KİLİS - ``Kış geldi... Suriye İçin Bir Ekmek, Bir Battaniye`` kampanyası kapsamında toplanan insani yardımlar, 22 TIR`lık konvoyla Kilis Öncüpınar Gümrük Kapısı`ndan Suriye`ye gönderildi.
Suriyelilerin işlemleri ile ilgili olarak Koordinatör Vali olarak görevlendirilen Merkez Valisi Veysel Dalmaz yardımların gönderilmesi dolayısıyla düzenlenen törende, yardımların baskı ve şiddet altında kendi ihtiyacını gidermekte zorlanan Suriye halkına hayırlı olmasını diledi.
İnsanlar yiyecek ekmek ve su bulamıyor
Suriye`de, Öncüpınar Gümrük Kapısı`nın hemen ötesinde bir dram yaşandığını ifade eden Dalmaz, şöyle konuştu: ``Bugün bu kapımızdaki insanlara, Türkiye halkı olarak bütün sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte bir yardım zamanı, bir yardım anıdır. Bugün bir fırsattır ve bu fırsatı Türkiye olarak en iyi şekilde değerlendirmemiz gerekiyor. Bugün bu yaşanan drama Türkiye`nin sessiz kalması hiçbir zaman düşünülemez. Öbür tarafta baskıdan şiddetten insanlarımız ekmek, su ve yiyecek bir şey bulamazken yanı başımızda bizim yan gelip yatmamız düşünülemez ve kayıtsız kalmamız hiçbir zaman düşünülemez.``
Suriye`de, Öncüpınar Gümrük Kapısı`nın hemen ötesinde bir dram yaşandığını ifade eden Dalmaz, şöyle konuştu: ``Bugün bu kapımızdaki insanlara, Türkiye halkı olarak bütün sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte bir yardım zamanı, bir yardım anıdır. Bugün bir fırsattır ve bu fırsatı Türkiye olarak en iyi şekilde değerlendirmemiz gerekiyor. Bugün bu yaşanan drama Türkiye`nin sessiz kalması hiçbir zaman düşünülemez. Öbür tarafta baskıdan şiddetten insanlarımız ekmek, su ve yiyecek bir şey bulamazken yanı başımızda bizim yan gelip yatmamız düşünülemez ve kayıtsız kalmamız hiçbir zaman düşünülemez.``
Suriye`de engellerle karşılaşıyoruz
Vali Dalmaz, Suriye`de yardım götüremedikleri insanlar bulunduğunu ifade ederek, şöyle devam etti: ``Suriye`de engellerle karşılaşıyoruz. Her dinden her mezhepten her etnik gruptan kim varsa ihtiyacı olan onlara yardım göndermeye çalışılırken maalesef karşımızda engeller var. Yardım götüremediğimiz insanlar var. Bu koridorun açılması öncelikle güvenli yardım koridorunun oluşmasında uluslararası toplumun yol göstericiliğine aktif olarak alanda uygulamalarına büyük ihtiyaç var. Suriye`deki baskı ve şiddetten Türkmen, Kürt ve Arap halkı kaçtığı gibi Hristiyanlar da kaçıyor. Süryani`si de kaçıyor. Eğer orada baskı ve şiddet olmasaydı bu insanlar niye kendi memleketini terk etsin? Niye başka yere gelsin? Ama ne güzel bir durum ki ülkemizi sığınılacak bir kapı olarak görüyorlar."
Vali Dalmaz, Suriye`de yardım götüremedikleri insanlar bulunduğunu ifade ederek, şöyle devam etti: ``Suriye`de engellerle karşılaşıyoruz. Her dinden her mezhepten her etnik gruptan kim varsa ihtiyacı olan onlara yardım göndermeye çalışılırken maalesef karşımızda engeller var. Yardım götüremediğimiz insanlar var. Bu koridorun açılması öncelikle güvenli yardım koridorunun oluşmasında uluslararası toplumun yol göstericiliğine aktif olarak alanda uygulamalarına büyük ihtiyaç var. Suriye`deki baskı ve şiddetten Türkmen, Kürt ve Arap halkı kaçtığı gibi Hristiyanlar da kaçıyor. Süryani`si de kaçıyor. Eğer orada baskı ve şiddet olmasaydı bu insanlar niye kendi memleketini terk etsin? Niye başka yere gelsin? Ama ne güzel bir durum ki ülkemizi sığınılacak bir kapı olarak görüyorlar."
