İSTANBUL - Yazar kadrosunun tamamını hanım yazarların oluşturduğu "Ailemizin Dergisi" Nisanur`un Şubat sayısı çıktı. Derginin bu ayki dosya konusu; Kanaat. Dergi kapağına; "Kanaat tükenmez bir hazinedir" sözü ile "Kanaat ile Mükemmellik", "Vakitsizlik mi Acaba?" ve "Hayırlı İşlerde Adaptasyon Problemi" gibi konu başlıklarını taşımış. Öte yandan Suriyeli Ümmü Ahmed ile bir röportaj gerçekleştirmiş.
Derginin bu ayki editör yazısında; "Dünyanın dört bir yanında gün aşırı zulme, baskıya, yokluğa, açlık ve susuzluğa maruz bırakılan insanların varlığı ve çeşitli vesilelerle gözler önüne serilen bu durumları; bir şamar olup yüzümüze inmiyorsa… İffeti tarumar edilen, kimsesiz, biçare ve dul bırakılan kadınların çektiği acılar yüreğimizi bir nebze olsun sızlatmıyorsa… Öksüz, yetim ve bakımsız bırakılan çocukların çığlıkları içimizde duaya dönüşüp dilimizden dökülmüyorsa… Evinden barkından, vatanından mahrum edilen muhacirlerin varlığı bizleri `ensar` olmaya sevk etmiyorsa… Ve tüm bu mağduriyetler bile bizi maddi manevi kanaate, teslimiyete ve kadir kıymet bilmeye teşvik etmiyorsa; durup düşünmemiz, ahvalimizi tahlil etmemiz ve nihayetinde Rabbimize iltica etmemiz gerekmez mi? Kıymetli Nisanur okuyucuları! Bizler bu ay, çalışmalarımızı bu minvalde sürdürdük. Ayet-i kerime ve hadis-i şeriflerle "kanaat" konusunu ele aldık. Bu `tükenmez hazine`nin, kadın ve aileye kattığı değer ve güzellikleri irdeledik. İstifade edeceğinizi umuyoruz" sözlerine yer veriyor.
Şubat sayısından kısa kısa
Arzu Demir; "Kanaatkâr olmayan anne, bitmek tükenmek bilmeyen ihtiyaçlarıyla çocuğunun da açgözlü, hiçbir şeyden memnun olmayan bir evlat olmasına sebep olacaktır" gerçeğine dikkat çekiyor.
Arzu Demir; "Kanaatkâr olmayan anne, bitmek tükenmek bilmeyen ihtiyaçlarıyla çocuğunun da açgözlü, hiçbir şeyden memnun olmayan bir evlat olmasına sebep olacaktır" gerçeğine dikkat çekiyor.
Reyhan Çelebi de, "Evlilik hayatının daha huzurlu ve daha ferah olmasında kanaatin yeri ve rolü önemlidir" konusunu işliyor.
Esma Akbalık; "Muhakkak ki, kanaatin sahasına inen bir kimse kanaatin himayesindedir. Kanaatin himayesinde olan kişi de en güzel nimetlere mazhar olacaktır" açıklamasında bulunuyor.
Rana Çeçen, "Çiftçi nasıl ki yeşeren bitkisinin hep öyle kalacağını düşünmüyorsa, insan da bu dünyanın ve malının hep elinde kalacağını düşünmemelidir" diyerek bu konuya dikkat çekiyor.
Nevin Yapıcıoğlu; "Rahmeti gazabını geçmiş Aziz Rabbimizin, yeri gelir gayretinin celbine sebep olacak durumlar olur, O da izzetiyle müdahale eder" ifadesiyle El-Aziz ismi şerifini tanımlıyor.
Sultan Demir, geçen ayki yazısının ikinci kısmı olan mubah gıybeti açıklıyor.
Rumeysa Durmaz; "Hakiki manada imanın yerleştiği bir kalpte hiçbir kuşkuya, beşeri veya tahrif edilmiş inanış biçimlerine ait hiçbir düşünceye, İslam`a alternatif olarak ortaya çıkmış hiçbir sistem ve ideolojiye yer yoktur" ifadelerini kullanıyor.
Ruveyda Önen, kocası dinden dönmesine rağmen İslam`da sebat kılan ve peygamber zevceliğiyle şereflenen Ümmü Habibe (r.anha) validemizin hayatından kesitler sunuyor.
Öte yandan; Nisanur Dergisi, vatanından hicret etmek zorunda kalan bir zulüm tanığı; Suriyeli Ümmü Ahmed Hanımla bir röportaj gerçekleştirmiş. Bunların yanı sıra kadın ve aileye dair, mutfağa ve sağlığa dair dahası hayata dair birçok konu ve yazıyı da derginin bu ayki sayısında bulabilirsiniz. (Hamdullah Sevim - İLKHA)