Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, partilerinin süreci ve barışı desteklediğini belirterek, AK Parti`yi desteklemediklerini söyledi. İmralı`dan mektupların geldiğini dile getiren Demirtaş, mektupların en kısa zamanda muhataplarına ulaştırılacağını ifade etti. Parti olarak bir karara varacaklarını anlatan Demirtaş, üçüncü bir heyetle İmralı`ya bunu bildireceklerini kaydetti.

Partisinin Meclis grup toplantısında konuşan Selahattin Demirtaş, Başbakan`ın tutuklu gazetecilere yönelik açıklamasına tepki gösterdi. "Ya Başbakan 80 parmaklıdır ya da gerçekleri saklamak için kamuoyunu yanıltıyor." diyen Demirtaş, gazetecilerin makale veya haber yaptıkları gerekçesiyle tutuklu olduğunu iddia etti. Özgür medyanın ülke için önemine değinen Demirtaş, Başbakan`ın artık "Gazeteciler terörist olduğu için içerdeler." sözünü bırakması gerektiğini kaydetti.

Kanuni düzenleme yapılması gerektiğini belirten Demirtaş, açık bir şekilde baskının kaldırılması için tavır konulması gerektiğini söyledi. Barışın gökten zembille inmeyeceğini dile getiren Demirtaş, basının barıştaki önemini vurguladı.

Diyanet İşleri Başkanlığı`nın kaldırılmasını istedikleri için kendilerine yönelik sanki dini kaldırıyormuş gibi bir tavır sergilendiğini anlatan Demirtaş, Diyanet`in yapısını eleştirdi. "Alevi vatandaşların 7 çalıştay yapmanıza karşın hangi sorunlarını çözdünüz?" diye soran Demirtaş, Alevi yurttaşların hükümetin bu yaklaşımlarını kaygıyla izlediklerini bildiklerini kaydetti.

Alevi toplumunun netleşmesi, her şeyden önce birlik beraberliğini sağlaması gerektiğini belirten Demirtaş, Türkiye demokrasisi açısından birlik beraberliğin bir güç olacağını vurguladı. Siyasi tercihler konusunda da Alevilerin daha cesur davranmasını isteyen Demirtaş, hükümetin de Alevilere karşı kullandığı ötekileştirici dilini terk etmesi gerektiğini belirtti. Aksi halde Sünnilerin Alevilere bakışının değiştirilmesinin çok zor olduğunu ifade eden Demirtaş, toplumun bir arada yaşama konusunda kararlı olduğunu söyledi.

Herkesin birbirinin özgürlüklerini savunma konusunda daha cesur olmasını isteyen Demirtaş, böyle olması halinde ayrımcılık girişimlerinin boşa çıkacağını ifade etti. Türkiye`nin iki aydır neredeyse birinci gündeminin İmralı görüşmeleri olduğunu dile getiren Demirtaş, sürecin ayağının yere sağlam basması için üstün bir çaba ve gayret gösterdiklerini vurguladı.

"AK PARTİ SÜRECİN MERKEZİNE KENDİSİNİ KOYARAK BARIŞI TEK BAŞINA GERÇEKLEŞTİREMEZ"

Kamuoyunun bu kadar ilgisinin barışa ve demokrasiye olan özlem olduğuna dikkat çeken Demirtaş, anketlere gerek olmadan insanların gözlerine bakınca bunun anlaşılacağını kaydetti. Canı gönülden bu sürecin desteklendiğini anlatan Demirtaş, AK Parti merkeze kendini koyarak bu işi tek başına gerçekleştiremeyeceğini bildiğini ifade etti.

Partilerin, koltukların geleceğine endekslenmesi halinde ilk tökezlemede barıştan vazgeçileceğinin altını çizen Demirtaş, popülist yaklaşımlardan vazgeçilmesi gerektiğini söyledi. Katkı sunan kesimleri yok sayarak bu işin siyasi rantının hesap etmek olduğunu dile getiren Demirtaş, bunun kendilerinde bir kaygı uyandırdığını ifade etti.

Hükümetin çözüm ve yol haritasının henüz netleşmediğini vurgulayan Demirtaş, bu olmasa da kendilerinin bunu müzakere ve diyalogla çözmeden yana olduklarını belirtti. Altı doldurulmadan barış demekle barışın gelmeyeceğini bildiklerini anlatan Demirtaş, sağlam adımlarla, demokrasi reformlarını ötelemeden hızlı adımlarda fayda gördüklerini söyledi.

