Malatya Turgut Özal Üniversitesi, Kariyer ve Marka Sohbetleri Kapsamında Covid -9 pandemisi dolayısıyla çevrimiçi olarak gerçekleşti.

Programa Türkiye Barolar Birliği Başkanı Av. Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, Malatya Turgut Özal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut, MTÜ Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Murat Aladağ, Prof. Dr. Süleyman Serdar Karaca, Genel Sekreter Özlem Altuntaş, Hukuk Müşaviri Haydar Albayrak, Hukuk Bürosundan İbrahim Halil Asilbay ve Beyza Coşkun katıldı.

Malatya Turgut Özal Üniversitesinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tensipleri ile 18 Mayıs 2018’de kurulduğunu anımsatan Rektör Karabulut, “Üniversitemiz, Eylül 2018’de eğitim ve akademik faaliyetlerine başlamıştır. Kuruluşunda aktif 1 fakülte, 8 meslek yüksekokulu 1 enstitü ve 1 sivil havacılık yüksekokulu ile kurulan üniversitemiz; bugün 5 fakülte, 9 meslek yüksekokulu, 1 yüksekokul, 1 Lisansüstü Eğitim Enstitüsü ve 11 Uygulama ve Araştırma Merkezi ile bilim, emek, özveri ve kalite ile büyümeye, gelişmeye devam ediyor. Bu anlamda üniversitemizi şehrimize ve ülkemize kazandıran ve tüm çalışmalarımızı takip ederek destekleyen Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.” ifadelerine yer verdi.

“Turgut Özal Türkiye’nin 1980 sonrası atılımının mimarıdır”

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Av. Metin Feyzioğlu, sözlerinin başında Merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ı anarak başladığı konuşmasında, “Bizim kuşak kendisini çok iyi bilir, Türkiye’de kuruluştaki büyük atılımlardan sonra Türkiye’nin 1980sonrası atılımının mimarıdır Turgut Özal. Belki zamanında kavranmamıştır ama bugün geriye dönük objektif araştırma yapanlar ve objektif düşünmeye önem verenler herhalde hakkını kendisine teslim etmektedir. Allah rahmet eylesin. Onun adını taşıyan bir bilim kurumunda da Aysun hocam önderliğinde bu sohbeti yapmak büyük mutluluk.” ifadelerine yer verdi.

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Feyzioğlu, “Milletimizi ileriye taşıma, refahını arttırma, çağdaş milletler aleminin şerefli bir üyesi olarak hak ettiği yerde her zaman durmak ve evlatlarına da mutlu huzurlu bir gelecek sağlama ideallerini taşıyor. Hukuk devleti, ekonomik kalkınma ve refah toplumu için zorunlu görülür, sebebi de şudur; hukuk devleti olmayan toplumlarda yükselmek, geleceğini güvence altına almak, layık olanın layık olduğu göreve gelmesi, emanetin ehline verilmesini başarmak son derece zordur. Hukuk devleti olmayan toplumlar, kaçınılmaz olarak zaman içerisinde geriye giderler, değerlerini yeteri kadar kullanamazlar ve bir gün sömürü haline gelirler.” ifadelerini kullandı.

Feyzioğlu sözlerine şöyle devam etti: “Yurtta barışı sağlayabilmenin vazgeçilmezi, vatandaşlarımızı adalet paydasında kucaklayabilmek ve vatandaşlarımıza, ‘ben adil bir toplumda yaşıyorum, adil bir devletim var, hakkıma eninde sonunda muhakkak ulaşırım’ dedirtmektir.” İfadelerini kullanan Başkan Feyzioğlu, Dünyada barışa da yine hukuk reformunun kaçınılmaz katkısı şu; Türkiye S-400 krizinde olduğu üzere kendisine birtakım senaryoları dikte ettirmeye çalışanlarla çok haklı, dünyanın en meşru mücadelesini vermekte, yaşamsal mücadelesini vermekte. Bizim bu emperyal zihniyete karşı kuruluş tarihimizden bugüne dek yürüttüğümüz mücadelede, üçüncü devletlerin, halkların dönüp de bunu yapamazsın diye bizim yanımızda yer almalarını sağlayacak olan nedir. Türkiye’nin hukukunu da en ön safa koyarak toplam kalitede en üst sıralarda yer almasıdır.” (İLKHA)