KOCAELİ- Memur-Sen tarafından, kamuda kılık kıyafet özgürlüğü için başlatılan 10 Milyon imza kampanyasını iyi değerlendirmesi gerektiğini vurgulayan Özgürlüğü Platformu, bu imzalar Başbakana teslim edildikten sonra, hükümetin bu konuda halkın beklentilerine cevap verecek şekilde değişiklikler yapmasını beklediğini belirterek: Anayasa Yazım Komisyonu`nun toplantısında, statükocu partilerin itirazlarına rağmen, başörtü özgürlüğünün anayasal güvence altına alınması eğiliminin belirlendiği tespiti yapıldı.
 
Başörtü özgürlüğünün anayasal güvence altına alınmalı
Açıklamanın devamında, "Hükümetten Mart ayına kadar yeni anayasa çalışmalarını tamamlayıp bu anlamsız yasağı, Yeni Anayasa ile kaldırmasını, özgürlükleri güvence altına almasını bekliyoruz. Fakat sadece kamusal alanda memurlar için değil, ilköğretimden üniversiteye kadar eğitimin her alanında başörtüye anayasal güvence bekliyoruz. Atatürkçü azınlık, 90 yıl bu Müslüman halkı kendi öz vatanında esir etmiştir. Bu esaret zincirleri, yeni çıkacak Anayasa ile kırılmalı ve halkın dinini yaşaması ve Allah`ın erminine göre, inancına uygun şekilde özgürce giyinmesinin önü açılmalıdır" denildi.
 
Atatürkü koruma kanunun kaldırılmalı
Bakanlar Kurulu`nda imzaya açıldıktan sonra Meclis`e sevk edilmesi beklenen 4. yargı paketi, başta KCK olmak üzere birçok davayı yakından etkileyeceği belirtilen açıklamanın devamında daha sonra şu ifadelere yer verildi:" Fakat düşünceye ifadenin önünü açması beklenen bu pakette, bu güne kadar bir çok aydın, yazar, akademisyen ve insan hakları aktivistinin mahkum ettiren 5816 no`lu Atatürkü koruma kanunun kaldırılması bulunmamaktadır. 5816 sayılı Atatürkü koruma kanundan binlerce dava açılmıştır. Bu paketle düşünceyi ifade özgürlüğünün önünü tıkayan Atatürk`ü koruma kanunu kaldırılmadığı sürece, bunu kullanan bir takım ulusalcı, statükocu mihraklar sayesinde davalar açılacak, mahkûmiyetler yaşanacaktır. 28 şubat sürecinde etkin görev alan subayların hakkında hukuki soruşturma başlatan cesur yargı görevlilerini kutluyoruz. Üstünlerin hukukundan, hukukun üstünlüğüne geçilmiştir. 28 Şubat sürecinin tüm siyasi davaları yeniden ele alınmalı ve irtica brifingiyle, darbecilerden aldıkları emir çerçevesinde hukuka değil, direktiflere göre karar verenler de bu fiillerinin hesabını yargı önünde vermelidir."
(Cuma Karakoç-İLKHA)