Musibetler bize şefkat ve merhamet görevimizi hatırlatır
Kilis Valisi Süleyman Tapsız ise insanlık ve kardeşlik sorumluluğundan hareketle Suriye`deki rejimin halka yönelik şiddet ve zulmünden etkilenerek Türkiye`ye sığınan on binlerce Suriyeli`nin ihtiyaçlarının karşılanmasını yönelik önemli çalışmalara imza atıldığını söyledi. Yeryüzünde Suriyeliler`in başına gelen musibetlerin Türkiye insanına iyilik, cömertlik ve sorumluluk yüklediğini dile getiren Tapsız, ``Musibetler bize şefkat ve merhamet görevimizi hatırlatır. Biz cimriliği ve bencilliği çirkin bilen vurdumduymazlığı kendine yakıştırmayan bir medeniyetin en son temsilcileriyiz.`` diye konuştu.
Kilis Valisi Süleyman Tapsız ise insanlık ve kardeşlik sorumluluğundan hareketle Suriye`deki rejimin halka yönelik şiddet ve zulmünden etkilenerek Türkiye`ye sığınan on binlerce Suriyeli`nin ihtiyaçlarının karşılanmasını yönelik önemli çalışmalara imza atıldığını söyledi. Yeryüzünde Suriyeliler`in başına gelen musibetlerin Türkiye insanına iyilik, cömertlik ve sorumluluk yüklediğini dile getiren Tapsız, ``Musibetler bize şefkat ve merhamet görevimizi hatırlatır. Biz cimriliği ve bencilliği çirkin bilen vurdumduymazlığı kendine yakıştırmayan bir medeniyetin en son temsilcileriyiz.`` diye konuştu.
Suriye kriz masası kurulmalı
İnsani Yardım Vakfı Başkan Yardımcısı Osman Atalay da Suriye`nin 20 milyon insanına yardım götürme noktasında artık Türkiye`nin sivil toplum örgütlerini aşan bir durumla karşı karşıya kaldığını söyledi. Sağlık ve insani yardım taleplerinin her geçen gün daha da arttığını ifade eden Atalay, ``Burada bizim yapmamız gereken en önemli şey, İslam dünyasının Kızılay teşkilatları ve sivil toplum örgütlerinin Türkiye`de acil bir şekilde insani yardım konferansında toplanması gerekiyor. Suriye kriz masasının bir an önce kurulması gerekiyor.`` dedi.
İnsani Yardım Vakfı Başkan Yardımcısı Osman Atalay da Suriye`nin 20 milyon insanına yardım götürme noktasında artık Türkiye`nin sivil toplum örgütlerini aşan bir durumla karşı karşıya kaldığını söyledi. Sağlık ve insani yardım taleplerinin her geçen gün daha da arttığını ifade eden Atalay, ``Burada bizim yapmamız gereken en önemli şey, İslam dünyasının Kızılay teşkilatları ve sivil toplum örgütlerinin Türkiye`de acil bir şekilde insani yardım konferansında toplanması gerekiyor. Suriye kriz masasının bir an önce kurulması gerekiyor.`` dedi.
Tarihin en acımasız zulmü
İslam Dünyası Sivil Toplum Kuruluşları Birliği (İDSB) Genel Sekreteri Ali Kurt ise İnsani Yardım Platformu adına yaptığı konuşmada, zor günler geçiren ve tarihin en acımasız zulümlerinden birine maruz kalan Suriyeliler`in henüz huzur ve refaha, barış ve güvenliğe kavuşamadığını belirtti.
İslam Dünyası Sivil Toplum Kuruluşları Birliği (İDSB) Genel Sekreteri Ali Kurt ise İnsani Yardım Platformu adına yaptığı konuşmada, zor günler geçiren ve tarihin en acımasız zulümlerinden birine maruz kalan Suriyeliler`in henüz huzur ve refaha, barış ve güvenliğe kavuşamadığını belirtti.
