İZMİR - Başörtü taktığından dolayı 7. sınıfta bir yıl içerisinde tam 3 defa sürgün edilen Şura, bir kez daha sürgün edildi. Öte yandan sürgün kararının başörtüsüne özgürlük için toplanan imza kampanyasına denk gelmesi dikkat çekti. Tam 5 okulu gezen Şura, artık buna bir çözüm bulunmasını istiyor.

Verilen dördüncü sürgün kararına tepki gösteren baba Salih Çelik ise "Aliağa`da gezmediğimiz okul kalmadı, bundan dolayı kızımı yine ilk okuduğu okuluna ve ardından başka okula sürgün ettiler" dedi.

Şura, Fatih İlköğretim Okulunda okurken sırasıyla önce Şehit Çavuş Bülent Kula sonrasında ise Sabahattin Karakaplan, 80. Yıl Çamlık İlköğretim Okulu, Fatih İlköğretim Okulu ve en son yine Şehit Çavuş Bülent Kula İlk Öğretim okuluna sürgün edildi.

Suçum Müslüman mı olmak?
"Okuldan okula gezdiriliyorum, bana neden bunu yapıyorlar?" diyen Şura Çelik şunları söyledi "İnancım gereği başörtüsü ile okumaktayım. Bir buçuk yıl içerisinde tam dört sefer sürgün edildim ve bu benim beşinci okula sürgün kararım. Aliağa`da gezmediğim okul kalmadı. Bu civarlarda başka okul kalmadığı için beni tekrar ilk olarak okuduğum okuluma gönderiyorlar. Buradan Başbakan`a sesleniyorum, beni kendi kızının yerine koysun, eğer bu kendi kızı olsaydı reva görür müydü? Benim suçum Müslüman mı olmak? Ben inancımın gereğini yaşadığım için okuldan okula sürgün ediyorlar. Beni hiç düşünmüyorlar, psikolojimi düşünmüyorlar, arkadaşlarımdan ayrılıyorum."

Gezmediğimiz okul kalmayınca tekrar başa döndük
"Gezmediğimiz okul kalmadı, bundan dolayı sil başa geri döndük" diyen Baba Salih Çelik ise şunları söyledi, " Evet, gezmediğimiz okul kalmadı, bundan dolayı kızımı tekrar ilk okuduğu okula gönderdiler ve buradan da yine sürgün kararı çıkardılar. Bizim üzüldüğümüz nokta şu anda bir imza kampanyası var, 12 milyon imza toplandı ama daha bu gündemdeyken, kızıma sürgün kararı çıktı. Biz yüzde doksanından fazlası Müslüman olan bir ülkede yaşıyoruz. Hıristiyanlar, Yahudiler istediği gibi yaşarken maalesef biz Müslümanlar bundan mahrum ediliyoruz. Müslüman bir kız başörtüsünün gereğini yerine getirince başına gelmedik kalmıyor. Tüm bunlardan dolayı biz kendilerinin bu yanlış karardan dönmelerini istiyoruz."

Bediüzzaman`ı sürgün eden zihniyet ile kızımı sürün eden zihniyet arasında bir fark var mı?
Dertli baba son olarak başbakana şu şekilde seslendi "Bundan 50-60 yıl önce Bediüzzaman`ı ilden ile sürgün eden zihniyet ile bu kızı sürgün eden zihniyet arasında fark var mı? Eğer Müslüman`ım diyorlarsa Müslümanlığın gereği belli, yok demokratız diyorlarsa demokraside insan hakları var. Başkalarının özgürlüğüne engel olmadığın takdirde istediğini yapabilirsin. Başbakan`dan bir an önce bu sorunu çözmesini istiyoruz." (Yunus Şani - İLKHA)