Geleceğe dair hayal kuramayan, işsizlik ile kötü koşullarda çalışmak arasında sıkışıp kalan milyonlarca gencin akıbeti, Türkiye'nin en acil sorunlarının başında geliyor.
Özellikle mezun olduktan sonra basit bir işte çalışmak için torpil gerektiğine dikkat çeken gençler, geleceklerinden kaygı duyuyor.
Gençler ekonomik olarak Türkiye'nin büyük bir krizde olduğunu düşünürken işsizlik en çok gençleri vuruyor.
Neredeyse her genç gelecekte ne olacağını değil, nasıl para kazanacağını düşünür duruma gelmiş. İstihdamın sağlanamaması ise gençleri umutsuzluğa itiyor.
"Gelecekten kaygım var! Ekonomi berbat! Üniversitelilerin önü açık değil! Bunca mezun var, hepsi boşta!" diyen Samet Kocaman, halen iş bulamadığını kaydetti.
"Maalesef torpil hayatın her alanında var"
"Bugün bir iş başvurusu yaptığınızda, mutlaka bir tanıdığınızın veya torpilinizin olması gerekir." diyen Kocaman, "Ben de üniversite mezunuyum ama boştayım, ağabeyim de makine mühendisliği mezunu o da boşta. Bu şartlar altında gelecek kaygımızın olmaması imkânsız. Türkiye şartlarında bunları yaşamak doğal bir şeydir. KPSS'nin yapılış amacı memuriyet için ama alınan kişi sayısı, kontenjan ve mezuniyet ile oranladığımızda çok düşük kalıyor. Bu da puanın yükselmesine ve boşta kalmamıza sebep oluyor. Bir de torpil meselesi var. Aslında hiç olmaması gerekiyor ama maalesef torpil hayatın her alanın da var. Yapacak bir şeyiniz yok." dedi.
"Bu dönemde cesaret edip evlenmek düşüncesini bile aklımızdan geçirmek zor"
İşsiz olduğu için evlenemediği ve ekonomik şartlardan dolayı aklından dahi geçiremediğini ifade eden Muhammed Şanlı, şunları söyledi:
Ben bu dönemde cesaret edip evlenemem, düşüncesini bile aklımdan geçirdiğimde en azından 250 bin TL'nin cebimde olması gerekiyor, bunu herkes biliyor. Evlilik için gerekli altın, beyaz eşya, mobilya gibi eşyaları almak zaten mümkün değil. Gündemde herkes gençlerin evlenmesinden bahsediyor ama gençler bu şekilde evlenemez ki! Altının 530 TL'yi bulduğu bir dönemde evlilikten bahsetmek mümkün mü, bu dönemde kim evlenebilir? Gündemde Coronavirus var, ekonomik kriz var, insanlar önünü görmüyor. Savaşta olan Suriye'nin para değeri bile Türkiye'nin para değerini geçti. Türkiye'nin parası o kadar değersizleşti ki, halkımıza çok üzülüyorum.
"Kim neyi hak ediyorsa onu alsın, 3 günlük dünya için kul hakkına girmeye gerek yok"
Siirt'teki bütün gençlerin gelecek kaygısı olduğunu dile getiren Fesih Ay, "Bu doğru ama ben şunu belirtmek istiyorum; madem biz Müslüman bir toplumuz kim ne hak ediyorsa onu alsın. Eğer bir sınav için mülakat yapılıyor ise dayısı olan alınmasın, çünkü kul hakkı çok kötü bir şeydir. Hepimiz öleceğiz 3 günlük dünya için kul hakkına girmeye gerek yok." dedi.
