Pandemi nedeniyle 16 Mart 2020 tarihinden itibaren yüz yüze eğitime ara verilmesinin ardından kademeli olarak başlatılan eğitim sürecini değerlendiren Adıyaman İl Milli Eğitim Müdürü Ahmet Alagöz, pandemi nedeniyle hedeflenen noktalara varmakta güçlük çekildiğini belirtti.
Kademeli olarak başlayan yüz yüze eğitime bir hafta ara verildiğini belirten Alagöz, "14 Kasım itibariyle ara tatile girmiş bulunuyoruz. Çocuklarımız bir haftalık ara tatil yapacaklar, hepsine şimdiden iyi tatiller diliyorum. Bu tatili de en iyi şekilde öğrencilerimizin değerlendirmesini umut ediyorum. Bilindiği gibi 2020 yılı ülkemizde ve dünyada pandemi yılı olarak ilan edildi. Bu nedenle de eğitimde arzu ettiğimiz, belki hedeflediğimiz noktalara varmakta güçlük çektik. İnşallah bu kalan süre içerisinde 2020-2021 eğitim yılı içerisinde eksiklerimizi mutlaka gece, gündüz demeden telafi etmeye çalıştık, çalışmaya da devam ediyoruz. Bu süre içerisinde öğretmenlerimizin birçoğu gerçekten evlerini, odalarını, mutfaklarını, salonlarını adeta sınıfa çevirerek, çeşitli iletişim araçlarıyla öğrencilerini yalnız bırakmadılar." dedi.
Alagöz, öğretmenlerin bu süreçte de gayret gösterdiğini belirterek "Velilerine, öğrencilerine kavuştular, onlarla belki yüz yüze bire bir gelmeseler bile mutlaka göz göze gelerek derslerini işleme fırsatı buldular. İnşallah bundan sonraki dönemde de bunu temenni ediyoruz ki; okullarımız gerçek anlamda eğitim, öğretime başlarlar. 23 Kasım'dan itibaren temennimiz bütün öğrencilerimizin öğretmenleriyle buluşması, bütün öğretmenlerimizin de yine öğrencileriyle eğitime kavuşmalarıdır. Bu konuda gerçekten her türlü duyarlılığı gösteren velilerimiz, öğretmenlerimiz, öğrencilerimiz; gezip gördüğümüz yerlerde gördük ki okullarımızın hijyen açısından, maske mesafe açısında ne kadar temiz oldukları birebir müşahede ettiğimiz konulardır. " ifadelerini kullandı.
"İlimizde dezenfektan üretiyoruz"
Müdürlük olarak maske ve dezanfektan konusunda herhangi bir sıkıtı olmadığına değinen Alagöz, "Biz de Milli Eğitim Müdürlüğü olarak bakanlığımızın desteği ve gönderdiği ekonomik katkılarla okullarımızı hiçbir şekilde dezenfektansız, maskesiz bırakmadık, hiçbir şekilde de bırakmayacağız. Eksikler olması halinde ilçelerde bulunan okullarımız, ilçe milli eğitim müdürlüklerine, ilde bulunan okul yöneticilerimiz İl Milli Eğitim Müdürlüklerine mutlaka uğrasınlar, hiçbir eksiğimiz yok. Yeterince maskemiz, dezenfektanımız var. Bu tür konularda kesinlikle bir sıkıntı olmadığını belirtmek isterim." şeklinde konuştu.
Alagöz okullarda üretilen dezenfektan hakkında "Öncelikle biz ilimizde dezenfektan üretiyoruz. Meslek liselerimiz gerçekten bu dönemde bir destan yazdılar. Adeta bu dönemin kahramanları oldular. Bir meslek lisemiz 1 milyon 200 bin TL'lik gelir elde edecek kadar okulumuzun döner sermayesini canlı tuttu ve çocuklarımız, orada çalışanlarımız da bundan istifade ettiler. Biz bundan son derece mutluyuz. İnşallah bu rakamlar gittikçe de artacaktır. Ekonomimize de kendi ekonomilerine de ciddi bir katkı sağlayacaklarını ben umut ve temenni ediyorum." dedi.
"İlimizde inşaat yapımında da ciddi bir hamle içerisindeyiz"
Deprem bölgesinde yer alan Adıyaman'ın okul binalarında yenileme ve yeniden inşa yoluna gittiklerini belirten Alagöz,"İlimizde inşaat yapımında da ciddi bir hamle içerisindeyiz, ciddi çalışmalar yapıyoruz. Belki çok kısa bir sürede, 2 belki de 3 ay gibi bir zaman içerisinde ciddi anlamda yeni okulların yapıldığına şahit olacaksınız. Biliyorsunuz bölgemiz bir deprem bölgesi, ciddi şekilde sarsıntılar geçirdik. En son depremi İzmir'de yaşadık. İnşallah böyle bir tehlikeyle okullarımızda yüzleşmemek ve yaşamamak için birçok okulumuzu belki de yıkıp yeniden inşa etmeyi planlıyoruz. Bunlar biliyorsunuz 2 bin yılı öncesinde yapılan binalarımızın birçoğu mevcut deprem yönetmeliğine de pek uygun değil. Bunların ekonomik karşılıklarını bulmamız halinde ve bunların gayreti içerisindeyiz. Depremden zarar görme ihtimali olan bütün okullarımızı yıkıp en kısa sürede tekrar inşa etmeyi planlıyoruz." ifadelerini kullandı.
