Az sözle çok şey anlatmamızı sağlayan deyimleri gün içinde birçok defa kullanırız. O deyimlerden birisi de "Burası Dingo'nun ahırı mı?" deyimidir. Peki nereden geliyor bu deyim?

Bugün öfkelenip "gelen geçenin belli olmadığı mekanlar" için kullandığımız bir deyiş Dingo’nun Ahırı. Hatta günlük kullanımdaki yeri daha çok argoya yakın.

Bir ortamda gördüğümüz karmaşayı, gelen gidenin belli olmadığı, söz dinlenmeyen ortamları tanımlamak için kullanırız bu deyimi.

Bu deyimin hikayesi şöyle anlatılır:

"Bir zamanlar İstanbul'da tramvaylar atlarla çekilirdi. Aşağı yukarı sürekli yolcu taşıyan atlar, haliyle yoruluyordu. O yüzden Taksim Meydanı'na yakın bir yerde ahır yapılmış. Taksim’deki bu ahırı Dingo adlı bir Rum işletirmiş.

Kimin gelip gittiği belli değilmiş. Kayıtları düzenli tutulmayan bu başıboş ahırda kargaşa ve kavgalar hiç bitmezmiş. Bu karmaşa nedeni ile bazen yorgun atlar dinlendirilmeden yeniden tramvaylara koşulurmuş.

Neticede bu durum, gün boyu bir sürü atın girip çıkmasından dolayı “Burası Dingo’nun ahırı mı giren çıkan belli değil” sözüne ilham kaynağı olmuş.

Giren çıkanın belli olmadığı, kavgaların ve karmaşanın hiç eksik olmadığı bu ahırın durumu kısa zamanda herkesin diline düşmüş. Halk arasında böylesi ortamlara “Dingo’nun ahırı” denilmeye başlanmış ve zaman içinde deyim haline dönüşerek günümüze kadar gelmiştir. (İLKHA)