Kampanya sürecek
İstanbul`da 27 Aralık 2012`de başlatılan ``Kış geldi... Suriye için Bir Ekmek, Bir Battaniye`` kampanyasının 30 Mart 2013 tarihinde sona ereceğini, kampanya bitiminde kampanyayı yenileyerek ve büyüterek devam ettireceklerini dile getiren Kurt, şöyle devam etti: ``Kampanya bitiminde daha güzel bir şekilde kampanyayı sürdüreceğiz. Kampanya çerçevesinde bugüne kadar Suriyeli kardeşlerimize yoğun ve sürekli yardımlar gerçekleştirildi ve halen de bu yardımlar aynı yoğunlukta devam ediyor.
İstanbul`da 27 Aralık 2012`de başlatılan ``Kış geldi... Suriye için Bir Ekmek, Bir Battaniye`` kampanyasının 30 Mart 2013 tarihinde sona ereceğini, kampanya bitiminde kampanyayı yenileyerek ve büyüterek devam ettireceklerini dile getiren Kurt, şöyle devam etti: ``Kampanya bitiminde daha güzel bir şekilde kampanyayı sürdüreceğiz. Kampanya çerçevesinde bugüne kadar Suriyeli kardeşlerimize yoğun ve sürekli yardımlar gerçekleştirildi ve halen de bu yardımlar aynı yoğunlukta devam ediyor.
Suriyeli kardeşlerimize yönelik bu insanı kampanyamıza katılan, desten veren bütün resmi ve sivil kuruluşlarımıza, yardımlarıyla Suriyeli kardeşlerimize dost elini uzatan dünyanın dört bir tarafındaki merhamet ve vicdan sahibi insanlara teşekkür ediyorum. Hala her gün yüzlerce kardeşimiz hayatını kaybediyor. Binlerce kardeşimizin şehri, mahallesi, evi, malları yerle bir ediliyor. Yurdundan, vatanından göç etmeye mecbur bırakılıyor.``
Dünya bu katliama `DUR` demelidir
Kurt, dünyayı Suriye`deki insanlık katliamına bir kez daha ``dur`` demeye davet ettiklerini kaydetti. Suriye`deki olaylarda bugüne kadar 70 bin kişinin öldürüldüğünü hatırlatan Kurt, şunları kaydetti: "Bir milyona yakın insan çevre ülkelere sığınmak zorunda kaldı. 5 milyon kişi ülke içerisinde ya muhacir, yahut mağdur ve muhtaç durumda. 400 binden fazla tutuklu, 100 binden fazla kişi kayıp. 21. yüzyılda insanlığın gözleri önünde tarihin en büyük insanlık trajedilerinden birisini tüm şiddetiyle yaşanıyor. Kış kampanyamız 30 mart 2013 tarihine kadar devem edecek. 30 Mart`tan sonra kampanyamızı yenileyerek ve büyüterek devam edeceğiz.``
Kurt, dünyayı Suriye`deki insanlık katliamına bir kez daha ``dur`` demeye davet ettiklerini kaydetti. Suriye`deki olaylarda bugüne kadar 70 bin kişinin öldürüldüğünü hatırlatan Kurt, şunları kaydetti: "Bir milyona yakın insan çevre ülkelere sığınmak zorunda kaldı. 5 milyon kişi ülke içerisinde ya muhacir, yahut mağdur ve muhtaç durumda. 400 binden fazla tutuklu, 100 binden fazla kişi kayıp. 21. yüzyılda insanlığın gözleri önünde tarihin en büyük insanlık trajedilerinden birisini tüm şiddetiyle yaşanıyor. Kış kampanyamız 30 mart 2013 tarihine kadar devem edecek. 30 Mart`tan sonra kampanyamızı yenileyerek ve büyüterek devam edeceğiz.``
Törende konuşmaların ardından, kampanya kapsamında Türkiye`de faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarının oluşturduğu İnsani Yardım Platformu`nun girişimleriyle toplanan insani yardımların yüklü olduğu 22 tır, Suriye`ye uğurlandı.
(Abdusselam Güneş /İLKHA)
(Abdusselam Güneş /İLKHA)