Salgınla özdeşleşen, tarih boyunca "pandemi" denilince akla gelecek olan 2020 yılının son 20 gününe girilmek üzere olunduğunu ifade eden Koca, "Geçtiğimiz yıl bu tarihlerde 2020 yılı için umutlarımızı konuşuyor, yapacaklarımızı planlıyorduk. Tüm dünyayı saran bir virüs bu hayallerimizi ertelememize sebep oldu. Planlarımızı değiştirdi, enerjimizi ve vaktimizi kendisiyle mücadeleye sarf etmemize yol açtı. Bir yıl boyunca tüm dünyanın ortak gündemi pandemi oldu. Hepimizin hayatını değiştirdi, davranışlarımızı, alışkanlıklarımızı gözden geçirmemize yol açtı." ifadelerini kullandı.
Koca, virüsün bulaştığı kişi sayısının dünyada 69 milyonu bulduğunu hala da artmaya devam ettiğini, 1,5 milyonu aşkın insanın Kovid-19 nedeniyle hayatını kaybettiğine işaret etti.
Yeryüzünde koronavirüsten bağımsız hiçbir ülke kalmadığını, benzer seyrin bütün ülkelerde farklı oranlarda da olsa kendini gösterdiğini aktaran Koca, "Ülkemizde sınırlarımızı kapatma dahil aldığımız önlemlerle ülkemize girişi geciktirmiş ve başlangıçta başarılı bir dönem geçirmiş olsak da bu seyirden kurtulabilmiş değiliz. Pandemi mücadelesinin başından itibaren Bilim Kurulumuz yol gösterici olarak önemli katkı sağlamıştır. İlk günden bu yana düzenli olarak toplanan kurulumuz, tüm dünyadaki ve ülkemizdeki seyri, yeni bilimsel çalışmaları ve gelişen yeni durumları sürekli olarak değerlendirmektedir." şeklinde konuştu.
Koca, bilim insanlarının hazırladıkları kılavuzlarla gelişmelere göre güncelledikleri tedavi yöntemleri ile korunma, tanı, takip ve tedavi konularında görüşlerini paylaştığını ve vatandaşları aydınlattığını dile getirerek salgının ülke içindeki yönetimine yönelik kararlarda ve uygulamaya konan tedbirlerde Bilim Kurulu'nun çalışmalarının ve önerilerinin yönlendirici olduğunu söyledi.
"Test sayısı 20 milyonu buldu"
Nisan ayında önemli bir artış gösteren bulaşma hızına yönelik alınan tedbirler sayesinde salgının bir nebze kontrol altına alındığını, yaz aylarının dalgalı bir seyirle ancak nispeten daha kontrollü yaşandığına dikkati çeken Koca, toplumsal hareketliliği azaltıcı tedbirlerin yanında gittikçe artan test kapasitesinin ve yaygın temaslı takibi yapılarak uygulanan izolasyon tedbirlerinin etkisi olduğuna vurgu yaptı.
Bakan Koca, şöyle devam etti:
"Uygulamaları yerinde görmek, sağlık altyapımızın ve çalışanlarımızın durumunu değerlendirmek amacıyla bizzat illere giderek yerel yöneticilerimizle yaptığımız toplantılar bu sonuçları elde etmemizde oldukça yararlı oldu. Yerel imkanları değerlendirme, yerel dinamikleri harekete geçirme, sağlık teşkilatımıza valilerimizin, belediyelerimizin desteğini artırma yanında, illerin durumuna göre ulusal anlamda destek sağlama yönünde önemli adımlar attık. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de son birkaç ay içinde hızlı bir atışla yüz yüze geldik. Havaların soğuması, insanların kapalı mekanlara daha çok toplanması çok hızlı bir alevlenme ile bizleri yüz yüze getirdi."
Test kapasitesindeki artışa da değinen Koca, "Bugün itibarıyla toplam yapılan test sayısı 20 milyonu buldu. Pozitif vaka sayımız 1,5 milyonu aştı. Bunların 550 bini belirgin hastalık geçirdi. 15 bini aşkın insanımızı kayıp verdik. Hala da kayıp vermeye devam ediyoruz." diye konuştu.
Bakan Koca, gittikçe artan yoğunlukta tedbirleri sıklaştırdıklarını vurgulayarak büyüklerin korunmasına yönelik kısıtlamaların, toplumsal hareketliliği azaltıcı tedbirlerin, toplanmalara getirilen yasakların, maske ve mesafe zorunluluğunun, HES kodu aracılığıyla riskli bölge ve kişi takibinin, mesailerin kademelendirilmesinin, gittikçe artırılan yaygın filyasyon ekipleriyle temaslı taraması ve izolasyonların, evde izole temaslıların aile hekimleri ve çağrı merkezlerince takibi gibi bir dizi tedbirlerin her geçen gün daha sıkı uygulandığını anlattı.
