeme ilişkin açıklama yapan Erbakan, ABD'de yaşananlar, Türkiye’deki işsizlik oranları ve çiftçilerin yaşadıkları sorunları değerlendirdi.

ABD'nin yıllardan beri dünyanın dört bir yanında kaos oluşturduğunu hatırlatan Erbakan, "ABD, Ortadoğu başta olmak üzere Güney Amerika, Afrika'daki ülkeleri kendi emelleri doğrultusunda karıştırmak, bölüp parçalamak üzere planlar yapıyor. Yanı başımızdaki terörist unsurları ağır silahlarla eğitmesi, donatması bunun en açık ve bariz örneğidir. Irak'ta yaptığı operasyon bunun örneğidir. Bunun gibi daha çok örnekler verilebilir. Türkiye’deki askeri darbeler ve dünyanın üzerindeki askeri darbelerin hemen hemen tamamına yakını, Güney Amerika ve Afrika’daki darbeler dahil Amerika’nın çok fazla tuzu ve biberi olan olaylardır. Biz de diyoruz ki etme bulma dünyası. ABD'de geçtiğimiz aylarda siyahi vatandaşlarına yönelik yaptıkları zulüm sonrası çıkan olaylar ve şu an karşılaşılan kargaşa bu sözümüzü ortaya koyuyor. Amerika, şimdi ektiklerini biçiyor. Bu sıkıntılara duçar oluyorlar.” dedi.

“Sadece yeniden büyük Türkiye’nin kurulması Türkiye’nin kurtarılması yetmez”  

Konuşmasının devamında Erbakan, şunları aktardı:

“Bu nedenle de her zaman söylediğimiz gibi yeni bir dünyanın kurulması elzemdir. Sadece yeniden büyük Türkiye’nin kurulması, Türkiye’nin kurtarılması yetmez. Ortadoğu’da bölgemizde ve bütün dünyada huzur ve barış için bizim medeniyetimizin temel değerleri doğrultusunda kuvveti değil hakkı üstün tutan zihniyetle yeni bir dünyanın adil bir dünyanın kurulması lazım. Bu olduğu zaman hem Ortadoğu İslam alemi kurtulacak hem de 7 milyarlık insanlık kurtarılacak. Amerikalılar da kurtulacak. Merhum liderimiz Erbakan hocamızın meşhur sözü ‘Amerika’ya da Amerika halkına da milli görüş lazım’ diyordu.”

“Türkiye’de 10 milyonun üzerinde işsiz ordusu var”

Anadolu’nun her tarafında yoğun bir işsizlik sıkıntısının olduğunu belirten Erbakan, “Pek çok bölgede 18-30 yaş arası insan görmeniz mümkün değil. Çünkü kendi doğup büyüdüğü toprakta iş imkanı olmadığından göç etmek zorunda kalmış. Türkiye’de 10 milyonun üzerinde işsiz ordusu var. Bu işsizler ordusu Yunanistan’ın nüfusundan daha fazla. Üniversite okumuş diploma sahibi olmuş bir buçuk milyon diplomalı işsizimiz var. Bunun nedeni devlet üretime ve istihdama yönelik yatırım yapmamış. Betona, çimentoya, AVM’ye, rezidansa, köprüye, otoyola yatırım yapmış. Evet bunlar gerekli ve güzeldir ama milyonlarca işsizin ve dar gelirlinin derdine derman olmuyor.” ifadesini kullandı. 

