Avrupa'nın, Müslümanlara ve İslam'a olan düşmanlığını her geçen gün daha fazla arttırmasına tepki gösteren Göral, İslam'ın güçlenmesinden rahatsız olan Avrupa’nın İslam’a düşmanlıkla bunun önüne geçemeyeceğini vurguladı.

Avrupa’nın birçok ülkesinde giderek artan İslam düşmanlığının artık kaygı verici boyutlara ulaşmasının kabul edilmez olduğunu ifade eden Göral, dünyada artan İslam düşmanlığına karşı tüm Müslümanları birlik olmaya çağırdı.

Avrupa ülkelerinde İslam düşmanlığının yanı sıra ırkçılık ve ayrımcılığın da giderek yayıldığına dikkat çeken Göral, İslam dininin temel değerlerinin hedef alınmasının, Müslümanların kutsallarına yönelik fiziki ve sözlü saldırılara “düşünce ve ifade özgürlüğü” bahanesiyle göz yumulmasının, Avrupa’daki İslam düşmanlığının ne denli yaygınlaştığının görülmesi açısından önem arz ettiğini belirtti.

“İslam'ın Avrupa'da ilerlemesi Avrupa’yı tedirgin ediyor”

Avrupa’nın İslam’ın güçlenmesinden korktuğunu ifade eden Göral, “Avrupa'da son zamanlarda İslam karşıtlığı bayağı çoğalmaya başladı. Türkiye gibi İslam ülkelerinin ilerlemesi, dünya siyasetinde ve ekonomisinde söz sahibi olması, Avrupa'daki bazı güçler ile devlet liderlerini tedirgin etmeye başladı. Irkçılık zaten bunların kanında var. Daha önceki tarihlere bakacak olursak Avrupa'nın birçok yerinde ırkçılık var. Böyle olunca da bir İslam ülkesinin ilerlemesi ve dünyada söz sahibi olması bu güçleri biraz daha kilitlemiş oldu. Hem İslam'ın Avrupa'da ilerlemesi hem Türkiye gibi bir İslam ülkesinin ilerlemesi Avrupa’yı tedirgin ediyor.” dedi.

“Avrupa’da artan İslam düşmanlığı Batı’nın ikiyüzlülüğünü gösteriyor”

Göral, “Avrupa'da şu anda bir korku var. Bu korku da Avrupa’daki ırkçıların kendilerini haklı görmelerinden kaynaklanıyor. Aynı şekilde ülke liderleri de İslam’a hakaret ediyor. İşin acı tarafı ise bir ülkenin lideri olan bir şahsın ülkedeki ırkçılar ile beraber hareket etmesidir. Bu durumda yıllarca ‘medeni’ dediğimiz Avrupa'nın ve Avrupa’daki ülkelerin liderlerinin seviyesini göstermektedir. Fransa Cumhurbaşkanı Macron'un ‘İslam'ın yeniden gözden geçirilmesi’ gibi bir talihsiz bir ifadesi vardı. Yani İslam'ın bir değişime ihtiyacı olduğu açıklaması vardı. Buna bakacak olursak aynı şeyleri daha önce farklı bir şekilde denediler. İslam'ı, Kur'an-ı Kerim ve İslam anlayışını değiştirmeyi istediler. Türkiye’de ‘FETÖ terör örgütü’ dediğimiz örgütün eli ile gerçekleştirmeye çalıştılar. Yani İslam’ı, Müslümanlığı siyonizm ve Hıristiyanlık ile birleştirerek yeni bir din ortaya çıkarmaya çalıştılar. Bununla ilgili çok detaylı ve kapsamlı çalışmalar yapıldı. 15 Temmuz olayıyla bunların hepsi ortaya çıkartıldı ve yerle bir edildi.” ifadelerini kullandı.