Kritik illerle günlük görüşme
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, "Ülkemizde şu anda bundan önceki zirve olan nisan ayına göre günlük vaka sayısında beş kattan fazla, vefatlarda yüzde 55 artış bulunmaktadır. Durumu kritik olan illerden başlayarak valilerimiz, sağlık müdürlerimiz ve halk sağlığı başkanlarımızla her gün online görüşüyor ve durumu yakından takip ediyoruz." dedi.
Filyasyon ekiplerinin sayının arttığını, personel ve araç yönünden desteklediklerini anlatan Koca, ihtiyaç görülen illerde ulusal kaynakları harekete geçirip test laboratuvarlarını ve hastanelerin altyapısını güçlendirdiklerini, yoğun bakım kapasitesini artıracak araç ve gereç temin ettiklerini dile getirdi.
Koca, sağlık çalışanlarının ve hastanelerin gittikçe artan bir yükü göğüslemenin çabası içinde olduğunu, yoğun bakımlarda çok sayıda hastanın yaşam mücadelesi verdiğinin altını çizdi.
"Kısıtlayıcı tedbirlerin etkisini yakından takip ediyoruz"
Türkiye genelinde yatan hasta sayılarının arttığını bazı illerde bu durumun daha belirgin olduğuna dikkati çeken Koca, şöyle konuştu:
"Doğrudan müdahaleyle birçok ilimizde artış kontrolü sağlanmış olsa da en ufak bir gevşemeye tahammülümüz olmadığını belirtmek isterim. Sınırla sayıda ilimizde yüksek risk halen devam etmektedir. Bu illerimizin valileri, sağlık müdürleri ve halk sağlığı başkanları ile tekrarlayan online görüşmelerimiz devam etmektedir. Hatay, Adana, Samsun, Antalya, Mersin ve Ordu'da vaka sayılarımız artmaya devam ediyor. Hastanelerimiz, yoğun bakımlarımız ciddi yük altında.
İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Kocaeli, Konya, Sivas, Kahramanmaraş ve Gaziantep'te vaka artışı düşmeye başladı. Bu durum polikliniklere yansıdı ancak yatan hasta ve yoğun bakım açısından yüksek doluluk oranlarımız devam etmektedir. Bu durum karşısında daha sıkı kısıtlayıcı tedbirler kaçınılmaz olmuştur. Bilim Kurulunun önerileri doğrultusunda mesai sürelerinin kısaltılması, bazı iş yerlerinde hizmet verilmemesi, geceleri ve hafta sonlarında sokağa çıkma kısıtlaması gibi günlük hayatın akışını fazlaca etkileyen tedbirlerin uygulamaya konması ertelenemez hale geldi. Bu ay başı itibarıyla başlayan kısıtlayıcı tedbirlerin etkisini yakından takip ediyoruz. Henüz ilk günlerdeyiz. Ülke olarak birlikte hareket etmemiz, zorunlu kısıtlamalara gönüllü kısıtlamaları da ekleyerek bulaşma hızını düşürmemiz ve kısıtlılık süresini kısaltmamız mümkün olacaktır."
"Kalabalık ortamlar bulaşmayı kaçınılmaz kılmaktadır"
Sağlık Bakanlığının ve bilim insanlarının medya aracılığıyla toplumu bilgilendirdiğini, uyarılarını yaptığını, etkili korunma tedbirlerinin uygulanması konusunda ısrarcı olduğunu hatırlatan Koca, şu bilgileri verdi:
"Maske kullanımı, sosyal mesafe ve temizlik bunların başında gelmektedir. Ancak yeterli olmadığını biliyoruz. Soğuk iklim şartlarının hakim olduğu bu dönemde kapalı mekanlarda bulunma zorunluluğu daha fazla artıyor. Kalabalık ortamlar bulaşmayı kaçınılmaz kılmaktadır. Özellikle bulunduğumuz mekanların yeterince havalandırılmasının gereğine dikkat çekiyorum. Etkili korunmanın sadece kendimize karşı değil, içinde bulunduğumuz topluma ve özellikle hayatlarını ortaya koyarak bizim için mücadele veren sağlık çalışanlarımıza karşı sorumluluğumuz olduğunu ifade etmek isterim. Geçtiğimiz hafta içinden başlayan sokağa çıkma kısıtlamasına vatandaşlarımızın büyük destek verdiğini gözlemledik. Bazı noktasal ihlaller haricinde büyük uyum sağlayan vatandaşlarımıza teşekkür ediyorum. Kısıtlamaların uygulanmasına destek veren kolluk kuvvetlerimize, vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını karşılamak için bu dönemde hizmet üretmeye çabalayan sektörlere ve yerel yöneticilerimize ayrıca teşekkür ediyorum."
"Tedbirlere aşıyı da ekleyebilmenin umudu içindeyiz"
Koca, "Önümüzdeki günlerde bu tedbirlere aşıyı da ekleyebilmenin beklentisi ve umudu içindeyiz. Önümüzdeki birkaç gün içinde teslimatının yapılması planlandı. Kademeli olarak şimdilik 50 milyon doz gelecektir. Atılacak somut adımları, kullanacağımız aşıların kısa ve uzun dönem güvenilirliği ve etkisi belirleyecektir. Aşı, 14-21 gün arayla iki doz halinde uygulanacak. Aşı kampanyası kapsamında vatandaşlarımıza bedelsiz verilecek, başta aile sağlığı merkezleri olmak üzere sağlık kuruluşlarımızda yapılacak." dedi.