“Tarımın, çiftçinin girdi maliyetleri çoktur”

Çiftçi köylü para kazanmadığı gibi elindekini kaybettiğini dile getiren Erbakan, “Tarımın, çiftçinin girdi maliyetleri çoktur. Tarım aletleri, tohum, gübre ve tarım ilacı pek çoğu ithal olduğundan dolayı bir senede Dolar ve Euro yüzde 40 yüzde 50 artmasıyla bunların fiyatları hepten fırladı. Bunların yanında sulamada kullanılan elektrik, mazot fiyatı, mazotun hem tarım ürünlerinde maliyette etkisi var hem de ürettiğiniz ürünü büyük şehirlere diğer bölgelere nakliyesinde mazotun yüksek olması nihai ürün fiyatını artırıyor. Bununla beraber kotalar Amerika şirketi kar yapsın ciro yapsın diye şeker pancarı üretime kota koyuyoruz. Yabancı tütün sigara firmaları öyle istiyor diye Adıyaman’da tütün ekimine kısıtlama getirtiyoruz. Tam tersine teşvik edeceğimize kendi çiftçi ve köylümüzün üretimine engelleme getiriyoruz.” şeklinde konuştu.

“Buğday ithalat oranı 10 milyon misline çıktı”

Devletin işi gücü ithalatı artırmak olduğunu söyleyen Erbakan, “2002’de bir milyon 116 bin ton olan buğday ithalatı 2019’da 9 milyon 800 bin tona gelmiş. Yılda 10 bilyon ton buğday ithal ediyor. AK Parti iktidarı döneminde buğday ithalatı oranı 10 milyon misline çıkmış. Dolayısıyla bu şartlarda çiftçinin köylünün geçinebilmesi rızkını temin etmesi mümkün değil. Bu tablonun sonunda çiftçinin köylünün borcu 15 senenin içerisinde 10 misli artıyor. 134 milyar liraya ulaşıyor. Beredeyse 20 milyar dolar. Bu tablo söylediklerimizi ispat ediyor. Geçinemiyor, rızkını temin edemiyor, bu maliyetlerle bu şartlarda matematiksel olarak ayakta durması mümkün değil. Bu da doğrudan doğruya borcunun artarak katlanmasına vesile oluyor.” dedi.

“Ziraat Bankası’na olan borçların faizsiz olarak mutlaka yapılandırılması lazım”

Konuşmanın devamında Erbakan, “134 milyar borcun içine baktığımıza sadece 9 milyar lirası kooperatife olan borçlar. 125 milyar lirası bankalara olan borçlar. Bunun 75 milyar lirası yani çiftçinin toplam borcunun yarıdan fazlası da sadece Ziraat Bankası’na olan borçlardır. Böyle bir durumda devletin asıl Ziraat Bankası’na olan borçların yapılandırılması lazım. Sadece kooperatiflere olan borçlar yapılandırılıyor. Asıl yapılması gereken Ziraat Bankası’na olan borçların faizsiz olarak ve en az 5 sene vade ile mutlaka yapılandırılması lazım. Mutlaka çiftçinin köylünün üretim aracı olan traktörüne yapılan hacizlerin durdurulması lazım. Hem haczi yapıyorsun. Traktörünü elinden alıyorsun. Hem borcunu yapılandırmıyorsun hem de ondan sonra ayakta kal diyorsun. Bu şekilde insanın yaşaması ayakta kalması mümkün değil. Borcu yapılandırmadın borcun üzerinde dünya kadar faiz binmiş traktörünü de elinden aldığın zaman nasıl ödeyecek. Amasya’nın Kızılca köyünden bir günde sadece bir köyden tam 7 tane traktörü çekicilerin üzerine koyup banka borçları yüzünden bağırta bağırta haciz edip götürdüler. Kendi çiftçi ve köylüsüne bu muameleyi yapan iktidar geçtiğimiz aylarda Resmi Gazete de yayınladı Amerikan cargill şirketine ve 60 tane daha imtiyazlı firmaya vergi muafiyeti çıkartıyor. Elin Amerika şirketine bu vergi muafiyetini özel olarak çıkarıyoruz da kendi milyonlarca çiftçi ve köylümüze gelince bağırta bağırta traktörlerini haciz etmek ne demek oluyor.” diyerek tepki gösterdi. (İLKHA)