Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü, Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Dünya İslam Sağlık Birliği tarafından düzenlenen WIHU'20 Dünya Müslüman Sağlık Toplulukları 5. Kongresi'ne katılarak bir sunum yaptı.
Tarhan, pandemi sürecinden İslam dünyasının da çıkarması gereken dersler bulunduğunu söyledi. Tarhan, pandemi sonrası dönem için de mutlaka önlem alınması gerektiğinin altını çizdi.
Pandemiye rağmen kongreye ara verilmemesinin İslam dünyası için önemli olduğunu belirten Tarhan, İslam ülkeleri arasında kardeşliği artıracak kongrenin anlamlı olduğunu söyledi.
Pandemi sürecinin toplumsal ve bireysel psikolojik etkilerine değinen Tarhan, "Pandemiden çıkarılacak sonuçlar bütün dünyayı etkiliyor. Burada bizim kültürümüze ve inanç sistemimize katkılar sağlayacak durumlar var diye düşünüyorum. O yüzden bu konuyu pandemide psikososyal olgunlaşma çerçevesi içerisinde değerlendireceğim." dedi.
"Bugünün gerçeğinde krize yakalandık"
Bugünün gerçeğinde büyük ev küçük aile, daha çok terfi daha az sağduyu, gelişmiş ilaçlar yetersiz sağlık, aya gitmek komşuyu tanımamak, sayısız ilişki sıfır gerçek sevgi, iyi bilgi daha az erdem, yüksek zeka daha az duygu, yüksek gelir daha az huzur olduğunu kaydeden Tarhan, "Diğer taraftan bugünün gerçeğinde sosyal medyada birçok arkadaş var gerçek dost yok, daha çok insan daha az insanlık, daha büyük televizyon daha az kitap, pahalı saatler var hiç vakit yok, daha fazla maddi refah var daha az manevi huzur var, çok ayrımcılık az empati, daha çok hile daha az dürüstlük var, daha fazla kuşku daha az güven var. Böyle bir durumda krize yakalandık. Zincirin en güçlü noktası en zayıf halkadır. Küresel Batı medeniyetinin zayıf halkaları şu an kopma noktasına geldi." diye konuştu.
"Batı medeniyetinin zayıf noktası pandemidir"
Roma yıkılmadan önce büyük bir veba salgını olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, "Hazreti Ömer, Pers medeniyetinin olduğu dönemde karşı taraftaki veba salgını nedeniyle birkaç misli büyük ordunun savaşamayacak hale geldiğini görüyor. Salgınlar hep medeniyetlerin zayıf noktalarının çöküşlerine neden olmuştur. Şu an Batı medeniyetinin zayıf noktası da bu pandemidir. Batı medeniyetinin bazı krizlerle karşı karşıya olduğunu vurgulayabiliriz." dedi.
"Gençler yalnızlaşıyor"
Refahın artmasına karşın mutluluğun aynı şekilde yükselmediğine dikkat çeken Tarhan, özellikle gençlerin büyük bir yalnızlık içerisinde olduğunu söyledi:
"Özgürlükler ülkesi dediğimiz Amerika'da maddi refahla ilgili veriler var. Dünyada 1950 ile 2000 arasındaki istatistiklere bakıldığında kişi başı gelir bir füze gibi yükselmiş. Şimdi daha da yükselmiştir. Ama buna paralel mutluluk seviyesi yükselmiyor. Tam tersi aşağı iniyor. Bunun üzerine federal hükümet devreye giriyor ve 5 milyon dolarlık bir proje çıkarıyor ve Amerika'daki bir üniversite tarafından üzerinde çalışılmaya başlanıyor. 1980'lerdeki gençlerin 2015'e kadar arkadaşlıktan uzaklaştığı görülüyor. Ellerinde cep telefonu ile yaşayan ve hiç arkadaşı ile görüşmeyen bir gençlik geliyor. 2016'ya kadar yapılmış bir istatistikte kadın ve erkeklerde depresyon tanısı alma oranı arttığı görülmüş. 2020'de bu istatistikler daha yukarı çıkmıştır." diye konuştu.