"İddialara itibar etmeyelim"
"Yeni ve daha ucuz bir teknoloji olan ve insanda ilk defa denenen mRNA aşısı için görüşmelerimiz devam ediyor." diyen Koca, "Sınırlı miktarın üstünde temin garantisi verilememektedir ancak bu konuda görüşmelerimiz ve ısrarımız devam etmektedir." diye konuştu.
Koca, şöyle devam etti:
"Siyasi mülahaza ya da her ne olursa olsun başka saiklerle salgının yönetimini tehlikeye atmaya hiçbirimizin hakkı yoktur. Bilgi kirliliğinin had safhada olduğu bu ortamda iddialara itibar etmeyelim. Hesaplaşma kaygısı ve güdüsüyle mücadelemize halel getirmeyelim. Aşı yaptıran vatandaşlar, sisteme aşıyı yapan sağlık kuruluşumuzca kaydedilecek, merkezi bir veri tabanından takip edilecek."
Hastanelerdeki yoğun bakım doluluk oranının İstanbul'da yüzde 68,2, Ankara'da yüzde 73,5, İzmir'de ise yüzde 77,6 olduğunu vurgulayan Koca, "Filyasyon ekip sayılarımızı önemli oranda artırmış olduk. Şu an 16 bine çıkmış durumda." dedi.
"Geçmişe dönük vaka sayılarını toplu şekilde vereceğiz"
Bakan Koca, "Yarından itibaren geçmişe dönük, 29 Temmuz'dan itibaren bugüne kadar olan vaka sayılarını da tabloda toplu bir şekilde vereceğiz." diye konuştu.
Koca, şunları kaydetti:
"Özellikle birçok ülkenin, yüz binlerce açıklamış olduğu, sipariş ettiğini söylediği aşıların teslim sürelerine bakmak lazım. Erken dönemde ilk üç aylık zaman diliminde bu teslimatların yüksek olmadığını görürsünüz. Türkiye'nin ilk iki, üç ay içinde dünyanın birçok ülkesinden daha fazla aşıya sahip olduğunu sipariş veren ülkelere bakın görmüş olursunuz. Aşı geliştirdiğini söyleyen birçok firmanın aşı geçmişlerinin olmadığını bilelim. Biz, inaktif aşıyı daha güvenilir bulduğumuz için öncelikle temin etme çabasında olduk. Aşının zorunlu olmasını şimdilik düşünmüyoruz. Daha çok, vatandaşımızı ikna ederek kitlesel aşılamayı yaygın yapma hedefindeyiz. Nisan ayından sonra teslim edilebilecek aşıya ihtiyacımız yok. Nisan sonrası dönemde bir veya birkaç aşımızın devreye gireceğini ümit ediyoruz. (İnaktif aşı) Ucuz olduğu için değil, bu anlamda güvenilir olduğu için, geleneksel, doğal, bilinen aşı yöntemi olduğu için tercih ettik. Pfizer'dan nisan dahil olmak üzere ne kadar aşı verebilirlerse, talepte bulunduk. Bir rakam ifade ettiler ama bunun artırılmasını istiyoruz. Aşı, yapılan kişinin HES koduna işlenmiş olacak. Bazı yerlere giriş-çıkış için şu an düşünmüyoruz. Fakat süreçte bu dünyada gündeme gelecek.
Türkiye'de birçok ülkeden farklı bir şekilde daha yaygın bu aşıyı yapabileceğimizi söylemek istiyorum. Biz, çocukluk çağı aşılarımızda şu an pandemi yılı olmasına rağmen yüzde 98'lere varan oranda aşılamayı becerebilmiş bir ülkeyiz. Kovid-19 aşısı önümüzdeki günlerde 20 milyon dozun ilk 3 milyon dozu gelmiş olacak. Aşılamaya aralık sonu itibarıyla sağlık çalışanlarımızdan başlayarak başlamış olacağız. (Sinovac firmasının aşısı) Bir hafta 10 gün içerisinde ara değerlendirmesini bileceğiz, şu anda 3 bin 700 kişiye 5 bin civarında doz yapıldı, ciddi bir yan etki olmadı. Kısıtlamaların yer yer sonuç verdiğini görüyoruz. Tam değerlendirmeyi gelecek hafta söylemek mümkün. Seyrine göre yeni öneriler olabilir. Yılbaşı gecesi de kısıtlamaya tabi ama gün sayısının artıp artmama durumunu gelecek haftanın sonuçları ve salgının seyri belirleyecektir."
Koca, son 4-6 ay içinde hastalığı geçirenlerin aşılamanın dışında tutulmasının düşünüldüğünü bildirdi.
Koca, bugüne kadar 120 binden fazla sağlık çalışanının Kovid-19'a yakalandığını, 216 sağlık çalışanının hayatını kaybettiğini açıkladı.