İZMİR - Çocukların ev ve okulda yemekle ilgili sorunlar yaşamalarının pek çok nedene bağlı olabileceğini belirten İzmir Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü Öğr. Gör. Tuba Küçük Doğaroğlu, uzman yardımına başvurmadan önce anne ve babaların değerlendirmesi gereken noktalar hakkında bilgi verdi.

 

Anne ve babanın boşanma döneminde çocuğun okul başarısının düşebileceği gibi yeme davranışlarında da çeşitli sorunlar yaşanabileceğini belirten Doğaroğlu, \"Yeni bir okula başlama, yeni bir kardeş doğması, yeni bir eve veya şehre taşınma, hastalanma, annenin işe başlaması veya yeni bir bakıcı ile baş başa kalma gibi farklı durumlar da yemeğe ilişkin tutumun değişmesinde etkili olabilir\" dedi.

 

Protein zengini kuru baklagiller

Altı yaşına kadar çocukların miktar bakımından daha fazla yemek yemesi yerine besin değeri daha yüksek olan besinleri tüketmesinin önemli olduğuna değinen Doğaroğlu, \"Şüphesiz bu durumda akla ekonomik koşullar gelmektedir. Örneğin protein bakımından zengin olan et gibi hayvansal ürünleri edinmek birçok aile için güç olduğundan, bu gibi durumlarda ekonomik anlamda daha uygun ve protein değeri olan çeşitli kuru baklagillerin tüketimi önerilmektedir\" ifadelerini kullandı.

 

Sınırları belirli kurallar konulmalı

Baskıcı olmayan ve sınırları belirli kuralların konmasının hem çocuklar hem de ebeveynler için faydalı olduğunu hatırlatan Doğaroğlu, \"Yemek seçme davranışlarının altında yatan bir başka sebep çocuğun ailesinden ilgi görme isteği ile ilgili olarak dikkat çekmeye çalışması olabilir. Anne ve baba çocuk yemek yemediğinde ya da yemek seçerek bazı yemekleri yememekte ısrarcı olduğunda tüm ilgilerini çocuklarına yöneltip ona yemesi için ısrar ediyor olabilirler. Çocuk anne babanın bu ısrarını ilgi görmenin bir yolu olarak görüyorsa sıklıkla bu tarz davranışlar sergileyecektir. Bu nedenle aileler çocuklarıyla geçirdikleri zamanı arttırırlarsa yeterli ilgiyi gören çocuğun ilgi görmek için farklı yollara başvurmasına gerek kalmayacaktır\" dedi.

 

Problemlerinizi sofradan uzak tutun

Ailelerin sıklıkla yaptıkları önemli bir hatanın yemek vakitlerinde bir aradayken gerek çocuklarla ilgili gerekse kendileriyle ilgili sorunları dile getirmeleri olduğunu belirten Tuba Doğaroğlu, \"Aileler yemek vakitlerini bir öğüt verme ve olumlu davranış kazandırma vakti olarak görmemelidirler. Bu tarzdaki tutumlar yeme davranışını etkileyecektir. Bunun sonucunda aileler yeme davranışı düzensizleşen çocukla daha fazla inatlaşacaktır ve bu yemekle ilgili sorunun daha da büyümesine neden olacaktır\" ifadelerine yer verdi.

 

Kötü örnek olmayın

Çocukların ailelerini model alıyor olmalarından hareketle çocuklarının yanında yemeklerle ilgili olumsuz yorumlarda bulunulmaması gerektiğine de değinen Doğaroğlu, \"Ben de süt içmeyi sevmezdim diyen bir baba, çocuğunun süt içmemesine katkıda bulunmuş olacaktır\" dedi. (Yunus Şani - İLKHA)