İmralı`ya barışa katkı sunmak için gittiğini ve başka amaçlarının bulunmadığını dile getiren Demirtaş, sağlam iple bağlanmak isteniyorsa hükümetin söyleyeceği, atacağı adımların önemini vurguladı. İmralı`dan beklenen mektubun kendilerine ulaştığını açıklayan Demirtaş, diğer muhataplarına da mektupların en kısa zamanda ulaştırılacağını ifade etti. Zamana yaymadan alacakları kararları bir başka üçüncü heyetle İmralı`ya ileteceklerini anlatan Demirtaş, sorumluluktan kaçmadan hükümetin sorumluluklarını hatırlatmakla görevli olduklarını kaydetti.

"AK PARTİ`Yİ DEĞİL BARIŞI DESTEKLİYORUZ, YOKSA ORADA OLURDUK"

Bu süreci ve barış girişimini desteklediklerini, AK Parti`yi desteklemediklerinin altını çizen Demirtaş, "Desteklesek orada olurduk. Eminim ki bizi tanıyanlar hiç bir koşulda bu ilkesel koşuldan taviz vermeyeceğimizi biliyordur." dedi.

Bu süreci barışa nasıl götürecekleri konusunda AK Parti ile konuşacaklarını ve ilişki kurabileceklerini anlatan Demirtaş, AK Parti ile birlikte bu ülkeye barışı getirmeye uğraşırken gelecek seçimde AK Parti`yi sandığa gömmemek için de bunun gerekçe olmadığını ifade etti. Parti politikalarına güvendiklerini ve bunu halka anlatacaklarını belirten Demirtaş, "AKP zihniyet değişikliğine gidecek mi gitmeyecek mi; onu görmek istiyoruz. Tekçi anlayış değişecek mi onu görmek istiyoruz." diye konuştu.

AK Parti`nin hiçbir bahanesi olmadığını ve toplumun ezici çoğunluğunun görüşmeleri desteklediğini belirten Demirtaş, "Köklü bir zihniyet değişikliği olmadan, klasik anlayışla `Cumhuriyetin tekli anlayışıyla bu sorunu çözerim` düşüncesi dayatılırsa; bizim kaygımız o dur ki buradan demokrasi ve özgürlük çıkmayacak." ifadelerini kullandı.

Birilerinin bu süreçten rahatsız olduğunu ve ortaya koyacak hiçbir politikaları bulunmadığı için de sabahtan akşama kadar bağırdıklarını dile getiren Demirtaş, onlara kulak asmayacaklarını vurguladı.

"Kürt sorununu baştan yaratan zihniyet şimdi bize çıkıp ders veremez." diyen Demirtaş, "Bu ülkede katliamlara imza atmış zihniyet, bize demokrasi dersi veremez. Bizim bu konudaki fedakarlığımızı en çok da ezilmişler anlıyor. Cumhuriyet tarihi boyunca bir eli yağda bir eli balda Kürtten halktan bir haber onun nasıl bir sefalet içinde yaşadığını görmeden toplumu üstten dizayn etmeye çalışan elitler bundan rahatsız olacaklar, olsunlar. Tam bunun için yapıyoruz zaten." şeklinde konuştu.

Bu toprakların hiç kimsenin tapulu malı olmadığının altını çizen Demirtaş, herkes Türkleşmişken BDP`nin çıkıp insanlara Kürtlüğü Aleviliği hatırlattığını savundu.

"Türk Tarih Kurumu Kürtlerin tarihini mi araştırıyor?" diye soran Demirtaş, "Şimdi lafta peynir gemisi kolay yürür. Ama `biz kafatasçılığına yer vermeyiz` diyor ama uygulamalarının tamamı 90 yılın aynısı. CHP`nin MHP`nin AKP`nin buluştuğu nokta Türk etnik milliyetçiliğidir. Boşuna kavga etmesinler. Tek parti etrafında buluşun Başbakan, Genel Başkan Bahçeli ve genel başkan yardımcıları olsun. Boşuna zaman ve para harcanıyor. Biz bütün bu tartışmaları gülerek izliyoruz. Hepiniz etnik milliyetçisiniz. MHP ve CHP de Türk tanımı etnik değil diyorlar. Bu noktaya da son zamanlarda geldiler. Nereye geldiler? Türkleri inkar etme noktasına geldiler. Bizi inkar etme pahasına kendilerini inkar etme noktasına geldiler. Türklerin etnik kimliğini savunmak da bize düştü. Türk etnik kimliği vardır. İnkar etmeyin. Sırf Kürtler etnik kimlik olmasın diye kendilerini inkar etme noktasına geldiler." ifadelerini kullandı.