Filistin İslami Direniş Hareketi (HAMAS) liderlerinden Meşal, HAMAS’ın, yaptığı çalışmalarda içeriye olduğu kadar dışarıya da odaklandığını ve Filistin’in kalkınmasının ancak bölgedeki mevcut tüm tarafların ve İslam aleminin destek vermesiyle mümkün olacağını vurguladı.

Meşal, direnişin sürdürülmesi ve ilkelerden taviz verilmemesi şartıyla herkesle masaya oturmaya ve Filistin'de ulusal birliğin yeniden tesis edilmesi için diyalog sürecine devam etmeye hazır olduklarını bildirdi.

Konuşmasında Meşal, “Baskılara, ötekileştirmelere, pazarlıklara ve tehditlere maruz kaldık. Şayet bizden istediklerini yapsaydık Doğu’dan önce Batı ülkeleri bizi resmen tanırdı. Ancak bizler, bedelini ödemeyi elimizin tersiyle ittik.” dedi.

Son yıllarda birçok kesimin kolayı seçerek zordan kaçtığını söyleyen Meşal, siyonist işgal rejimi ile normalleşme düşüncesini herkim benimsediyse hüsrana uğradığını ve işgal rejimini yenilgiye uğratmanın tek yolunun tüm biçimleriyle direnişi vazgeçilemeyecek bir seçenek olarak görmekten geçtiğini kaydetti.

Filistinli grupların her türlü ayrılıkları bir kenara bırakıp tek çatı altında toplanması gerektiğini aktaran Meşal, Filistin direnişinin, işgale karşı mücadelesini sürdürmede her zamankinden daha hazırlıklı ve kararlı hale geldiğini ifade etti.

Göreve geldiği ilk günden bu yana kendini siyonist oluşumların talimatlarını yerine getirmeye adayan Trump, 10 Aralık'ta Fas ve işgal rejiminin tam diplomatik ilişki kurulmasına yönelik anlaşmaya vardığını duyurmuş, Fas Kralı 6. Muhammed de aynı gün işgal rejimi ile ilişkilerin "en yakın zamanda" kurulacağını bildirmişti.

Fas, bu kararla, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Bahreyn ve Sudan'ın ardından siyonist işgal rejimi ile son birkaç ay içinde diplomatik ilişki kuran dördüncü Arap ülkesi, Mağrib bölgesinde ise ilk ülke oldu. (İLKHA)