Uluslararası İlişkiler Uzmanı ve Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Veysel Ayhan, İranlı nükleer fizikçi ve Savunma Bakanlığı Bilimsel Araştırma Kurumu Başkanı Muhsin Fahrizade’ye yapılan suikast ile ilgili İlke Haber Ajansına (İLKHA) önemli değerlendirmelerde bulundu.
Fahrizade'nin İran'ın nükleer ve füze bilimcileri arasında yer alan bir akademisyen olduğunu ve suikastın temel hedefinin doğrudan İran’ın nükleer programının sabote edilmesi olarak göründüğünü belirten Ayhan, "Bunun da ötesinde İran’a yönelik ciddi mesaj içermektedir. İran’ın buna karşılık verip vermeyeceğini, karşılık verirse buna dönük olarak da karşı tarafın nasıl bir karşı cevap vereceği konusu da ayrıca tartışılması gereken bir konudur." değerlendirmesinde bulundu.
“Bundan önce de bu tür bilim adamlarına dönük saldırı ve suikast eylemlerinin olduğunu biliyoruz”
İran’ın, nükleer programı kapsamında yürüttüğü çalışmalardan dolayı uzunca bir zamandır uluslararası anlamda çok ciddi baskılar ve ambargolarla karşı karşıya olduğunu söyleyen Ayhan, değerlendirmesine şöyle devam etti:
“Aynı zamanda bu programın durdurulmasına dönük olarak da diplomatik görüşmeler yürütülmektedir. En son ABD ile bazı müzakerelerin çıkmaza girmesi sonucunda Trump yönetimi İran’a karşı daha ciddi ve daha sert önlemlerin alınması noktasında bazı faaliyetler içerisine girdi.
Bu suikast de bunun bir devamı gibidir. Amerika, İran’a karşı özellikle nükleer programın durdurulmasına için bazı sert politikaları devreye sokmuştu. İran tarafının da aslında bunu kendilerine dönük bir mesaj olarak okuduğunu görmekteyiz. Bundan önce de bu tür bilim adamlarına dönük saldırı ve suikast eylemlerinin olduğunu biliyoruz.”
“İran’da çok ciddi bir güvenlik ve istihbarat zafiyeti var”
Konuşmasının devamında Ayhan, “Suikast İran’ın başkenti olan Tahran’a yaklaşık 60-70 kilometre ötedeki bir kasabada gerçekleşti. Böyle bir suikastın gerçekleştirilmesi ciddi bir istihbarat çalışması sürecinin olması ve aynı zamanda lojistik bir desteğin olmasını da beraberinde getiriyor. Dolayısıyla dışarıdan füze ile vurulan bir bilim adamından bahsetmiyoruz. Bu da gösteriyor ki İran’da çok ciddi bir güvenlik ve istihbarat zafiyeti var.” dedi.
“Tüm bilgileri topladığımız vakit elbette oklar israil üzerine yoğunlaşıyor”
Ayhan, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
“Bazı kaynaklar, yaşanan çatışmalarda 4 saldırganın öldürüldüğünü söylüyor. Bu İran kaynakları tarafından dile getiriliyor. Ancak bu bilgiler kesin değil. Bu suikastın hemen ardından hem İran dışişleri Bakanı hem de Rehberlik Kurumu bu suikastın arkasında israilin olduğunu söyledi.
Bu normal bir suikast değildir. Bunun yüksek mevkiden istihbarat kurumlarının aynı zamanda siyasi liderlerin onayı ile gerçekleştirilmiş bir suikast olma ihtimali yüksektir. Tüm bu bilgileri topladığımız vakit elbette oklar israil üzerine yoğunlaşıyor.
Başka hangi devlet böyle bir operasyonu İran içinde gerçekleştirebilir? Bunun getireceği siyasi ve askeri sorunlarla baş edebilecek kapasitededir. Bütün bunları bir araya getirdiğimizde işaretler güçlü bir şekilde israil ile Trump yönetimini göstermektedir.”
“Bölgesel bir çatışmanın hazırlıkların birinci aşaması olduğunu söyleyenler de var”
"İran din adamlarının yaptığı bir açıklamaya baktığımızda ise, Netanyahu’nun Suudi Arabistan’a yapmış olduğu gizli bir ziyaretten söz ediliyor" diyen Ahyan, “Bunların kendi aralarında böyle bir operasyon kararı aldıklarına dair İran’ın ortaya attığı bir iddia var. Yalnız israil ve ABD’yi suçlayan açıklamaların yanı sıra bazı din adamlarının da aynı zamanda körfez ülkelerindeki özellikle Suudi Arabistan’ın da işin içinde olabileceği ifade ediliyor. Daha da öteye gidenler de var. Diyorlar ki bir planlama kapsamında İran bu suikasta cevap verirse Trump yönetimi gitmeden İran’a karşı bir askeri müdahale gündeme getirebilir. Bölgesel bir çatışmanın hazırlıkların birinci aşaması olduğunu söyleyenler de var.” ifadelerini kullandı.
Suikast ile İran’ın nükleer programı durmayacağını söyleyen Ayhan," İran’ın bu yöndeki çalışmaları devam edecek. Bu bilim adamının öldürülmesi ile İran’ın nükleer programı tamamen durdu demek mümkün değildir. Başka bilim adamları da var. İran’da başka insanlar bu çalışmaları yürütecekler. Açık bir şekilde İran yönetimine bir siyasi mesaj veriliyor.” dedi.
"İran bekleyecek ve buna hızlı bir şekilde cevap vermeyecek"
İran'ın hızlı bir şekilde cevap vermeyeceğini dile getiren Ayhan, "Çünkü şu anda Amerika yönetimi değişmek üzere. Seçim sonuçlarını artık Trump’da kabul etmeye başladı. Beyaz Saray’dan çıkacağını da ifade etmeye başladı. Bunlarda Joe Biden’ın gelmesini ve Biden ile yeni bir sürecin ortaya çıkmasını bekleyecekler gibi duruyor. O yüzden Kasım Süleymani olayında olduğu gibi doğrudan askeri hedeflere yönelik bir saldırı beklemiyoruz.” dedi.
“Öldürülen bilim adamının Obama ile yapılan anlaşmalarda da çok önemli bir rol oynadığı ifade ediliyor”
Ayhan, konuşmasını şöyle tamamladı:
“İran’ın bu saldırıya karşılık vereceği ifade edildi ama zamanının İran tarafından belirleneceği söylendi. Dolayısıyla bu yarın da olabilir. Bir yıl sonrada olabilir. On yıl sonra da olabilir. İranlı yetkililer çok açık bir şekilde bunu ifade ettiler.
Bu saldırıya bir cevap verilecektir dendi. Ancak bu cevabın zamanlanmasının kendileri tarafından belirleneceği söylediler. Bu öldürülen fizikçi ve bilim adamının Obama ile yapılan anlaşmalarda da çok önemli bir rol oynadığı ifade ediliyor.
Bundan dolayı bu kişi israil tarafından hem kara listeye alınmış hem de ambargo listesinde yer alıyordu. Bilim adamına yönelik saldırı gerçekleşiyor ama İran buna bir cevap verirse buna karşılık daha büyük bir kriz ve çatışma ile karşı karşıya kalınabilir." (İLKHA)