DIŞ HABERLER SERVİSİ – Son yıllarda yoksulluk, açlık ve iç çatışmalardan kaçan Afrikalı sığınmacılar, daha iyi bir yaşam umuduyla Libya ya da Tunus gibi ülkelerden teknelerle Akdeniz'e açılarak Avrupa kıyılarına geçmeye çalışıyorlar. Fırsatçıların ve kaçakçıların kucağına itilen göçmenler, ya şişme botlara binmek zorunda bırakılıyor ya da aynı tekneye çok fazla kişiyle beraber binmek durumunda kalıyorlar. Doğal olarak tekneler ve botlar en uzak bir aksilikte alabora oluyor ve Akdeniz Mazlum göçmenlere mezar oluyor.
Uluslararası Göç Örgütü (IOM), Libya açıklarında iki teknenin batması sonucu 100 düzensiz göçmenin boğulduğunu bildirdi. BM'nin göç örgütü IOM'den yapılan yazılı açıklamada, deniz kazasının ülkenin liman kenti Al Khums açıklarında meydana geldiği bildirildi. Açıklamada, teknenin, aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 140'den fazla kişiyi taşıdığı aktarıldı.
Kazada 100 göçmenin yaşamını yitirdiği belirtilen açıklamada, balıkçıklar ve sahil güvenlik ekiplerince kurtarılan 47 kişinin kıyıya getirildiği ifade edildi. Açıklamada, arama kurtarma çalışmalarının devam ettiği ve şimdiye kadar 31 cesede ulaşıldığı kaydedildi.
Uluslararası Göç Örgütü, bu olaydan önceki son iki günde Orta Akdeniz'de iki teknenin alabora olmasının ardından 2'si çocuk olmak üzere en az 19 kişinin öldüğünü duyurmuştu.
Açıklamada şu anda aynı rotada faaliyet gösteren tek sivil toplum kuruluşu gemisi olan "Open Arms" gemisinin üç operasyonda 200'den fazla kişiyi kurtardığı açıklandı. Açıklamada ayrıca, 1 Ekim'den bu yana Orta Akdeniz'de en az 8 deniz kazasının meydana geldiği belirtildi.
"BİNLERCE SAVUNMASIZ İNSAN BEDEL ÖDÜYOR"
IOM Libya Direktörü Federico Soda, kazaya ilişkin yaptığı açıklamada, son kazanın, devletlerin arama kurtarma çalışmalarındaki duyarsızlığının bir tezahürü olduğunu vurguladı.
İsim vermeden Avrupa ülkelerini eleştiren Soda, "Binlerce savunmasız insan hem denizde hem de karada bu eylemsizliğin bedelini ödemeye devam ediyor. " diye konuştu.
Tunus ve Libya gibi ülkeler, daha iyi bir yaşam umuduyla Avrupa'ya geçmek isteyen ve son yıllarda açlık, yoksulluk ve çatışmalardan kaçan Afrikalı sığınmacılar için bir çıkış noktası olarak görülüyor.
IOM verilerine göre, bu yıl Akdeniz üzerinden Avrupa kıyılarına ulaşmaya çalışan en az 900 düzensiz göçmen boğuldu.
VAHŞİ MUAMELE
Yunan askerlerinin geçmeye çalışan mültecilerin botlarını batırmaya çalıştığı ve bazı yerlerde ölümlerine neden olduğu BM raporlarına kadar girmişti. Avrupa’da bu tutuma sahip tek ülke Yunanistan değil. İtalya’da aşırı sağcıların mültecilere karşı insanlık dışı söylem ve davranışlara sahip oldukları uzun süredir biliniyor. Macaristan ve Fransa’da insanlık dışı muamelelere muhatap kalan mülteciler bazı yerlerde açlıkla yüz yüze bırakıldı.
Bundan bir süre önce İngiliz parlamentosunda bir tartışma sırasında İngiliz parlamenter Nick Griffin, mülteci sorununa çözüm bulmak için radikal çözümler bulunması gerektiğini iddia etti. Üçüncü dünya ülkelerinden gelen kaçak ve mültecilerle, "Avrupa'nın sel altında kaldığını" öne süren Griffin, "İçtenlikle söylüyorum bu botların hepsini batırmak gerek" şeklinde konuştu.
Kaçakların hepsini öldürme niyetinde olmadığını söyleyen Nick Griffin, "Gemileri batıralım, onlara can simidi atalım ki, Libya'ya kadar yüzebilsinler" şeklinde dalga geçmeyi de ihmal etmedi.
GÖÇÜN SEBEBİ SÖMÜRGE
Yıllarca sömürülen Afrika ülkelerinin vatandaşları yoksulluk ve emperyalist kaynaklı iç çatışmalardan kaynaklanan sebeplerden dolayı ülkelerinden göç ediyor ve bu yolda büyük acılarla yüz yüze geliyorlar. Özellikle fakir bırakılma ve sömürülme konusunda aslan payı Fransa’nın. Fransa halen Afrika’nın neredeyse yarısına yakınını fiili ya da dolaylı olarak sömürüyor.
Göç sorununda Fransa’nın rolü diğer bazı Avrupa ülkeleri tarafından da dile getiriliyor. İtalya Başbakan yardımcısı Luigi Di Maio Fransa'nın Afrika politikaları nedeniyle Avrupa Birliği'nin yaptırım uygulaması gerektiğini söylemişti. Di Maio şu önemli açıklamaları yapmıştı:
“Bugün insanlar ülkelerini terk edip Avrupa'ya geliyorsa bunun sorumlusu en başta Fransa'dır. Fransa onlarca Afrika ülkesini sömürmeyi hiçbir zaman bırakmadı. AB Fransa'ya ve Fransa gibi Afrika'yı yoksullaştırarak bu insanların ülkelerini terk etmesine yol açan tüm ülkelere yaptırım uygulamalı. Çünkü Afrikalılar Afrika'da olmalı, Akdeniz'in dibinde değil.”