DIŞ HABERLER MERKEZİ - İşgalci ABD, kendi çıkardığı hukuksuz ve aslında bir bağlayıcılığı olmayan yasalarla bir başka ülkeyi ekonomik, askeri ve siyasi anlamda mahkum etmeye, nüfuzu altında tuttuğu NATO, BM, UCM gibi büyük dünya kuruluşları üzerinden tehdit, yaptırım, boykot ve şantajlar ile çıkar sağlamaya devam ediyor.
Türkiye’nin Rusya’dan satın aldığı S-400 Hava savunma sistemine karşı Türkiye’ye yaptırım öngören 2021 savunma bütçe yasa tasarısı ABD Senatosundan geçerek kabul edildi. Bu konuyla ilgili gazetemize değerlendirmelerde bulunan HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı ve Dış ilişkiler Başkanı Mehmet Eşin “Mesele; Rusya’dan alınan S-400 hava savunma sistemi gibi gözükse de bu sadece bir bahanedir. Bu, ABD ile Türkiye arasında bir egemenlik, bağımsızlık sorunu ve meşhur ‘Sarı İnek’ meselesine dönüştü. Türkiye S-400’lerden vazgeçse de farklı istekler devam edecektir.” ifadeleri ile durumun S-400 meselesinden daha büyük olduğunu belirtti.
“ABD EŞKİYALIK YAPMAKTADIR”
Mehmet Eşin, ABD’nin Türkiye ilişkilerinden de bahsederek “ABD’nin literatüründe dost, müttefik kelimesinin karşılığı kendi menfaat ve çıkarlarıdır. Ne olursa olsun bu emperyal çıkarlarının bitmesini, zarar görmesini istemez ve kabul etmez. Yaklaşık bir asırdır Türkiye ile olan ilişkileri de tek taraflı çıkarlar düzeyinde devam ediyordu. Ne zaman ki Türkiye askeri, siyasi, ekonomik bağımsız adımlar atmaya, ABD’nin her isteğini kabul etmemeye başlayınca işler değişti.” dedi.
Meselenin Rusya’dan alınan S-400 hava savunma sistemi olmadığını ve bir egemenlik, bağımsızlık sorunu olduğunu belirten Eşin, “Parasıyla da olsa istediği silahı vermiyorsun, başkasından da almasına izin vermiyorsun. Parasını verdiğin, ortağı ve tedarikçisi olduğun F-35 savaş uçaklarını vermeyip kendi hava kuvvetlerine vereceksin. İhtiyacın olan silahları başka ülkeden alınca da ambargo ve düşman ülkelere uygulanan CAATSA yaptırımlarını uygulayacaksın. Ve buna müttefiklik diyeceksin… Bunun adı düpedüz eşkıyalıktır. Egemen ve bağımsız olan ülkenin egemenlik haklarına müdahale ve gasptır.” sözleri ile tepkisini ortaya koydu.
TÜRKİYE BUNA KARŞI CEVAPSIZ KALMAMALIDIR
Türkiye’nin, ne pahasına olursa olsun bu eşkıyalığa karşı durması ve bunu karşılıksız bırakmaması gerektiğini söyleyen Eşin “Türkiye’de İncirlik, Malatya başta olmak üzere değişik tür ve ebatta onlarca ABD askeri üssü var. Ki bunlar NATO üssü olsa da gerçekte ABD’nin üsleridir. NATO demek ABD demektir. Şu ana kadar en üst düzeydeki NATO Generali hep Amerikalı olmuştur. Bu üsleri salt CAATSA ambargolarına bir misilleme olarak değil, tamamen kapatmalıdır. Bu, her egemen ve onurlu bir ülkenin atması gereken adımlardır.” Diyerek Türkiye’nin de elindeki kozları kullanması gerektiğini aktardı.
İNCİRLİK VE DİĞER ÜSLER FESAT ÜSSÜ OLARAK KULLANILMAKTADIR
HÜDA PAR Dış ilişkiler Başkanı Eşin “Bu üslerden kalkan uçakların Irak, Suriye, Afganistan ve diğer İslam topraklarındaki düğün ve taziyeleri, okul ve medreseleri, kadın ve çocukları, emperyalist zulüm ve işgale karşı mücadele edenleri bombalaması ve katliam yapması kabul edilebilir bir durum değildir. Bizleri ve bütün Müslümanları üzmektedir. Allah indinde büyük bir vebali vardır.” ifadeleri ile bu adımın bir an önce atılması gerektiğinin altını çizdi.