“İslam’a olan düşmanlıkları artık dışa vuruyor”

İslam’ın Avrupa’da yayılmasının hazmedilemediğini belirten Göral, “Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un ifadesi ile yeni bir din ortaya çıkarma çalışmaları devam etmektedir. Çünkü onların dinleri tahrif edilmiş. Şu anda tek geçerli din İslam dinidir ve bunu da Avrupa'daki insanlar görmektedir. Yani dinlerinin ve kitaplarının tahrif edildiğini artık kendileri de ve halkları da biliyor. İslam dininin gerçek din olduğunu, şu an dünya üzerindeki tek geçerli din olduğunu artık bunlar da kabul ediyor. Bunların korkusu da bundan kaynaklanıyor. Bundan dolayı İslam’ı ve değerlerini hedef alıyorlar. Bu düşmanlık artık dillerine ve açıklamalarına yansıyor.” şeklinde konuştu.

“Müslümanlar olarak dinimize sahip çıkmalıyız”

Göral, Batı’nın geçmişten bu yana sürekli İslam düşmanlığı eylemleriyle bilindiğini belirterek, şunları söyledi:

“Ama Allah-u Teâlâ bu insanlara kıyamete kadar süre vermiştir. Allah'ın izniyle İslam dini ve Kur'an bozulmayacak. Müslümanlar olarak da bunun mücadelesini vermeliyiz, bu konuda uyanık olmalıyız ve dinimize, kitabımıza sahip çıkmalıyız. Bu gibi çalışmalara karşı uyanık olmalıyız. Kur'an-ı Kerim'de ifade açık; ‘Hristiyanları ve Yahudileri dost edinmeyin ve onlar sizlerin düşmanınızdır. Hiçbir zaman sizlerin dostları olamazlar’ buyurmaktadır. Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkeler, sırf bunlara yalakalık yapmak, sırf kendi makamlarını sağlama alabilmek için ülkelerinin tüm gelirlerini, imkânlarını Yahudilere ve Hıristiyanlara aktarıyorlar. Gerçek manada İslami savunan Müslümanları da terörist gibi görüyorlar. Suudi Arabistan, İhvan-ı Müslimin’i ‘terörist listesine’ alıyor. Bu Yahudi ve Hıristiyanlara yalakalık yapmaktan başka bir şey değildir. Yahudi ve Hıristiyanların yanında olduklarını söylüyorlar.”

“İslam ülkelerinin liderlerinin bu tutumu kabul edilemez”

Göral, “Eğer bizler Kur'an-ı Kerim'e uymuyorsak nerede kaldı bizim Müslümanlığımız? Suudi Arabistan sen Mekke ve Medine gibi iki mübarek şehri barındıran bir ülkesin ve sen nasıl böyle bir şey yaparsın? Yine iki gün önce Suudi Arabistan hava sahasını israile açtı. israil uçakları Mekke ve Medine üzerinden Hindistan’a seferler düzenledi. Bu durum tüm Müslümanları inciten bir olaydır. Sen Mekke ve Medine gibi kutsal iki şehri, İslam'a ve Müslümanlara ait kutsal şehirleri Müslümanları katleden, kanına giren terörist ülkenin uçaklarını mübarek iki şehrin üzerinden geçmesine izin veriyorsun. Bu ne demektir? Birleşik Arap Emirlikleri de bütün petrol gelirlerini israile Amerika'ya aktarmaktadır. Bunların tek derdi makamlarını korumaktır. Başka bir dertleri yok.” diye konuştu.

“İnşallah İslam'ın zaferi yakındır”

Avrupa istemese de İslam dininin yeryüzüne hâkim olacağının altını çizen Göral, “Bu ülkelerin hesabı olduğu gibi Allah'ın da bir hesabı var. Müslümanlar eskisi gibi değil, inşallah Müslümanlar uyandılar. Neyin ne olduğunu, kimin ne yaptığının farkındalar. İnşallah Müslümanlar bunların hepsini ferasetli bir şekilde görecek, gerekeni yapacaklardır. İnşallah İslam'ın zaferi yakındır. İnşallah Rabbimiz yine İslam'ın sancağını en yükseklere dikecektir.” dedi. (İLKHA)