Dünyanın hemen her ülkesinde ve Türkiye’de de pandeminin tüberküloz kontrolünü olumsuz etkilediğine dikkat çekilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“2020 yılı verileri ile 2019 yılı verileri karşılaştırılmıştır. Buna göre verem savaş dispanserlerinde yapılan muayene sayısı, korumaya alınan kişi sayısı, yapılan temaslı muayene sayısı ve bakteriyolojik inceleme sayıları yaklaşık yüzde 40 düzeyinde azalmıştır. Yeni kayıt edilen tüberkülozlu hasta sayısı yüzde 26 oranında azalmıştır.
Tüberküloz kontrolündeki bu olumsuz etkilerin başlıca nedenlerini sayacak olursak:
• Hastaların sağlık kurumlarına başvurmaması,
• Hastaların sağlık kurumlarına geç başvurması,
• Sağlık kurumlarının Covid-19 dışındaki hastalıklara yeterince zaman ayıramaması,
• Tüberküloz test ve tanı işlemlerinin yapılma oranındaki düşüş,
• Sağlık personelinin Covid-19 için görevlendirilmesidir.
Dünyada her yıl 10 milyon kişi tüberküloz tanısı alırken Türkiye’de ise 2019 yılında yeni vaka sayısı 11 bin 401 olarak tespit edildi. Verem savaşı hizmetlerinin sürekli ve başarılı sürdürülmesinin önemli olduğunun belirtildiği açıklamada şu sözlere yer verildi:
“Bu konuda her türlü yetersizlik ve başarısızlık uzun dönemde olumsuz etkiler doğuracaktır. Dünyada tüberküloz hastalarının tanı almasında, tedavilerinde, temaslılarının muayenesinde, koruyucu tedavi uygulamalarında ciddi aksamalar yaşanmaktadır. Bu aksamaların etkisine göre, 2020 yılında tüberküloz ölümlerinin 200 bin ile 400 bin artacağı hesaplanmaktadır. Özellikle, tüberküloz hasta yükü fazla olan ülkelerde Covid-19 Salgınının etkisinin kalıcı olacağı düşünülmektedir. Dünyada son yıllarda verem savaşında başarılı bir çizgi izlenmektedir. Covid-19 salgını ise bu mücadelede 5-8 yıllık bir gerilemeye neden olabilir.
TÜBERKÜLOZ
Tüberküloz, mycobacterium tuberculosis basili ile oluşur. Bulaştırıcı bir hastalıktır. Tüberküloz hastasının solunum yoluyla havaya saçtığı mikroplar, sağlıklı kişiler tarafından nefes ile alınarak akciğerlerine yerleşebilir. Akciğere gelen mikrop ya vücutta hapsedilir ve sessiz bir enfeksiyon olarak kalır ya da hastalık yapar. Sessiz enfeksiyon olanların onda biri ileri bir tarihte hastalanabilir. En sık akciğerleri tutar. Diğer organlarda da hastalık yapabilir. Tanısı, mikrobun gösterilmesi ile konulur. Tedavisi vardır, her hasta iyileştirilir. İlaçlarını Sağlık Bakanlığı ücretsiz verir. Tedavileri verem savaşı dispanserleri yürütür.
DÜNYADA TÜBERKÜLOZ
Dünya nüfusunun yaklaşık dörtte birinde sessiz tüberküloz enfeksiyonu vardır. Tüberküloz bir yoksulluk hastalığıdır. Yoksulluk yanında, yetersiz beslenme, sigara içilmesi, diyabet, HIV enfeksiyonu da verem hastalığının ortaya çıkmasına neden olurlar.
Dünyada her yıl 1,2 milyon insan veremden ölmektedir. Her yıl 10 milyon yeni hasta ortaya çıkmakta ve bunların ancak yüzde 71’i kayda geçmektedir. Her yıl dünyada yarım milyon dirençli tüberküloz hastası ortaya çıkmaktadır. Bu hastaların kayda geçmeyenleri, düzenli tedavi edilmeyenleri ve takipsiz olanları, ölümle sonuçlanmaktadır. Sonuçta dünyada en çok öldüren bulaşıcı hastalık olan verem, bütün ölümler
içinde de onuncu sırada yer almaktadır.
Verem hastalığının dünyadaki durumu, dünyadaki yoksulluğun, açlığın, sağlık sisteminin sıkıntılarının ve sağlık alanındaki sorunların bir göstergesidir. Güneydoğu Asya’da ve Afrika’nın Güney yarısında büyük bir salgın şeklinde varlığını sürdürmektedir. Hindistan dünyadaki hastaların yüzde 26’sını barındırır. Endonezya, Çin, Filipinler, Pakistan, Nijerya, Bangladeş ve Güney Afrika, sırasıyla en çok hastanın olduğu ülkelerdir.
TÜRKİYE’DE TÜBERKÜLOZ
Türkiye’de başarılı bir verem savaşı programı yürütülmektedir. Ülkemizdeki tüberkülozlu hasta sayısı her yıl azalmaya devam etmektedir. 2005 yılında 20 bin 535 olan toplam olgu sayısı, 2019 yılında 11 bin 401 olarak gerçekleşmiştir. Yıllar içinde nüfusun artmasına rağmen hasta sayısı düşmüş, toplam olgu hızı yüz binde 29,8’den 13,7’e gerilemiştir. Mülteci hastaların göçle birlikte artışı da bu program içinde başarıyla ele alınmıştır. Bu başarıda hastaların erken tanısı ve tedavisi, hasta temaslılarının muayenesi ve hastalanma riski taşıyanlara koruyucu tedavi verilmesini kapsayan bütünlüklü bir programla çalışan verem savaş dispanserlerinin büyük katkısı bulunmaktadır.
VEREM İLE SAVAŞTA KISMİ GERİLEME
Ülkemizde başarılı şekilde yürütülen tüberküloz kontrolünün, Covid-19 Salgını koşullarında kısmi bir gerileme yaşadığını görüyoruz. Bununla birlikte Türkiye’de başarıyla sürdürülen verem savaşının uzun yıllar, istikrarlı şekilde sürdürülmesi gerekiyor. Bu konuda, Sağlık Bakanlığı, hastaneler, verem savaşı dispanserleri, aile hekimleri, laboratuvarlar yanında derneklerin ve diğer kuruluşların çalışmaları önem taşımaktadır."
(NTV)