Asgari ücret hakkındaki görüşlerini İLKHA muhabiriyle paylaşan Batman’daki işverenler, Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun belirleyeceği rakamın hem çalışanı hem işvereni memnun etmesi gerektiğini belirtiyor.

Bugünkü şartlar göz önünde bulundurularak karar alınması gerektiğini belirten işverenler, kararın gerçekçi olması gerektiğini söylediler.

Asgari ücretin insani ücret seviyesine çıkarılması gerektiği gibi işverenlerin de yükünün hafifletilmesi gerektiğini vurgulayan işverenler, hükümetten vergi giderlerinin ya tamamından ya da büyük bir kısmından feragat etmesini talep etti.

 

“Kararın reelde karşılığı olmalı”

Hak Sanayici ve İş Adamları Derneği (HAKSİAD) Yönetim Kurulu Üyesi ve iş adamı Mehmet Emin Doğru, asgari ücretle ilgili verilecek kararın gerçekçi olması gerektiğini belirterek, “Her yıl aralık ayında Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplanmaktadır. Bu yılda komisyon ilk toplantısını yaptı. Ayın 15’inde ikinci, sonrasında ise 3’üncü toplantının neticesinde bir karar verilecektir. Asgari ücret belirlenirken bazı şeylerin dikkate alınması gerekir. Özellikle ülkenin içinde bulunduğu bugünkü süreç dikkate alınarak bir karar verilmesi gerekir. Verilen kararın gerçekçi olması gerekir ve reelde bir karşılığının olması gerekir.” dedi.

“Asgari ücret insani ücret seviyesinde değil”

Asgari ücret belirlenirken işverenlerin de yükünün hafifletilmesi gerektiğini vurgulayan Doğru, “Asgari ücretle çalışan insanlar işveren açısından üretimde üreticinin ortağı hükmündedir. Dolayısıyla asgari ücretle çalışan bir insanın asgari ücreti yüksek talep etmesi en doğal hakkıdır. Bizde bugün gördüğümüz kadarıyla asgari ücret insani ücret seviyesinde değildir. Asgari ücretin insani ücret seviyesine çıkarılması bizim de talebimizdir. Yalnız bunlar yapılırken bu komisyonda bulunanların işverenlerin de yükünü hafifleterek bir karar vermesi gerekir. Belki de bu aşamada en büyük sorumluluk hükümete düşmektedir.” diye konuştu.

“Hükümet elini taşın altına koymalı”

Hükümetin sorumluluk alması gerektiğini kaydeden Doğru, şöyle devam etti: “Hükümet elini taşın altına koyarsa inanıyorum ki hem işverenler hem de asgari ücretle çalışan insanlarımız rahat bir nefes alacaklar. Bunlar nedir? Özellikle devlete bakan yönlerdir. Bunlar vergilerdir, diğer giderlerdir. Bunların ya tamamından veyahut da büyük bir kısmından devlet feragat etmesi ve bu feragat ettiği kısmı da asgari ücretin üzerine eklemesi gerekir. Böyle olursa inanıyorum ki verilecek karar hem işvereni zora sokmayacak hem de işçinin de rahat bir şekilde bir yaşam sağlamasına vesile olacaktır.”

“Her üç kesimde mağdur edilmemeli”

Komisyondan çıkacak kararın kimseyi mağdur etmemesi gerektiğini söyleyen Doğru, “Asgari ücret sadece işçiye bakan yönü söz konusu değildir. Eğer ki işveren büyük bir yükün altına girerse işveren ne yapacak? Ya işçi çıkaracak ya kepenk kapatacak ya da üretimi en alt seviyeye indirmiş olacak. Bu açıdan hem hükümeti hem işçileri hem de işverenleri temsilen orada bulunan komisyon karar alırken bunu göz önünde bulundurmalıdır. Her üç kesimin de mağdur edilmeden bir karar verilmelidir. Yaşanabilir bir ücret belirlemelerini komisyondan bekliyoruz. İnşallah komisyonun vereceği karar hem işverenler hem işçi kardeşlerimiz hem de hükümet için hayırlı olacaktır.” ifadelerini kullandı.

“Vergi sistemi devam ettiği sürece beklentinin karşılanması mümkün değil”

HAKSİAD Batman Şube Başkan Yardımcısı ve iş adamı Ekrem Çetin ise Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun belirleyeceği rakamın hem çalışanı hem işvereni memnun etmesi gerektiğini söyledi.

Çetin, “Ancak günümüz şartlarında bu ağır vergi sistemi devam ettiği sürece bunu beklemek gerçekten hayalcilik olur. Tabi ki çalışanlar haklı olarak ailelerini geçindirebilecekleri, insanca yaşayabilecekleri bir asgari ücret beklentisi içindedirler. Fakat beklentilerinin karşılanması vergi sistemi devam ettiği sürece mümkün görünmemektedir.” dedi.

“İşverenin yükü hafifletilmeli”

Hükümetin bu zor günlerde işverenleri de desteklemesi gerektiğini ifade eden Çetin, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“2020 asgari ücret brüt olarak 2 bin 943 lira ama bir işverene maliyeti 3 bin 458 liradır. Buna servis ve yemek giderlerini ilave ettiğimizde bu rakamın yaklaşık 4 bin lira gibi bir rakama tekabül ettiğini görüyoruz. Dolayısıyla burada hükümetten beklentilerimiz var. Vergi kalemlerinde işvereni rahatlatacak indirime gidilerek bu anlamda işverenin yükünün hafifletilmesini talep ediyoruz. Bu pandemi sürecinde piyasalardaki daralma ile döviz kurundaki ciddi artışlar işverenin yükünü daha da artırdığı gibi büyümenin de önüne geçtiğini görüyoruz. Tabi hükümetin üretimin ve sanayicinin önünü açmak ve desteklemek için de bazı teşvik paketlerini de bir an önce hayata geçirmelerini bekliyoruz.”(İLKHA)