Kurul'dan yapılan yazılı açıklamada, Kovid-19 salgınından çıkışın ve salgının yarattığı ekonomik ve sosyal sonuçlarda normalleşebilmenin sağlanmasında tek çıkış yolunun aşılama olduğu belirtildi.
Kullanılacak veya kullanılması düşünülen aşılarla ilgili öncelikli hedefin şeffaf ve güven temelli bir süreç yönetimi olduğu ifade edilen açıklamada, atılacak her adımda öncelikli amacın toplumsal güvenin sağlanması ve aşı tereddüdüne ya da aşı kararsızlığına yol açılmaması olduğu vurgulandı.
Bu güvenin sağlanması konusunda iktidarın ve tüm yetkililerin azami özen göstermesinin halkın sağlığı açısından büyük önem taşıdığı belirtilen açıklamada, şu görüşlere yer verildi:
"Güvenin sağlanmasında ve aşı tereddütlerinin ortadan kaldırılmasına üç temel koşulun sağlanması iktidarın sorumluluğudur. Birincisi, pandeminin kontrol altına alınabilmesi için ihtiyaç duyulan yeterli sayıda aşının temininin sağlanması ve halkın bu konuda bilgilendirilmesidir. Uzmanlar Türkiye'nin en az 150 milyon doz aşıya ihtiyacı olduğunu belirtmektedir. İktidarı vakit kaybetmeden ihtiyaç duyulan sayıda aşının temini konusunda adım atmaya davet ediyoruz. İkincisi, aşıların bir kamu hizmeti olarak, risk gruplarını önceleyerek ama tüm toplumun aşılanmasını güvence altına alarak bu hizmeti vermesinin adımları atılmalıdır. İktidar herkesin aşıya kamu hizmeti olarak eşit fırsatlarla erişeceğinin güvencesini halka vermelidir. Üçüncü olarak da aşının bilimsel değerlendirmelerinin şeffaf ve etkin yapıldığına dair güvenin iktidar tarafından sağlanması gerekmektedir."
Açıklamada, Resmi Gazete'de 18 Aralık 2020'de yayımlanan "Beşeri Tıbbi Ürünler Ruhsatlandırma Yönetmeliği'nde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik" ile aşılar için "acil kullanım onayı" verilmesine ilişkin bir düzenleme yapıldığı anımsatıldı.
Düzenlemenin halk sağlığı açısından önemi ve konunun hassasiyeti nedeniyle Türk Tabipleri Birliğinin (TTB) böylesi bir "acil kullanım onayı" verilmesi için sağlanması gereken asgari bilimsel ve kurumsal koşulların neler olduğunu kamuoyuyla paylaştığı aktarılan açıklamada, şunlar kaydedildi:
"TTB'nin dile getirdiği bu talepler ışığında yönetmeliğin yeniden gözden geçirilmesi halk sağlığı açısından büyük önem taşımaktadır. Yönetmeliğin mutlaka bilimsel bir çerçeveye dayanması sağlanmalı ve belirli asgari koşulların sağlanması teminat altına alınmalıdır. Aşıyla ilgili üretim sürecinin kalite güvencesi de dahil olmak üzere tüm bilgiler ve verilerin Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumuna verilmesi sağlanmalıdır. Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu duruma ilişkin "acil kullanım onayı" vermek üzere konularında yetkin, devlet ve şirket çıkar çatışması bulunmayan, liyakat ile belirlenmiş, bağımsız bilim insanlarından oluşan bir kurul kurmalıdır. Karar süreci öncesinde ABD'de Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) tarafından yapıldığı gibi Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu tarafından aşıya ilişkin tüm bilgi ve veriler şeffaf bir biçimde kamuoyu ile paylaşılmalıdır. Kararın verileceği kurul toplantısı yine ABD'de Gıda ve İlaç Dairesi tarafından yapıldığı gibi çevrim içi olarak kamuya açık biçimde gerçekleşmelidir."