TASARIDA TÜRKİYE’YLE İLGİLİ NELER YER ALIYOR?
Tasarıda, başkanın CAATSA kapsamında belirtilen 12 maddeden en az 5’ini uygulaması, yaptırımların "ithal edilen malları" kapsamaması istendi.
Bu mallar da "doğal ya da insan eliyle yapılmış maddeler, imal edilmiş erzak ve bunlara ilişkin denetim ekipmanı" şeklinde sıralandı.
CAATSA kapsamında, yaptırım uygulanan kişi ve kurumlara ihracat-ithalat bankası desteğinin kesilmesi, ABD ve uluslararası mali kuruluşlarından kredi verilmemesi, mali kurumlara ABD Merkez Bankası ile doğrudan alışveriş yapma izni verilmemesi, döviz üzerinden işlem yapılmasının yasaklanması gibi yaptırımlar yer alıyor.
Yaptırımların kaldırılmasının şartları ise şu şekilde belirtildi:
"Başkan yaptırım uyguladıktan sonra 1 yıl içinde Kongre'nin gerekli komitelerine, Türkiye’nin veya yaptırım uygulanan kişilerin artık S-400’leri veya bunların yerine herhangi bir Rus sistemini uhdesinde bulundurmadığını, Türk topraklarında Rus hükümeti veya şirketleri adına herhangi bir Rusya vatandaşının S-400’leri çalıştırmadığını teyit ettikten sonra, Türkiye’den Türk hükümetinin veya hükümet adına başka bir tarafın S-400 veya onun yerini alabilecek bir sistemi tekrar edinmek için CAATSA’nın 231. bölümünün kapsamına girecek herhangi bir faaliyete girmeyeceğine dair taahhüt aldıktan sonra yaptırımları kaldırabilir."
Tasarının 159. bölümünde ise yasalaşmasından sonra, 15 gün içerisinde Türk şirketlerinin yerine F-35 için parça üretecek ortakların tespit edilmesi ve gerekli işlemlerin başlatılması istendi.
Tasarıda, Trump'tan Türkiye'ye 30 gün içinde ABD'nin Hasımlarına Yaptırımlar Yoluyla Karşı Koyma Yasası'nda (CAATSA) yer alan 12 yaptırımdan en az beşini uygulaması talep ediliyor.
İNCİRLİK ÜSSÜ BUGÜNE KADAR HANGİ ASKERİ OPERASYONLARDA, NASIL KULLANILDI?
Her ne kadar NATO savunma planları kapsamında kullanılması öngörülse de, bu hava üssü bugüne kadar ağırlıklı olarak ABD'nin askeri operasyonlarında önemli rol üstlendi. ABD işgal güçlerinin özellikle Orta Doğu’da işlemiş olduğu katliam ve saldırılarda kullandığı ise herkes tarafından bilinen bir gerçek.
Bu operasyonların önemli bir kısmı, NATO planları kapsamında olmamasından dolayı esasen uluslararası anlaşmaların da ihlal edildiği anlamına geliyor.
İlk dönemdeki adıyla Adana Hava Üssü, ilk olarak 1955 yılında önce ABD Hava Kuvvetleri'nin meteorolojik ölçümlerinde kullandığı hava balonlarının iniş kalkışı için, daha sonra da Sovyetler Birliği'ni izlemek için geliştirilen U-2 casus uçakları tarafından kullanıldı. Mayıs 1960'ta bir U-2 casus uçağının Sovyetler tarafından füzeyle düşürülmesinin ardından bu operasyona da son verildi.
1958 yılında Başkan Eisenhower'ın talimatıyla Lübnan krizine müdahale için bu üsse savaş uçakları konuşlandırıldı.
Soğuk Savaş döneminde ağırlıklı olarak istihbarat toplama ve caydırıcılık amacıyla faaliyet gösteren üs SSCB'nin yıkılmasının ardından ABD askeri operasyonlarında önemli rol üstlendi.
Birinci Körfez Savaşı'nda Kuzey Irak'taki Amerikan birliklerine hava desteği buradan gönderilirken, 2003 yılındaki Irak işgali sırasında ise hazırlanan tezkerenin TBMM tarafından reddedilmesi nedeniyle sadece lojistik destek amacıyla kullanılabildi.
ABD, 2014 yılında Suriye’deki saldırı ve operasyonlarında da İncirlik hava üssünü etkin bir şekilde kullanmaya devam etti.