"Şu andaki sistemden dolayı mutlu olamıyorum"
Bütün gençlerin gelecek kaygısı olduğunu ifade eden Ahmet Eldemir, "En basitinden arkadaşlarımızla KPSS sınavına hazırlanıyoruz ama torpil sorunundan dolayı gençlerimiz mağdur oluyor, iş bulamıyoruz. Şu andaki sistemden dolayı mutlu olamıyorum. Git gide üniversitelerde bölümlerin önü kapanıyor. Öğretmenlik haricindeki birçok alımlarda torpil var. Çünkü yuvarlama yok. 65 alan birinin puanı 85'e çıkabilirken, 85 alan bir kişinin puanı 65'e kadar düşebiliyor. Öğretmenliğe getirilen sistemin, kamudaki diğer alanlar için de gelmesi istiyorum." diye konuştu.
"İşin içine torpil girdi mi mülakatın anlamı kalmıyor"
Gençlerin ilk önce eğitilmesi ve süreçler hakkında bilinçlendirilmesi gerektiğini belirten Muhammed Sefa Çelik, "Burada rehber öğretmenlerine çok büyük bir sorumluluk düşüyor. Eğitim sistemimiz bilindiği üzere çok kötü. Birçok kamu alımında torpil devreye giriyor. Ben öğretmenlikten önce bazı kamu sınavlarına girmiş ve puanım yüksek olmasına rağmen alınmamıştım. Mülakatta elendim. Tabi herkesin her işe yeteneği olmayabilir. Bu nedenle mülakatın gerekli yerlerde olması gerektiğini düşünüyorum ama torpil işin içerisine karışınca tabi ki mülakat yanlıştır."
"Geleceğiniz için bir yere dâhil olmanız gerekiyor çünkü kendi başarınız yetmiyor"
Gelecekte iyi bir aileye ve iyi bir işe sahip olabilmemiz için gelecek kaygısının olmaması gerektiğini ifade eden Emre Kendirkan, "Bizim kaygılarımız daha çok ekonomi üzerine. İyi bir gelecek için iyi bir statü ve iyi bir maaş gerekiyor. Bunun için de iyi bir işe girmemiz gerekiyor. Bir işe girenken de belirli bir başarı gerekiyor. Bu nedenle biraz sıkıntı yaşıyoruz. Bu ülkede herhangi bir kuruma girebilmek için bir partiye mensup olmak gerekiyor. A veya B partisi olabilir. Ben bunu bütün partiler için söylüyorum. Herkes işe adam alırken kendi partisinin adamını aldığı için alınan işe ehil olup olmadığına bakılmıyor. Geleceğin için ille de bir yere dâhil olman gerekiyor. Çünkü kendi başarın yetmiyor." dedi.
"Şu anda benim bir iş sahibi olup olamayacağım belli değil"
"Torpiliniz olmasa bir işe giremiyorsunuz." diyen Bünyamin Hamza, "Temizlikçi olabilmek için torpilinin olması gerekiyor. Ya çok çalışkan olmanız yâ da referansınızın çok güçlü olması lazım. Şu anda benim iş sahibi olup olamayacağım belli değil. Ben Endüstri Meslek Lisesinde okudum ama doğru dürüst matematik, Türkçe görmedik. Sınavda nasıl başarı gösterelim ki. En azından daha önce lise bittikten sonra 2 yıllık üniversiteye direkt geçiş hakkımız oluyordu. Hiç olmazsa işe girebilmek için elimizde bir diploma vardı, şu an böyle bir şey de yok." ifadelerini kullandı.
"Üniversitede bir bölüm kazanmak yeterli değil artık?"
Kısa bir zaman içinde üniversiteye alım yapıldığını ve bir temizlik işi için dahi torpil gerektiğini dile getiren Eyyüp Kurşun, "Herhangi bir bölüm kazansak da o bölümün bir garantisi yok. Yarın öbür gün nasıl iş sahibi olacağız, merak ediyorum! Ya referansınız olacak yâ da torpiliniz olacak. Her şey buna bakıyor artık bu zamanda. Üniversite bitirip de bir sürü boş insan var dışarda. Artık avukatlar bile işsiz kalabiliyor. Yerleri temizleyeceksin ama torpil lazım, bu nedenle gelecekten çok kaygılıyım. İş sahibi olur muyuz olmaz mıyız? Zaten olmazsak evlenemeyiz de." (İLKHA)