"Eğitimde ihtiyaçlar bitmez"
Eğitimde sürekli bir yenilik ve gelişmenin, beraberinde yeni ihtiyaçlar getirdiğini vurgulayan Alagöz, "Eğitimde ihtiyaçlar bitmez, yönetimde her gün ihtiyaçlar vardır. Yani iyinin tabii ki iyisi mutlaka vardır, biz bunları hedefliyoruz. Bizim burada şu anda çalışmış olduğumuz inovasyon merkezi var. İnşallah orayı da donatıyoruz. Orada en azından 18 atölye kuracağız. Orada çocuklarımızın geleceği için arduino, kodlama, robotik atölyelerimiz olacak. Gençlerimiz ve çocuklarımız orada adeta icat çıkaracaklar." şeklinde konuştu.
"Kaynak kitap"
Öğretmen ve idarecilerin, öğrencileri yardımcı kaynak noktasında zorlamamaları gerektiğinin altını çizen Alagöz, şöyle devam etti:
Yardımcı kitap konusunda bakanlığımız özellikle ilkokullar ve ortaokullar için çalışma kaynak kitabı hazırladı ve şu anda dijital ortamda. Biz bütün okullarımıza bunun duyurusunu yaptık. Üstüne basarak EBA'yı bile katmadan söylüyorum, o bizim kaynak kitaplarımızı öğretmenlerimiz alsın, velilerimiz takip etsin, başka bir kaynağa ihtiyaç duymayacak kadar dolu dolu hazırlanmış kitaplardır. Öğretmen arkadaşlarıma, yönetici arkadaşlarıma tekraren hatırlatmak istediğim şey şu; hiçbir öğrencimize 'Şu ya da bu kitabevinden şu ya da bu kitabı alacaksınız.' diye asla bir baskı ve zorlama yapmasınlar, kesinlikle müfredata uysunlar. Hiçbir şekilde ama hiçbir şekilde başka bir kitaptan çocukları görevlendirerek, onu müfredat gibi algılamamalıdır. Belki böyle bir yanlışlığın içine düşen ve konuyu bilmeden böyle bir yanlışın içine düşen bir veya iki arkadaşımız olmuş olabilir. Lütfen arkadaşlar bu konuyu dikkatlice takip edelim, hiçbir ama hiçbir şekilde öğrencilerimizi farklı yayınevlerinden, farklı kitaplardan almak için yönlendirmeyelim.
"Tablet alma konusunda öncelik yeşil kartlı öğrencilerin olacak"
Alagöz, bakanlık tarafından kendilerine dağıtılmak için verilen herhangi bir tabletin olmadığını, verilecek olursa önceliğin yeşil kart sahibi ve öğrenci sayısı fazla olan ailerin olacağını söyledi.
Alagöz "Kamuoyunda sık sık 'Milli eğitim tablet dağıtıyor.' şeklinde bir algı oluştu. Bu algı belki haklı olarak oluştu. Ama şu an itibariyle söylüyorum, belki yarın farklı bir netice olabilir, farklı şey söyleyebiliriz ama bugün itibariyle milli eğitime intikal etmiş, bu şekilde herhangi bir şey yoktur. Belki birkaç hayırsever 20 veya 30 adet almış, ihtiyacı olan okulumuzdaki çocuklarımıza dağıtmış olabilir. Ama bizim tarafımızdan resmi olarak temin edilmiş herhangi bir şey yok." dedi.
Alagöz son olarak "Bakanlığımızın da bu konuda bize gönderdiği herhangi bir durum söz konusu değil. Gönderecektir, biz de tabi o beklenti içerisindeyiz. Gönderirlerse mutlaka biz öğrencilerimize ihtiyacı olanlara kavuşturacağız. Bizim okullarımızdan ihtiyaç sahiplerinin isimleri tespit edildi bizim tarafımızda da bakanlığa yönlendirildi. Yeşil karta sahip olanlar, kardeş sayısı fazla olan öğrenciler öncelikli olacak. Yani bir ailede bir öğrenci var ama diğer bir ailede 3 tane öğrenci var, bir kardeşi olan bir çocuğa tablet verdiğiniz zaman bir öğrenci yararlanacak ama aynı aileden 3 öğrenci varsa birine tablet verdiğiniz zaman üç kardeş ondan yararlanacak. Yani burada bir de bunun bu boyutunu düşünmemiz gerekiyor." ifadelerini kullandı. (İLKHA)