Uzmanlar, Irak'ın son dönem dış politika stratejilerini değerlendirerek, Başbakan Mustafa el-Kazımi'nin Türkiye ile ilişkileri geliştirmek istediğini ifade etti.

Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mesut Özcan, İran Araştırmaları Merkezi (İRAM) Güvenlik Masası Uzmanı Taylan Çökenoğlu ve Orta Doğu Araştırmaları Uzmanı Ali Semin, son dönem Türkiye-Irak ilişkilerinin gidişatını, Başbakan Kazımi'nin ziyareti öncesi beklentileri, taraflar arasındaki ilişkilerin geleceğini AA muhabirine değerlendirdi.

Özcan, Irak'ın sınır komşusu Türkiye ile iyi ilişkiler geliştirmesinin, ülkenin içinde bulunduğu mevcut sıkıntıları aşmasına hizmet edeceğini ifade ederek, " Kazımi, Türkiye'nin Irak'taki etkinliğinin Irak'ın istikrarına, kalkınmasına katkı sağlayan bir etkinlik olduğunu görüyor. O yüzden Türkiye ile iyi ilişkiler geliştirmeyi istiyor." diye konuştu.

Irak'ta çok ciddi bir İran etkinliği olduğunu kaydeden Özcan, "Kazımi'nin İran etkinliğini dengeleyecek diğer aktörlerle temas kurmasının hem kendi elini rahatlatmak hem de ülkede istikrarı sağlamak açısından faydalı olacağını düşünüyorum." dedi.

Özcan, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını sonrası Irak ekonomisinin son derece ciddi sıkıntılarla yüz yüze olduğunu belirterek, Türkiye'nin ülkedeki yatırımlarının Bağdat hükümeti açısından önemine dikkati çekti.

PKK ile mücadelede geliştirilecek iş birliğinin Irak açısından da olumlu bir gelişme olacağını vurgulayan Özcan, "Kazımi'nin, ekonomik açıdan da güvenlik açısından da İran ve diğer aktörleri dengeleyecek şekilde siyasi açıdan da ikili ilişkilere olumlu yaklaşacağını düşünüyorum." ifadesini kullandı.

Ziyaretin Kazımi açısından önemi

Semin de Kazımi'nin ABD baskısıyla Irak'ı, İran'ın güdümünden kurtarmaya çalıştığının altını çizerek, bu amaçla komşu ülkelerle ilişkileri geliştirmeye özel önem verdiğini belirtti.

Irak Başbakanının Türkiye ile ilişkilerin geliştirilmesi açısından ciddi bir dosyaya sahip olduğunu dile getiren Semin, "Kazımi Türkiye ile ilişkilerini geliştirmek istiyor. Türkiye ziyaretinden hemen önce kabinesine ilk defa Türkmen bakan alması bu açıdan anlamlı bir mesajdır." dedi.

Semin, Irak'ın ciddi bir kuraklığın eşiğinde olduğunu hatırlatarak, "Irak açısından bu görüşmedeki en önemli gündemlerden biri su sorunudur. Türkiye'nin verdiği suyun arttırılmasını isteyecek ve bu konuda ciddi çalışmalar yapacak. Bu konu Irak açısından çok önemlidir." şeklinde konuştu.

Ekonomi ve güvenlik konularında iş birliği beklentisi

Türkiye açısından ise görüşmede öncelikli konunun terörle mücadele meselesi olacağını belirten Semin, şunları kaydetti:

"Türkiye ile Irak'ın terörle mücadelede bir iş birliğine gitmesi gerekiyor. Sincar konusunda anlaşmaya varılmasına rağmen PKK bölgeyi boşaltmadı. Türkiye'nin Kazımi'ye özellikle Sincar konusunda çok farklı bir dosya sunması lazım. Sincar'ın Türkiye için en az Kandil kadar tehdit oluşturduğu, görüşmede Kazımi'ye bildirilmeli. Kazımi de muhtemelen terörle mücadele konusunda Türkiye ile iş birliğine gidecektir."

Semin, son dönemde hem Bağdat hem de Barzani yönetiminin PKK'ya karşı çıktığını, bu durumun terörle mücadele konusunda Türkiye için çok önemli bir fırsat yarattığını vurguladı.

Irak'ın çok ciddi bir ekonomik krize doğru gittiğini ve bu krizin ülkeyi iç savaşa sürükleme riski taşıdığını kaydeden Semin, Türkiye'nin ülkedeki yatırımlarının Bağdat yönetimi için hayati öneme sahip olduğunu belirtti.

Semin, Türkiye'nin ekonomik destek kozunu, terörle mücadele konusunda Irak ile etkin iş birliğini sağlamak üzere masaya sürebileceğine değinerek, "Türkiye, terör örgütünün temizlenmesi şartıyla Sincar'ı ve Musul'u Irak ile karşılıklı iş birliği içinde ihya edebilir." dedi.

Türkiye ile Irak arasında ikinci bir sınır kapısı olarak Ovaköy sınır kapısının açılmasının da iki ülke arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerin geliştirilmesi açısından hayati önem taşıdığının altını çizen Semin, "Türkiye 2020'ye kadar Irak ile ticaret hacmini 20 milyar dolara çıkartmayı hedefliyordu. İki ülke arasında tek bir sınır kapısı var ve bu kapı artık Türkiye-Irak ticari ilişkilerine yetmiyor. Bu konu Bağdat yönetimi için de çok önemli, çünkü mevcut durumda bu tek kapı Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi'nin kontrolünde." ifadesini kullandı.

Semin, İran'ın Bağdat hükümetini sürekli olarak güvenlik tehdidi üzerinden vurarak etkisi altında tutmaya çalıştığının, Kazımi'nin Türkiye'yi ABD ile İran arasında dengeleyici bir faktör olarak gördüğünün ve Türkiye'nin bu durumu lehine kullanabileceğinin altını çizdi.

Kazımi'nin dengeli dış politika stratejisi

Çökenoğlu ise Kazımi'nin dış politika stratejilerine değinerek, "Kazımi genel anlamda merkezde yer alan bir siyasetçi. Komşu ülkelerle ilişkilerin Irak'ın çıkarları çerçevesinde geliştirilmesine önem veriyor. Bu açıdan denge siyaseti izliyor. Türkiye'ye gerçekleştireceği ziyaret de bu çerçevede değerlendirilmeli." dedi.

Irak'ın siyasi açıdan oldukça bölünmüş bir yapıda olduğunun altını çizen Çökenoğlu, Kazımi'nin bu noktada bir ulus kimliği inşa etmek için çaba sarf ettiğini ifade etti.

Çökenoğlu, Kazımi'nin yeni bir siyasetçi olarak arkasında iç politika çok fazla destekçisi olmamasından dolayı, dış politikayı öne çıkarıp, bu alanda dostlarının sayısını arttırmak suretiyle olumlu bir imaj yaratmak istediğini kaydederek, "Irak'ın Türkiye ile ilişkilerini geliştirmesi, Kazımi'nin gelecek seçimlerde de işine yarayacaktır." ifadelerini kullandı.

Kaynak, ortadoğu haber