Değerli Sait Hoca’mızın geçen haftaki yazısını okuduktan sonra bazı kardeşlerimizin hüsn-ü zanlarından kaynaklanan siyasetin İslam’daki yerinin ne olduğu konusundaki şüphelerini biraz da olsa dindirmek için bu yazıyı yazma gereği duydum. İnşallah hayırlı olur.
İslam dini, geniş ve şamil bir dindir. Sadece ibadet etmek, hacca gitmekten ibaret değil, bilakis insanların tüm ihtiyaçlarına çareler sunmuştur. Ayet-i kerimede buyrulduğu gibi: “Biz bu kitabı sana her şeyi açıklamak için hem Müslümanlara bir rehber, rahmet ve müjde olsun diye indirdik.”(Nahl 89) Şehit İmam Hasan el-Benna şöyle demektedir: “İslam, hayatın tüm kısımlarına şamil bir dindir.”
Siyaset kelimesi Arapça bir kelime olup (sa vese-yesusu)’dan türemektedir. Arapçada sin ve vav bir fiile gelirse bu eşitlik, denklik manasına gelmektedir. Siyaset kelimesi kök fiildir. Siyaset kelimesi ilk dönemlerde hayvan bakıcısına veya hayvana iyi muamele eden kişiye denilmekteydi. Türkçede at bakıcısına seyis denildiği gibi. Daha sonra bu kelime kavimlerini iyi yöneten, herkesin hakkını veren kişiye denilmeye başlanmış ve günümüze kadar gelmiştir.
Eğer günümüzün siyaset kelimesinin manasına bakılırsa yalan ve dolandırıcılık manasına gelmektedir. Ama bu kelimenin manasını değiştirenler İslami hassasiyetleri bulunmayan kesimlerdir ve bunlar tarafından bu manaya getirilmiştir. Böyle yapıp Müslüman kesimlere İslam’ın sadece eve çekilip namaz kılıp oruç tutmak olduğunu söyleyerek bir kafese hapsetmek istemektedirler. Fakat İslam, sadece ibadetle kalmayıp devlet sorunlarına bile cevap veren bir dindir.
Allah Resulü bir hadis-i şerifinde şöyle buyurmaktadır: “Müminler bir tarağın dişleri gibi eşittirler. Allah Resul’ü bu hadiste ‘eşittir’ kelimesini kullanırken siyaset kelimesinden türeyen bir kelime kullanmaktadır. Siyaset, İslam’da büyük bir önem taşımaktadır. Bundan dolayı birçok İslam âlimi(İbn-i Teymiye ve Karadavi gibi) siyaset hakkında kitap yazmış veya kitaplarında bu konuya değinmişlerdir.
Şehit imam Hasan el-Benna şöyle demektedir:“Siyaset, İslam şeriatının sınırlarını aşmadığı müddetçe İslam’ın bir parçasıdır.” Bugün bazı Müslüman kardeşlerimiz siyasete girmeyi uygun görmüyorlar. Doğrudur. Çünkü bugünkü laik rejimlerden dolayı siyasetin sadece bir yalandan ve dolandırıcılıktan ibaret olduğunu savunuyorlar. Hayır! Bilakis siyaset, hakkıyla kullanılsa onun İslam’da ne kadar büyük bir önem arz ettiğini göreceklerdir. Başta arz ettiğimiz gibi siyaset eşitlik manasına gelmektedir. Hasan el-Benna şöyle demektedir:“Biz siyasi bir cemaat değiliz ama eğer siyaset İslam’ın bir parçasıysa biz siyasetçiyizdir.”
Dr. Mustafa Meşhur, Davet Fıkhı kitabında şöyle demektedir:“İslam’ın temel meseleleri sabittir; ama bu temellere ulaştırıcı araçlar farklıdır. Bugünde bir devleti ele geçirmek için Allah-u Teala’nın şeriatını tatbik ettirmek için bir araçtır; ama bu araçlar şer’i kurallarla çelişmediği müddetçe.”
Ahmet Karaduman