Geçtiğimiz günlerde yapılan Bilim Kurulu toplantısı sonrasında açıklamalarda bulunan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Covid-19 aşısının 11 Aralık'tan itibaren ithal edilerek Türkiye'ye getirileceğini söyledi.

Türkiye'de de devam eden yerli aşı çalışmalarından önce Çin ile Coronavirus aşısı için sözleşme imzalandı. 50 milyon doz için imzalanan sözleşme kapsamında ilk etapta 10 milyon aşının Türkiye'ye getirileceği belirtildi.

Bilim Kurulu tarafından çeşitli nüfus grupları arasında enfeksiyon kapma, ölüm oranı, olumsuz toplumsal etki riski gibi unsurları göz önüne alınarak aşılama 4 aşamada yapılacak.

İlk aşamada sağlık çalışanları, 65 yaş üstü ile yaşlı, engelli, koruma evlerinde kalanlar, toplu ve kalabalık yerlerde yaşayan yetişkinler aşılanacak. İkinci aşamada toplumun işleyişinde gerekli sektörlerde ve yüksek riskli ortamlarda bulunan ve kritik işlerde çalışan kişiler ile 50 yaş ve üzeri en az bir kronik hastalığı bulunan kişiler aşılanacak. Üçüncü aşama, 50 yaş altı en az bir kronik hastalığı bulunan vatandaşlar, genç yetişkinler, ilk iki grupta yer almayan sektör ve mesleklerde çalışanlar bulunuyor. Dördüncü aşamada ise ilk üç grubun dışında kalan tüm bireyler aşılanacak.

Devam eden aşı çalışmaları ve ithal edilecek olan aşı hakkında İLKHA muhabirine konuşan vatandaşların bir kısmı aşıyı kullanacağını belirtirken bir kısmı da aşıya güvenmediğini, kalıcı tahribatlara sebep olabileceğini söyleyerek aşı olmayacaklarını ifade ettiler.

Allah'u Teâlâ'nın tedbir almamız gerektiğini söyleyen İsmail Yeter, "Aşıdan şifa beklemiyoruz. Aşı sadece bir sebeptir. Şifayı veren Allah'tır. Önemli olan uyanmak ve yüce Allah'a dönmektir. Allah kuluna zulmetmez, bu sadece bir uyarı. Allah bizleri Ehl-i Sünnetten ayırmasın. Allah merhamet sahibi ve bu günler geçecek." dedi.

Salgının daha fazla yayılmaması için aşıyı kullanacağını belirten Cüneyt Koç, tüm dünyanın aşıyı kullanacağını, salgının durması için kendisinin de aşı yaptıracağını söyledi.

Aşıyı şimdilik kullanmayı düşünmediğini vurgulayan Damat Erdoğdu, "Aşının ne derece etkili olacağını bilmiyorum. Bilmediğim bir aşıyı da kullanmak istemiyorum. Çin'den gelecek olan aşı hakkında tam bir bilgi yok. Ben hastalığı atlattım ve aşıyı da kullanmayacağım." diye konuştu.

İhtiyaç hissedene kadar aşıyı kullanmayacağını söyleyen Can isimli vatandaş da yerli aşı bulunması halinde aşı olacağını ifade etti.

Aşıyı kullanmak istemediğini belirten Nihat Aydın, "Ben aşıya güvenemiyorum. Nasıl bir ilaç enjekte edeceklerini bilemiyoruz ki. Aşıyı kullanmak istemiyorum ama bu dönemde bizim değil onların istedikleri oluyor. Maske takmak istemiyorum ama takmak zorunlu. Bunun gibi bir baskı var. Üstünlük kurulmaya çalışılıyor. Bir baskı var, bizim dediğimiz olacak tavrı takınılıyor." şeklinde konuştu

Aşının iyi mi kötü mü olduğunu bilmediğini vurgulayan Mehmet Çakmak, " İyiyse yaparım kötüyse yapmam. Herkes yaparsa bizde yaparız. Ne nedir ne değildir bilemiyorum. Allah'a şükürler olsun durumum iyi kullanmam. Allah ne derse o olur." dedi.

"Aşı olursa gözünün yaşına bakmam kullanırım." diyen Selahattin Gülsoy , "Tedbir amaçlı kullanırım. İnşallah iyi olur, faydalı olur. Doktorlarımız 'kullanın' diyor, ben de onlara inanıyorum. Bu yüzden kullanacağım." şeklinde konuştu.

Sağlıkçıların aşının birçok hastalığa iyi geldiğini ifade ettiklerini hatırlatan Harun Hakan ve Mertcan Aslan, doktorların söylediklerine güvendiklerini, kendi sağlıkları, toplum sağlığı için aşıyı kullanacaklarını söylediler.

Aşıyı kullanıp kullanmama konusunda henüz bir karara varamadıklarını belirten Sebahattin Albayrak, "Kararsızım. Korkuyoruz ve tehlikeli olduğunu düşünüyoruz. Bilmediğimiz bir aşı. Benim şahsen güvenim yok ne olduğunu tam bilmediğim aşıyı nasıl kullanırım? Aile bireylerimde aşıya sıcak bakmıyor." şeklinde konuştu.

Aşıyı kullanmayı düşünmediğini söyleyen Metin Şanlı ise şu ifadeleri kullandı:

"Ben aşı kullanmayı düşünmüyorum. Çünkü sonrasında göstereceği tahribatlar çok önemli. İnsanoğlu böyle bir sorunla ilk defa karşılaşıyor. Aşının kullanımındaki sürece güvenemiyorum. Ben aşı olmak istemiyorum. Ölüm döşeğinde olsam hanımıma vekâlet veririm, denesinler. Başka da bir şey yaptırmam."

(İLKHA)