24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla eğitim çalışanlarının sorunlarına dikkat çekmek ve öğretmenlerin meslek kanunu talebini dile getirmek amacıyla düzenlenen basın toplantısında Şube Başkanı İbrahim Bahşi, önemli konulara değindi.
Bahşi, ülkemizde bir milyon 200 bin öğretmenin olmasına rağmen Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun olmamasının hukuki açıdan boşluk, mesleki açıdan ise yoksunluk olduğunu ifade etti.
Bahşi, “Kanun; hedefler ve gerçekler bağlamında uluslararası standartlara uygun bir kariyer mesleği niteliğini taşımalıdır. Öğretmenin etkinliğini artıracak, itibarını yükseltecek hükümler içermelidir. Meslek kanununun yapılması için gereken talep de yazılması için gereken birikim de var. Bundan sonra bir tek şeye ihtiyaç var. O da kanunun çıkarılmasını hızlandıracak irade. Bizler Türkiye’nin bütün illerinden hep birlikte o iradeyi harekete geçirmek için sesleniyoruz: Meslek kanunumuzu istiyoruz, daha fazla beklemek istemiyoruz.” dedi.
Bahşi, açıklamasına şöyle devam etti:
“Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun çıkarılması hedefine, 11'inci Kalkınma Planı’nda da Millî Eğitim Bakanlığı’nın 2023 Eğitim Vizyonunda da yer verilmesi hem talebemizi doğruluyor hem de tepkimizi haklı kılıyor.
Meslek kanununun çıkarılması noktasında niyet ve kararlılığın kamuoyuna deklare edilmesinin üzerinden 2 yıl geçmesine rağmen bugüne kadar kamuoyuna net, açık ve kesin bir içerik paylaşımı yapılmış değildir.
Millî Eğitim Bakanlığınca yürütülen çalışma, hazırlanan taslak, öngörülmüş bir tasarı mutlaka başta yetkili sendika olmak üzere paydaşlarla iş birliği içinde ele alınarak olgunlaştırılmalıdır.
Öncelikle resmî veya özel öğretim kurumu ayrımı yapmaksızın bütün öğretmenleri kapsayacak, öğretmenlik mesleğinin bütün boyutlarını ele alacak bir yasal düzenlemeye duyulan ihtiyaç konusunda geniş bir toplumsal mutabakatın varlığı herkesçe kabul edilmelidir.
Bu mutabakatın faydalı bir sonuç doğurması, meslek kanununun ‘öğretmenlerin statüsünü, toplumsal itibarını yükseltebilecek, haklarda kazanç sağlayacak, çalışma şartlarını iyileştirecek, şiddeti de önleyecek’ türden bir içerikle uygulamaya konulmasıyla mümkündür.”
“Sözleşmeli ve ücretli öğretmenlik çözüm yerine sorun üreten bir uygulamadır”
Söz konusu kanunun eğitimin niteliğinin artmasına katkı sağlayacak pek çok düzenlemeye yasal dayanak oluşturma potansiyeli bulundurduğunu belirten Bahşi, “Biz, meslek kanununda, öğretmenlerin özlük haklarının uluslararası standartlar çerçevesinde tanımlanmasını ve geliştirilmesini istiyoruz. Sözleşmeli ve ücretli öğretmenlik gibi haksız ve çözüm yerine sorun üreten uygulamaları ortadan kaldırmayan bir düzenlemenin meslek kanunu niteliği kazanamayacağına inanıyoruz. Resmî eğitim kurumlarındaki bütün öğretmenlerin kadrolu istihdamını emredici şekilde düzenlemeyen bir kanunun, öğretmene itibarını korumada yetersiz olacağını hatırlatıyoruz.” dedi.
"Zaman, vaatleri gerçeğe dönüştürme, hedefleri sonuca ulaştırma zamanıdır"
Bahşi, sözlerini şöyle tamamladı:
“Eğitim çalışanlarımız, yılda bir gün övgü cümleleriyle geçiştirilen anma günlerini beklemiyor. 24 Kasım’da öğretmenlerimize verilebilecek en büyük müjde, haklarını koruyup geliştirecek, çalışma şartlarını iyileştirecek, uğradıkları şiddeti önleyecek, sorunlarına çözüm üretecek ve mesleklerinin itibarını hak ettiği yere taşıyacak bir içerikle Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun TBMM gündemine getirilmesidir.
Zaman, vaatleri gerçeğe dönüştürme, hedefleri sonuca ulaştırma zamanıdır. Eğitim-Bir-Sen olarak, bu hususlar temelinde çıkarılacak Öğretmenlik Meslek Kanunu’na katkı ve destek sunacağımızı bir kez daha ifade ediyor; siyasi iradeyi, TBMM’yi ve Bakanlığı bu konuda adım atmaya çağırıyoruz.” (İLKHA)