HÜDA PAR heyeti, ilk ziyaretinde Akdeniz Dayanışma Platformu (ADAP) Dönem Başkanı Alpaslan Aslan ve beraberindekiler karşılarken ikinci ziyaretinde ise İnsani Yardım Arama Kurtarma (İYAK) ekibi tarafından karşılandı.

Ziyarette sivil toplum kuruluşları önemine değinen Yumlu, halkın ıslahı için çalışan ve faaliyet gösteren kuruluşlara her zaman ihtiyacın olduğunu söyledi.

Ülke gündeminin içinde bulunduğu ekonomik sıkıntı, yapılması gereken doğru yatırımların yapılmaması, adaletsizliğin temel sorun olması gibi konuları ele alınan ziyarette konuşan Yumlu, yaşanan sorunlara ilişkin çözüm önerilerinde bulundu.

Ziyaretlerde yaptığı konuşmada Yumlu, milliyetçiliğin beraberinde getirdiği olumsuzluklara değinerek, 1'inci ve 2'nci Dünya savaşlarının ana sebeplerinin milliyetçilik olduğuna dikkat çekti.   

Yumlu, “İslam ümmeti olarak diyoruz ki; 1400 yıl öncesinde de değil, Hazreti Âdem’den gelen bir kardeşlik. Allah diyor ki ‘ben sizi kardeş olarak yarattım.’ Özellikle Müslüman insanlar olarak ve bir millet olarak, kimin milleti İbrahim’in milleti. Milleti İbrahim dediğimiz, Hazreti İbrahim’in çevresinde olan, onun söylemleri etrafında bir araya gelenler olarak gün yüzene çıkıyorsak, demek ki diğer vasıflar birbirimizi tanımak için vardır. Her birimizin farklı şehirlerden ve kavimlerden oluşumuz birbirimizi tanıma ve yakınlık kurma vesilesi olması lazım. Bundan dolayı çalışmalarımız insanlığa yöneliktir. Bizim çalışmalarımız Türkiye’de yaşayan herkesi içine alıyor. Arap’ı, Türk’ü ve Kürt’ü de kapsıyor. Başkası da varsa onu da kapsıyor. Hatta buraya göçmüş ve yerleşmiş İngiliz’i de Rus’unu da kapsıyor.” ifadelerini kullandı.  

“HÜDA PAR olarak Allah-u Teâlâ’nın belirlemiş olduğundan başka hiçbir şeyi kabul etmiyoruz”

HÜDA PAR, Allah’ın izniyle her zaman hak ve hakikatin yanında yer alacağını belirten Yumlu, “Soru soruyorlar; Kürt halkı dindar olmasına rağmen neden HÜDA PAR’a değil de başka partiye destek veriyorlar. Bu işin aslı diğer partilerin haklılığından kaynaklanmıyor. Devletin haksız uygulamasından dolayı halkın farklı yerlerde hak aramasına sebep olmuştur. Bunun sebebi bizi destekleyen birileri olmadığı içindir. Çünkü biz onların sularına gitmiyoruz onların yolunu takip etmiyoruz onların dediklerini yapmıyoruz. Eğer bugün HÜDA PAR Avrupa’ya, Amerika’ya, emperyalist ülkelere bir göz kırpsın inanın bütün imkanlar ayaklarımıza serilir. Ve bu halkın da yönünü bize çevirecekleri açık ve nettir. HÜDA PAR bir batıya bir Amerika’ya bir Emperyalist ülkelere bir göz kırpsın, emrinize amadeyiz desin, yüzde 10 barajını aşmasak bize ne derseniz deyin. Ama biz diyoruz ki; biz izzetimizle, şerefimizle kendimiz olacağız. Biz Allah-u Teâlâ’nın belirlemiş olduğundan başka hiçbir şeyi kabul etmiyoruz. Burada sorun ne? Buradaki sorun; çok kötü anlamda bir tanıtım var, kötü bilgilendirme var. İster buna art niyet deyin ister başka bir şey.” şeklinde konuştu.

