DOĞRUHABER

Her yaş ve gelir grubunun uyuşturucu bağımlığı tehdidi altında olduğunu belirten Temiz Toplum Derneği Başkanı Bilal Ay, “NARKOLOG anketine göre, bu zehre başlayanların yüzde 75'i merak ve arkadaş etkisiyle başlıyor.” ifadelerini kullandı.

“15 GÜNDE BEYNİN YÜZDE 60'INA ZARAR VERİYOR”

Bağımlılık bir beyin hastalığı ve bağımlı birey bir hasta olduğunu belirten Ay,  “Her şeyden önce bunu bilerek ve kabul ederek meseleye eğilmemiz gerekiyor. Uyuşturucu belası her geçen gün büyüyen bir problem olarak karşımıza çıkıyor. Bugün, toplam uyuşturucu bağımlısı ya da uyuşturucuya bulaşmış kişi sayısı noktasında resmi bir açıklama yok ancak gerek uzmanlar gerek bazı kuruluşlar gerekse de devletin açıkladığı bazı istatistikler bize ciddi bir veri sağlıyor. Tabii bizim saha çalışmalarımızda elde ettiğimiz veriler de, ufuk açıcı oluyor. Bugün ülkemizde çok çeşitli uyuşturucular kullanılıyor. Bu illete bulaşan her 10 kişiden 8'i, ilk olarak esrarı deniyor. Arkasından farklı uyuşturuculara, çok daha zararlılarına, doğru bir yönelim meydana geliyor. Örneğin son dönemde bir miktar da olsa etkisini yitiren sentetik kannabionidler yani bilinen adıyla bonzai. Bunlar öyle bir şey ki ilk kullanımda öldürebiliyor veya sakat bırakabiliyor. 15 günde beynin yüzde 60'ına zarar veriyor. Bırakılsa ve uzun süre kullanılmasa dahi beynin yüzde 15'lik kısmı iyileşmiyor. Bu maddeleri kullananların ortalama yaşam süresi 3 sene. Bir de örneğin metamfetamin denen bir madde var. Nörolojik sorunlara, psikolojik problemlere yol açabiliyor.” dedi.

“BOŞANMALARDA UYUŞTURUCU BAĞIMLILIĞININ ETKİSİ VAR”

Uyuşturucu bağımlılığının suça teşvik ettiğini belirten Ay şöyle devam etti:  “Bir bağımlı yeni bağımlılara ve yeni bağımlılıklara kapı aralamakla kalmıyor bununla birlikte başka olumsuzlara da sebep oluyor. Ailesini perişan ediyor bu bir. Yakın çevresine zararı dokunuyor bu iki. Sadece ailesi bile düşünülse, bir bağımlı 4 kişiye zarar veriyor. Bu kadar mı? Maalesef değil. İşin bir diğer boyutu ise suç işleyerek başkalarına verdikleri zararlar. Bugün genel olarak baktığımızda cinayetlerin yüzde 60'ı, saldırıların yüzde 40'ı, tecavüzlerin yüzde 33'ü alkol ve madde kullanımıyla doğrudan bağlantılı. Aslında, bugün kadın hakları diyenlerin, alkol ve uyuşturucuyla da mücadele etmesi gerekiyor. Yine dağılan her 100 ailenin 5’inde uyuşturucu bir sebep ya da sebeplerden biri olarak karşımıza çıkıyor. Uyuşturucu her yaş ve her gelir grubu için risk içeriyor diye düşünebiliriz.  Ancak eğitim seviyesi ve yaş düştükçe, elbette ki, kullanım artıyor. Yine zengin ya da fakir semt ayırımına, büyükşehir Anadolu ayırımına, bölge ayırımına da maalesef keskin bir şekilde gidemiyoruz. Evet, büyükşehirler daha riskli ama bir köyde de torbacıya rastlamak mümkün. Marmara Bölgesi ve İç Anadolu'da daha yoğun ama en az kullanım olan Karadeniz Bölgesi'nde de toplam kullananların yüzde 4'ünün olduğu tahmin ediliyor.”

“HER BAĞIMLI BİR TORBACI ADAYI”

Gençlerdeki merak duygusunun uyuşturucuya başlamada etkili olduğunu ifade eden Ay, “NARKOLOG anketine göre, bu zehre başlayanların yüzde 75'i merak ve arkadaş etkisiyle başlıyor. Kullananların yarısı kendi evlerinde, 4'te 1'i metruk binalarda içiyor. İçişleri Bakanlığı'nın metruk binalarla ilgili çalışma yaptığını biliyoruz. Ancak belediyelerden de bu konuda hassasiyet bekliyoruz. Bir bağımlı, eğer maddeye ulaşmak için para bulamıyorsa önüne iki seçenek çıkıyor. Ya hırsızlık yapacak ya da bilinen adıyla torbacılık yapacak. Yani her bağımlı bir torbacı adayı maalesef. Her torbacı da yeni bağımlı demek oluyor. Burada ilk seçilen kurban maalesef en yakın arkadaşları oluyor. Aileler, çocuklarının kimlerle arkadaşlık yaptıklarına mutlaka dikkat etmeli.” şeklinde konuştu.

“BİR YILDA 342 CANIMIZI UYUŞTURUCUYA KURBAN VERDİK”

Uyuşturucuyla bağlantılı ölümlerde göreceli bir iyileşme olduğunu belirten Bilal Ay, “Uyuşturucu madde sebebiyle 342 canımızı yitirdik. Her gün bir vatandaşımızı yitirdik. Ancak son 3 yılda ölüm sayılarında ciddi bir düşüş olduğunu, sayının 900 küsurlardan buraya geldiğini de ifade etmek istiyorum. Bu ölümlerin 3'te 1'i ise 15-24 yaş arasında yaşanmış. Madde ile bağlantılı kamu harcamaları giderek artıyor. 2017 'de 1 milyara yaklaşan harcama 2019'da 1,5 milyar oldu neredeyse. Tabloya özetle baktığımızda, uyuşturucu konusunda tablonun iyi olmadığını maalesef söyleyebiliriz. Ancak, bunu bir kesimin üstüne asla yükleyemeyiz.”

“ARKADAŞ ÇEVRESİ ÇOK ÖNEMLİ”

Gençlerin bilinçlendirilmesi gerektiğini belirten Ay, sözlerini şöyle tamamladı: “Bu zehrin onlar bağımlı yapacağını, hayatlarını altüst edeceğini, onları sakat bırakabileceğini, akıl hastası yapabileceğini ve nihayetinde de öldürebileceğini asla ve asla akıllarından çıkartmamalılar. Bu zehrin tehlikesiyle ilgili kısım. Bir de bundan korunabilme adına dikkat etmeleri gereken şeyler var. Öncelikle, uyuşturucu zehrinin hiçbir problemlerini çözmeyecek. Aksine büyütecek. Kabul görme, arkadaş baskısı, merak, kendine güvensizlik, üzüntü gibi gerekçelerle asla ve asla bu zehre kapı aralamamaları gerekiyor. Bu illete bulaşmada arkadaş çevresi çok önemli. Arkadaşlarını dikkatli seçmeleri gerekiyor. Kendi çevrelerinde kullanan var ise, öğretmenleri ya da kendi ailelerine durumu bildirmeleri gerekiyor.”