"Pandemi yalnız insanları daha da yalnızlaştırdı"
İngiltere 2018 yılında yalnızlıktan sorumlu Yalnızlık Bakanlığı'nın kurulacağının açıklandığını kaydeden Tarhan, "Pandemi yalnız insanları daha da yalnızlaştırdı. Böyle bir durumda zayıf bir halkadan dağılma bekleniyor. İngiltere'de 2018 yılında Manchester Üniversitesi ile BBC'nin ortak yaptığı 55 bin üzerinde kişinin katıldığı bir Yalnızlık Çalışması var. Burada 16-24 yaş arasında yalnızlık oranı yüzde 40 olarak tespit edilmiş. İleri yaşlardaki kişilerin yüzde 27'si yalnız. Krizi bu halde karşıladılar." dedi.
Batı medeniyetinin yaşadığı krizin Kaliforniya sendromu olduğunu belirten Tarhan, "Bu krizde pandemiye girdiler." diye belirtti.
Tarhan, Covid-19'dan sonra bağımlılık salgını olduğunu belirterek "Eve kapanmaya bağlı daha çok alkol bağımlılığı arttı. Bu da gelecek için risk oluşturuyor." ifadesine dikkat çekti.
"Pozitif psikoloji, nefisle cihatın bilim haline gelmiş şeklidir"
2000'li yıllarda ortaya çıkan pozitif psikoloji biliminin Harvard, Yale, Bristol gibi dünyanın en önemli üniversitelerinde en popüler ders olarak okutulduğunu belirten Tarhan, "Anadolu irfanının köklerinden gelen merhamet, yardımseverlik, iyilik gibi değerleri öğretiyorlar. İntihar salgınlarına karşı lisans dersi olarak veriliyor. Oradaki bilim dünyası insanlığın nereye gittiğini sezmiş, insanlığa mutluluk bilimi adı altında aslında bizim terk edilmiş değerlerimizi yeniden inşa etmeye çalışıyorlar. Biz şu anda bunun farkında değiliz. Biz silahla dünyayı düzeltmeye çalışıyoruz. Halbuki Allah'ın resulü Bedir Savaşı'nda 'Küçük cihat bitti, büyük cihat başlıyor' diyor. Büyük cihat ne diye soranlara da 'Büyük cihat nefisle cihattır' diyor. Pozitif psikoloji nefisle cihatın bilim haline gelmiş şeklidir." diye konuştu.
Manevi refahın önemini anladık
Pandeminin tehlike mi fırsat mı olduğu konusunda değerlendirme yapılması gerektiğini kaydeden Tarhan, "Özgürlüğümüz kısıtlandı ama doyum erteleme becerimiz gelişebildi. Bedeni ve ruhi rahatlığımız azaldı ama kendimizi geliştirmek, aile bağlarını güçlendirmek için daha çok zamanımız oldu. Haz ve hız odaklı yaşantımız kısıtlandı ama yeni ilgi alanları keşfedebildik. Bazı haklarımızı kullanamadık ama başkalarının haklarının var olduğunu da fark ettik. Doğaya çok hoyrat davranıyorduk ama küresel kirlenme, iklim değişikliği konusunda daha dikkatli olmamız gerektiğini öğrendik. Sadece ekonomik refah değil, manevi refahın da önemli olduğunu öğrendik. Kendi değerlerimizle böyle bir kaynağın üzerinde oturuyoruz. Kültürel ve sosyal sermayenin üzerinde oturuyoruz. Bunu eğer harekete geçirmezsek gelecek kuşaklar yazıklar olsun atalarımıza der bize. Onun için onlara karşı vebalimiz var." diye konuştu.
"Çocuklara iyi insan olma ego ideali olarak öğretilmeli"
Tarhan, sözlerini şöyle tamamladı: "Eğitim sistemimizde bütün ebeveynler ve öğretmenler çocukların için zeki, başarılı ve çalışkan olmasını istiyor. Başarı için şart olarak zeki ve çalışkanlığı görüyor. Oysa iyi insan olma da ego ideali olarak öğretilmeli. Pandemi bize iyi insan yetiştirmek gibi bir paradigma dönüşümüne ihtiyacımız olduğunu öğretti. Yaşam felsefemizi bu yönde çevirmeye ihtiyacımız var."
Dünyadan pek çok İslam ülkesinin katılımı ile gerçekleştirilen kongrenin açılış konuşmalarını Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakan Yardımcısı Mehmet Selim Bağlı, Cumhurbaşkanlığı Bilim Teknoloji ve Yenilik Politikaları Kurulu Üyesi Dr. Osman Coşkun, Dünya İslam Sağlık Birliği Başkanı Uzm. Dr. Kasım Sezen ve Malezya'dan Prof. Dr. Suhaini Bin Kadıman yaptı. (İLKHA)