Fas'ın Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Sekreteri Saadeddin El Osmani'nin siyonist işgal rejimi ile herhangi bir normalleşmeye karşı olduğunu ağustos ayında açıkladığını anımsatan Dünya Müslüman Alimler Birliği üyesi Er Raşid, yaptığı açıklamada şunları dile getirdi:

ABD'nin, Batı Sahra üzerindeki egemenliğini tanıması karşılığında Fas'ın siyonist oluşumla ilişkileri yeniden tesis etmesini tanıması, zor bir şoka ve devlet ile İslamcı odaklı Adalet ve Kalkınma Partisi arasında bir dönüm noktasına neden oldu. Hiç şüphe yok ki bu, hükümetin istikrarını sorgulayacaktır.

Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Sekreteri Saadeddin El Osmani, önceki bir deklarasyonunda normalleşmeyi reddettiğini ve sarayın buna saygı duyduğuna dair bir deklarasyon duyurdu. Şu anki eğilim ise (daha önceki) karara muhalefet sağlarken Siyonist oluşumla ilişkiler kurma ve bunu Filistin davası ile tarihi konumları olan parti ve aktörlerden duyurma olarak görünüyor.

Bu, Adalet Partisi ve üyelerinin katkıda bulunduğu ulusal ve İslami kurumların yaptığı bir şeydir ve devlet nezdinde utanç verici bir duruma sokabileceğine şüphe yoktur.

Fas, 'Filistin haklarına sahip çıkacağını' ifade etmiştir. Ancak Fas, siyonistlerle ilişkisini normalleştirdikten sonra siyonist varlığı bu haklara mecbur edecek hiçbir şeye sahip olmayacaktır.

Öte yandan birlik üyesi Muhammed Salim Er Raşid, Trump'ın Batı Sahra'nın Fas'a ait olduğu açıklamasının sadece bir medya kazanımı olduğunu ifade etti. (İLKHA)