Yüksek faizin olduğu bir ortamda yatırımdan bahsedemediklerini belirten ASKON Başkanı Nasıroğlu, “TL, krediler ve iç talep büyümesinde normalleşme eğiliminin görüldüğü bir ortamda Merkez Bankası Covid-19’un ekonomiye etkilerini düşünerek enflasyonu dizginlemeyi öncelemiştir. Kararın temelinde bu kaygı vardır. Lakin yüksek faiz yatırımı, üretimi dolayısıyla istihdamı olumsuz yönde etkiler. Yüksek faizin olduğu bir ortamda yatırımdan bahsetmek zor. Faiz artışının bu zamana kadar kısa vadeden ekonomimize olumlu bir yansımasını şu ana kadar göremedik. Uzun vadeli yatırıma, üretime ve dolayısıyla istihdama katkı sağlayacak mikro reformlara odaklanılarak yatırım ve üretim odaklı politikalara odaklanılması gerektiği kanaatini taşımaktayız.” açıklamasında bulundu.
Faizin yatırım, üretim ve istihdamı olumsuz yönde etkilediğini vurgulayan Nasıroğlu, “Merkez Bankası’nın faizi arttırma kararının temeline baktığımızda enflasyon kaygısının yattığını görmekteyiz. Bununla birlikte rezervlerin artışının sağlanması ve dövizdeki dalgalanmayı giderme gerekçelerini de görmekteyiz. Ne var ki iş dünyası olarak bugüne kadar faiz artışlarının kısa vadede pansuman tedavisi gördüğünü uzun vadede ise yatırım, üretim ve istihdama olumsuz yansımalarda bulunduğunu gördük. Yüksek faizin olduğu yerde, yatırımdan, üretimden ve yeni istihdam ortamlarından bahsetmek çok zor.” dedi.
“Yatırımı ve üretimi önceleyecek reformlara ağırlık verilmeli”
Açıklamasının devamında Nasıroğlu şunları söyledi: “Krizler bazen fırsatlara da gebedir. Covid-19 ekonomiler üzerinde olumsuzluklar yaratsa da bazı fırsatları da beraberinde getirmektedir. Ülkeler arası ticari tercihleri değiştirmekte bizleri bazı alanlarda üretime teşvik etmektedir. Bu alanları ve tercihleri iyi belirleyerek fırsatları lehimize çevirecek politikalara yönelmemiz gerekmektedir. Uzun vadede sürdürülebilir ekonomilerin temeli yatırımdan ve üretimden geçmektedir. Bu nedenle yatırımı ve üretimi önceleyecek reformlara ağırlık vermek ülke ekonomimiz için daha sağlıklı bir modeli bize sunacaktır. Faize olan bakış açımız dün olduğu gibi bugün de aynıdır. Sürdürebilir ekonomi için alınteri ve emek olmazsa olmazdır. Kısa vadeli çözümler yerine iş insanını yatırıma ve üretime yönlendirebilecek çözümlerin her daim yanındayız.”(İLKHA)