Cumhurbaşkanı'nın yeni ekonomi yönetimine faiz konusunda alan açıp açmadığını bilmediğini belirten Babacan, "Faiz oranları konusunda bir karar verseler bile bu, cumhurbaşkanının onayıyla olacak" dedi ve şöyle devam etti:
"Önümüzdeki hafta yapılacak para politikası toplantısı TCMB için önemli bir kredibilite testi olacak. Ama o zaman Erdoğan iki seçenek arasında seçim yapmak zorunda kalacak: Kendi siyasi sermayesini harcayacak ya da Türkiye'nin ekonomik ve mali sistemini bozacak"
Babacan, "Merkez Bankası'nın faiz artırımı yapmasına izin verirse, siyasi sermayesi azalacak, çünkü muhalefet soracak; eğer bu doğruysa neden bu kadar uzun süre beklediniz ve ülke için büyük bir fırsata mal oldunuz. Ya da faiz artırımına izin vermezse, sonuçları kısa vadede biraz olumsuz olabilir. Göreceğiz" dedi.
Babacan, ekonomi konusunda "endişeli" olduğunu belirterek, "İşlerin gidişatı konusunda üzgünüz ve çok endişeliyiz; çünkü ülke için kaçırılan fırsattan ve Türkiye'nin içine girdiği durumdan dolayı üzgünüz, bu kötü delik, kötü yönetişim ve kötü yönetim yüzünden" dedi.
Babacan, "Kapsamlı bir siyasi revizyon olmalı. Hukuk alanındaki sorunları çözmemiz lazım. Türkiye'nin tekrar bir hukuk devleti olmasını sağlamamız lazım. Hükümetin de Anayasa'ya, mahkeme kararlarına ve parlamentoya saygı göstermesi lazım. Bunlar olmazsa, ne yaparsanız yapın ekonomi tarafı bir faydası olmaz" dedi.
Yeni ekonomi yönetiminin de yalnızca Cumhurbaşkanı'na karşı sorumluluk hissedeceğini bunun da yine belirsizlik yaratma riski oluşturacağını belirten Babacan, "Eski dostlarımıza önyargılı olmak istemiyorum ama onları kıskanmıyorum ve Allah'ın onlara yardım etmesini diliyorum. Çünkü ihtiyaçları olacak" dedi.