Arafat, Ramallah'taki başkanlık ofisinde İsrail ordusu tarafından aylarca ev hapsinde tutulduktan sonra sağlık durumunun kötüleşmesi üzerine tedavi için gittiği Fransa'nın başkenti Paris'te 11 Kasım 2004'te 75 yaşında hayatını kaybetmişti.
Orta Doğu'nun önde gelen liderleri arasında yer alan Arafat'ın ölümündeki ayrıntılar da başka liderlerden farklıydı. Arafat için 3 kıtada cenaze namazı kılındı, 3 defa cenaze merasimi düzenlendi ve efsanevi liderin naaşı 2 defa defnedildi.
Arafat'ın ölümüyle ilgili soruşturmayı yürüten komisyonun başkanı Tevfik et-Tiravi, birçok defa "Arafat'ın öldürüldüğüne ve bu suikastın arkasında 'İsrail'in olduğuna dair önemli deliller" bulunduğunu açıkladı.
Zehirlenme iddialarının kuvvetlenmesinin ardından 2012’de mezarı açılarak Rus, Fransız ve İsviçreli bilim adamları tarafından Arafat’ın cesedinden örnekler alındı.
Yapılan incelemenin ardından Filistinli liderin naaşında radyoaktif polonyum bulunduğu ve Arafat'ın zehirlendiğinden yüzde 83 oranında emin olunduğu açıklandı.
Hastanede Arafat'a, Fetih hareketinin önde gelen isimlerinden Nebil Şa's, Arafat'ın ofis müdürü Remzi Huri ve yeğeni Nasır el-Kudva'nın da eşlik ettiğini belirten Temimi, "Paris'ten 3 imamla birlikte onu yıkadık. Bu sırada vücuduna bağlanan cihazların çıkartıldığı yerlerden kan geldiğini gördük ve kanamayı durdurmak için bandaj istedik." diye konuştu.
Bu esnada kanın pıhtılaşmadığını gördüğünü söyleyen Temim, böylece Arafat'ın zehirlendiğine dair ilk şüphenin aklında belirdiğini ifade etti.
Normalde insan kanının vücuttan çıktığı an pıhtılaşması gerektiğini hatırlatan Temim, karşılaştığı durumu sorduğu doktorun, pıhtılaşma özelliğini engelleyen çeşitli zehirli maddelerin varlığından söz ettiğini aktardı.
Arafat'ın daha önce de zehirlenmiş olma ihtimalini mümkün gören Temimi, Filistinli liderin vitiligo hastası olduğunu ve her sabah vücudunu belli bir süre pencerede güneşlendirdiğini, bir Siyonist rejim uçağı uçağı tarafından bu esnada radyasyona maruz bırakılmış olabileceğini ifade etti.
Temimi, kendisinin Arafat'ın zehirlendiği yönündeki konuşmalarından sonra suikast girişime maruz kaldığını belirterek şunları söyledi:
"Arafat'ın ölümünden bir ay sonra Kahire'de bilimsel bir konferansa katıldığım sırada fenalaşarak bayıldım. Neyse ki katılımcılar arasında toksikoloji konusunda uzmanlaşmış Suriyeli bir doktor vardı ve beni tedavi etti. Doktor bendeki semptomların zehirlenme belirtileri olduğunu söyledi."
Arafat'ın Camp David müzakerelerinden sonra Fas'taki bir toplantıda ABD tarafından açıkça ölümle tehdit edildiğini dile getiren Temimi, ABD'li bir istihbarat yetkilisinin Arafat'a "Önerimizi kabul etmezseniz bölgede bazı değişiklikler olacak, siz de onların arasında olacaksınız." ifadelerini kullandığını, Arafat'ın da buna, "Sizi şimdi cenazeme davet ediyorum." sözleriyle karşılık verdiğini aktardı.
(AA)