“HÜDA PAR’ın ilkeleri bu ülkenin halkına milletine faydalı olduğuna inanıyoruz”

Konuşmasının devamında Yumlu şunları söyledi:

“Bir arkadaşımız siyasetin kirli olduğunu, Müslümanlara göre olmadığını söyleminin çok yaygın olduğunu söyledi. Hâlbuki siyaset, yönetim demektir. Siyaset, davet demektir. Siyaset mücadele demektir. Sen eğer yönetime talip değilsen senin istemediğin insan gelip seni yönetecektir. Onun için HÜDAPAR olarak diyoruz ki bize öncelikle destek olması gereken sizler gibi değerli abilerimiz-kardeşlerimizdir. Sıkça karşılaştığımız örneklerden biri de diyorlar ki ‘sizin doğuda daha güçlü olmanız gerekiyor.’ Biz de diyoruz ki ‘niye doğuda, niye Türkiye’nin genelinde değil.’ Biz doğuya has bir parti değiliz ki… Biz bu ülkenin 81 ilinde teşkilat kurmaya azim etmiş bir çalışmayız, bir partiyiz. HÜDA PAR’ın ilkeleri, programı bu ülkenin halkına milletine faydalı olduğuna inanıyoruz.”

“Tesettür Anayasa güvencesi altına alınmalı”

Tesettürün Anayasal güvence altına alması gerektiğini dile getiren Yumlu, “Okullardaki tesettür konusunda ilk mücadeleyi yine bizim camiamız başlattı. Çocuklarımızı okullara tesettürlü gönderdik. Memur-Sen öncülüğünde bir imza kampanyası başlatıldı. Ve biz çok yoğun bir şekilde destek verdik. Teşkilatlarımızın olduğu her yerde seferber olduk, imza topladık. Halkın baskısından dolayı bunu halk istiyor deyip çocukların başörtüsüne karışamaz oldular. Bugün ise Anayasaya girmesini istiyoruz. Yarın başka bir hükümet gelir arkadaş bu benim işime yaramıyor, bunu kaldırır atarım. Bunun için Anayasal güvenceye alınması lazım. Demek istediğimiz; eğer biz ciddi anlamda destek bulursak Allah’ın izniyle bu önümüzdeki engelleri daha etkin şekliyle kaldırabiliriz. Müspet bir siyaset yapma taraftarıyız. Kavga gürültü karalama, kötülemek ile oy kazanma derdinde değiliz.” dedi.

“Hak ölçüsünde halka ne faydalı olduğunu bilirsek onu yapar, ona göre davranırız”

Kürt meselesi Türkiye'nin meselesi olduğunu söyleyen Yumlu, “Türkler bize diyor ki siz Kürtçüsünüz, Kürtler de diyor ki siz Erdoğancısınız, Kürtlere ihanet ediyorsunuz. Biz de diyoruz ki; hak ölçüsünde halka ne faydalı olduğunu bilirsek onu yapar, ona göre davranırız. Bize zarar verse dahi… Ümmetin menfaatine bir şey söz konusuysa kendimizi düşünmeyiz. Dün düşünmediğimiz gibi… Kürt meselesi de bölgesel bir sorundan çıkmış Türkiye meselesi olmuştur. Doğu ve Güneydoğu’da Kürt nüfusundan daha fazla şu an batıda mevcuttur. Bunun içindir ki diyoruz bu bir bölgeye sığdırılamayacak kadar geniş bir Türkiye meselesidir.” ifadelerin kullandı.  

“Genç yaşta evliliğin yasağı zinayı teşvik etme projesidir”

Genç yaştaki evlilik mağdurları bir batı projesi olduğunun altını çizen Yumlu, “Bu zinayı teşvik etme projesidir. Adam diyor ki evlenme, git zina yap. Evlenirsen seni hapse atarım. Biz de diyoruz ki yazık bu Müslümanlara, evlenmiş, nikâh kıymış çocukları olmuş. Ve sen bunu ilan etmeden önce olmuş. Evlenmiş, çoluk çocuğa karışmış belirli bir yaşa gelmiş, sonra demişler ki sen ki 10 yıl önce 17 yaşındaki bir kız ile evlenmişsin. 10 yıl ceza yiyeceksin. Bir de verdikleri suç da çocuk istismarı, çok büyük bir ceza. Son olarak Biz memleket faydasına oluğuna inandığımız her konuda fikrimizi açıklıyoruz. Biz bir bütünüz, ümmetçi anlayışına sahibiz. Milliyetçi ya da bölünme gibi bir anlayışımız yoktur. Ümmet olarak bir bütünüz. Hatta ve hatta diyoruz ki ümmet arasındaki bu suni sınırlar kaldırılmalı. Rahat bir şekilde mısıra, Arabistan’a, Filistin’e, Azerbaycan’a gitmemiz lazım, komşu ülkelere pasaportsuz gitmemiz lazım. Onlar benim kardeşlerim nihayetinde.” diyerek konuşmasını bitirdi. (İLKHA)