HABER MERKEZİ
İTTİHADUL ULEMA'nın 5'inci Âlimler Buluşması önemli mesajlarla son buldu. İTTİHADUL ULEMA'nın düzenlediği 5'inci Âlimler Buluşması'nda, Fransa'nın İslam düşmanlığı ve siyonist işgal rejimiyle yapılan normalleşme adımlarına tepkilerin yanı sıra Müslümanların salgın sürecini nasıl hayra çevirmesi gerektiğine dikkat çekilmişti. Türkiye, İran, Irak, Suriye, Lübnan ve Ürdün’den âlimlerin katıldığı büyük buluşma Rehber TV ve İTTİHADUL ULEMA ile İLKHA'nın Youtube hesabı üzerinden canlı olarak yayınlandı. Koronavirüs salgını nedeniyle bu yıl online düzenlenen programda ilk sunumu Kürdistan Alimler Birliği Başkanı Dr. Abdullah Veysi yaptı. Veysi, programda "Manevi yönden musibetlerin doğru anlaşılması “Musibetler esnasında yapılması gerekenler, bu tür musibetlerin sebebi ve ondan kurtulma yolları" başlıklı bir sunum gerçekleştirdi. İslam'a ve Hazreti Muhammed'e (s.a.v.) saldırıların, özgürlük kılıfı altında yapıldığına dikkat çeken Veysi, "Peygamberin sünnetine çok iyi sarılmamız gerekiyor. Peygamberimizi örnek alamazsak onu savunmamız da mümkün olamaz." ifadelerini kullandı.
Dünyayı etkisi altına alan koronavirüse karşı alimlerin yapması gerekenleri anlatan Veysi, salgın türü musibetlerin Allah tarafından gönderilen bir imtihan vesilesi olduğunu söyledi. Veysi, "İnsanların Allah tarafından imtihan edilmesi, Allah'ın o kişinin derecesini yükseltmesi içindir. Her ne kadar acı da olsa musibetin neticesinde bir güzellik vardır. Belaların en ağırı sevabı en yüksek olanıdır. Bunun için Allah insanları imtihan ediyor. Bununla onların derecesini yükseltmek istiyor. Dünyada bunun karşılığını göremeyebilir ancak kesinlikle ahirette bunun karşılığını alacaktır." dedi. Musibetlerle alay edilmemesi, onlara karşı sabredilmesi gerektiğini ifade eden Veysi, "Bunun için bugün alimler olarak ilk önce nefisleri hazırlamamız gerekiyor. Yani alimler, Müslümanları musibetlerden önce nefislerini hazırlaması gerekiyor. Onların nefsini güçlendirmesi gerekiyor. Çünkü sabır zordur. Nefsin yapması gereken bir şeydir." diye belirtti.
"ALİMLERİN MÜMİNLERİN İMANLARINI GÜÇLENDİRMESİ GEREKİYOR"
Veysi, sözlerine şöyle devam etti: “Alimlerin müminlerin imanlarını güçlendirmesi gerekiyor. Çünkü Müslümanlar biliyorlar ki başlarına gelen bütün musibetler ne ertelenebilir ne de öne çekilebilir. Bu bir kaderdir ve buna iman ediyorlar. Hazreti Muhammed'in (s.a.v.) ve selef-i salihin başlarına gelen musibetleri düşünmemiz geriyor. Halka bunu anlatmamız gerekiyor. Çünkü onlar salih kişilerdi ve birçok musibete maruz kaldılar ve böylece mertebeleri yükseldi. Bizim de sürekli bunu halka anlatmamız gerekiyor. Allah'ın sabrının ve mükafatının çok geniş olduğunu bilmeliyiz. Kudsi hadiste şöyle buyruluyor: 'Allah, kulunun zannı üzeredir.' O yüzden in sanlar Allah hakkında her zaman hüsnü zanda bulunmalı. Çünkü yaşadığımız meselelere bu şekilde baktığımız zaman Allah da meseleleri de o şekilde değiştirecektir.”
“KARŞILAŞTIĞIMIZ BÜTÜN MUSİBETLER, GÜNAHLARIMIZA KEFARET OLUYOR””
Müslümanların bir musibet ile karşılaştığında kendilerini hesaba çekmeleri gerektiğini belirten Veysi, son olarak şunları kaydetti: “Karşılaştığımız bütün musibetlerin, günahlarımıza kefaret olduğunu da aklımızda çıkarmayalım. Müslümanlar bir musibet ile karşılaştığı zaman kendisinde bir hata olduğunun farkına varıp bu hatadan geri dönmesi gerekiyor. Çünkü her musibetin bir karşılığı olabiliyor. Bir musibet, işlenen günahlardan dolayı geliyor olabilir. Musibetlere karşı şikayet etmekten kaçınmalıyız. Musibetlerin hikmetini anlamayan kişiler sadece şikayetçi olurlar."