BD Başkanı Donald Trump'ın çarşamba günü yayımladığı Uzay Politikası Direktifi (SPD-6), ülkenin Ay'daki varlığını süreklileştirerek Mars'a astronotlar göndermesinin yanı sıra uzay çalışmalarında nükleer enerji kullanımının artırılmasını da öngörüyor.
ABD'nin uzay çalışmalarında üstünlük kurmaya çalıştığını belirten Çinli uzmanlar, bu planların insanlığa yönelik zararlar ve riskler hesaba katılmadan Ay'da askeri projelerin önünü açabileceğine dikkat çekti. Çin Komünist Partisi'nin yayın organı Global Times'a konuşan askeri uzman Song Zongping, planın arkasında ABD'nin askeri alandaki hedefleri olduğunu kaydederek "ABD, nükleer malzemelerin kullanımını, nükleer reaktör ve uranyum zenginleştirme tesislerinin inşasını kapsayan bir nükleer enerji santrali kurarak, teoride Ay'ı bir nükleer silah üretim merkezine dönüştürebilir" dedi.
Song, ABD'nin Ay'dan helyum 3 maddesi çıkararak bunu nükleer füzyon yakıtı olarak kullanabileceğini söyledi. Askeri uzman, ABD'nin nükleer silah testleriyle Ay'ın ekolojisine ve jeolojisine zarar vermesi halinde insanlığa karşı büyük bir suç işlemiş olacağını ifade etti.
"Soğuk Savaş dönemindeki Yıldız Savaşları'na benziyor"
Çin Uluslararası İlişkiler Üniversitesi'nden Profesör Li Haidong da, planın Washington'ın uluslararası toplumu hiçe sayarak uzayda tek taraflı şekilde gücünü dayatma stratejisinin bir göstergesi olduğunu öne sürdü. Ay'la ilgili kararların ortak olarak verilmesi gerektiğini belirten Li, "Ay'da bir nükleer enerji santrali kurulup kurulmayacağına ilişkin karar sadece ABD'ye ait olamaz" diye konuştu.
Li, ABD'nin bu adımını, Soğuk Savaş sürecinde Sovyetler Birliği'yle uzay yarışında Ronald Reagan yönetiminin hayata geçirdiği askeri amaçlı Yıldız Savaşları programına benzetti.
ABD yönetimine bağlı Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA), 1972'den sonra ilk kez 2024'te Ay'a astronot gönderme hedefiyle oluşturduğu Artemis programını mayısta açıklamıştı.